Geri dönüşümde Mengen’de yapılacak çok şey var – Tanju TATLI

Küçük yerler ile ilgili bazı konularda olumsuz bir yaklaşım tarzı alır başını gider. Bu yaklaşım, konulara kısaca bakıp, oranın mutat “standardı” ve statüko içerisinde genelde “yok” gibi sözcüklerle biten cevaplar ile bolca karşılaşmanıza sebep olur. “Burada ilgi yok, nüfus zaten yok, burada olmaz, her yerde böyle zaten” gibi kolay sonuçlara varıp, içsel olarak kendini de kandıracak şekilde faaliyete geçmeye gerek bırakmayacak eylemsizlik halleridir. Buna elbette büyük şehirlerimizde de bolca karşılaşırız. Bu uzun vadede hem o yörenin hem o kurumun hem o kişinin hem manen hem madden olumsuz etkilenmesine yol açabilir.

Oysaki küçük yerler, yarım gün içerisinde mevcut tüm kamu ve sivil kurumları bırakın bisikleti falan yürüyerek ziyaret edebileceğiniz yerlerdir. Organizasyon esasen çok kolaydır yani. Örgütlenmek, mobilize etmek demiyorum, beraberce mobilize olmak küçük yerlerin doğal yapısının yardımı ile gerçekleşebilir.

Geri dönüşüm bu birlikte hareket etmenin en değerli örgütlenmelerinden biridir. Bir parka geri dönüşüm kutuları koydunuz olmadı mı? Yakınındaki yerleşik vatandaşlar ile konuşup yeniden denersiniz. Halkın katılımını sağlarsınız. Olmadı mı? Okullar ile başlarsınız. Ülkenin geleceği olan çocukların bu konuları içsel olarak yaşadıklarını ve bunu içlerinde “iyi bir iş” olarak kodladıklarına eminim. Bu konuda okullardan gelen talepler ile Belediyenin iyi bir şekilde sağladığı imkanlar da oldu. Bunlar güzel ancak alınması gereken bolca yol var. Bu konu sürekli işlenmesi ve her geçen gün tüm mahallelerde tüm sitelerde güçlendirilmesi gereken bir konu. İnsanlar evlerinin yakınında geri dönüşüm imkanları bulabilmeli.

Biliyorum zor da bir süreç. Plastik dönüşümü örneğin…Üzerinde bolca yazılacak hususlar olabilir. Ne bileyim, cam ve kağıt ile başlarsınız. Daha kolaydır. Evlerde su borularını da tahrip edip geçip, doğaya onulmaz zararlar veren atık yağ konusunda önce farkındalık ile kolları sıvarsınız.

Vatandaşların da talepleri doğrultusunda ya da farklı şekillerde bu imkanların sağlanması Belediyelerin de sorumlulukları arasında. Belediyelerin, Kaymakamlıkların tüm diğer kurumlar ve sivil toplum örgütleriyle bu gibi faaliyetlerde bulunması kent kültürünü de destekleyecek birçok husus barındırmaktadır. Eşyanın kıymetinin anlaşılması, doğanın insan için değerinin her an fark edilmesi için geri dönüşüm çabası öncelik olmalı. Ankara’da kamu kurumlarında olumlu önemli yollar kat edildi. Geçtiğimiz günlerde okullara Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de hemen destek olduğunu memnuniyetle öğrendim.

Mengen’de biriken cam kağıt ve plastik atıklarını arabaya koyup Ankara’ya taşıdığım oluyor. Hatta sağ olsunlar oturduğumuz binada komşularımdan biriktirdiklerini ben giderken verenler oluyor. İhtiyaç olduğunu biliyorum.

Bütün bu alanlarda Tema vakfının da okullar nezdinde Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bilgilendirme faaliyetleri oluyor. Okullarımız da bu tür eğitim etkinliklerini çoğaltabilir. Derelerimiz kururken, tarımın olumsuz etkilendiğini her gün yaşarken, gerçek konulardan biri budur.

Bence küçük yerlerde bu faaliyetler hem kolaydır hem daha hızlı sonuçlar verebilir. Buna olan inancım tam. Geri dönüşümde ileri adım atmanın zamanıdır.