Mengen’deki Eski Sağlık Ocağı Hakkında

Eski sağlık ocağı nasıl değerlendirilmeli? Bu konuda benim de bir görüşüm var. Bu alanın Kültür Merkezi haline getirilmesini, içerisinde yöremize özgü kültürü canlandıracak Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’ni de içeren, konferans salonu, köy evi ve sosyal imkanların yanında, güzel bir kahve evini içeren bir alan olarak projelendirilmesini tavsiye ediyorum.

Bu öneri elbette bu köşe yazısının haddi dahilinde, ancak bence bu projenin Türkiye’nin ilgili kurumlarının desteği alınarak gerçekleşmesi ile karayoluna konulacak tabelalar yardımıyla ilçe merkezine gerçekleşecek ziyaretler artırılabilir. Belki daha sonra oraya yakın eski Pazar yeri restore edilerek yerel ürünler satışı gerçekleşen bir alan olabilir. Kentin genişliğini artırabilecek bir yaklaşım olabilir.

Bu öneri ile beraber mevcut talepleri de ele almak gerekli. Müftülük’ün talebi çerçevesinde bu alanın  hafız yetiştirmek amacıyla Kur’an kursu olarak kullanılması destek gören bir öneri. Bu konudaki ihtiyacın boyutlarını bilmiyoruz. Bunun ile beraber başka öneriler de var, bu alanın başka imkanlar için kullanılması görüşü de destek görüyor. (Jandarma, sağlık meslek yüksek okulu, huzur evi gibi) Bu alanlarda da yeterli ihtiyaç olduğunu ortaya koyan bir durum yok.

Kur’an kursu talebi farklı kampanyalar ile de desteklenmekte. Bu talep olası bir talep. Bu talep çerçevesinde Kur’an kursu için de bu alan elbette kullanılabilir ancak herkesin sürekli kullanımına açık bir amaç için kullanılması daha isabetli olacaktır. Bahsi geçen Kültür Merkezi’nde Mengen’e ziyaretçi çekilebilir, tüm kurslardan, okullardan öğrencilerin etkinlikler gerçekleştirmesi, sergiler ortaya koyması mümkün olabilir. Geleceğe dönük olarak da bu projenin güçlendirilmesi ile o alan sosyal olarak  herkesin bir araya geldiği bir alan olabilir.

Ancak, her hal ve karda talep edilen Kur’an kursu projesi için uygun bir alan, öğrencilerin spor imkanları ihtiyacı da göz önünde bulundurularak sağlanmalıdır. Geniş bir alan talebi olduğunu biliyorum. Bu bağlamda Ankara’da Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanı arkadaşım Nurullah bey ile Kuran kurslarını ele aldım. Bir proje dahilinde Diyanet işleri Başkanlığı’nın Kur’an kursu çalışmalarına katılacak öğrencilerin aynı zamanda İmam Hatip Lisesi’nde eğitimlerinin devamını da içeren bir proje hazırlığında olduğunu ifade etti. Tabii detayına da bakmak lazım. Eğitimin bu şekilde olmasının sağlanması kalite açısından düşünülmüş olabilir. Mantıklı… Bu nedenle İmam Hatip Lisesi yakınında bulunulması belki de Diyanet’in gelecekteki projesi olacak. Bunlar da göz önünde bulundurulmalı. Ancak o öğrencilerin zorlu eğitimlerini en kolay hale getirecek sosyal imkanlara ulaşabilecekleri bir ortam el birliği ile bulunmalı ve sağlanmalıdır.

Mengen’de bu mülahazaları gerçekleştirirken akılda tutulması gereken öncüller var:

Bir, bu konu din ile ilgili bir tartışma konusu değil. Hiçbir açıdan bir münakaşa konusu haline getirilemez.  Bu, bir kentteki genişçe bir alanın, olabildiğince geniş kitleler tarafından kullanımına yeniden tahsis edilmesinin en faydalı yolunu bulma işi. Burada parantez açarak dinimizin de toplumsal en faydalıyı amaçladığının altını çizelim.

İki, tüm talepler, tüm sivil yaklaşımlar, tam anlamıyla soğukkanlı bir şekilde değerlendirilmeye değer ve başka yerlere çekilmeden ele alınması gereken hususlardır.

Bu yaklaşımlarla, daha önceki bir yazımda ifade etmiş olduğum, Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’ni burada projelendirmenin çok yerinde olacağını yeniden vurgulamak istiyorum. Bu tepe yerde, bir de kahve bahçesi ile konuklar ağırlanabilir. Müzede Türk mutfak geleneği geçmiş ve günümüz ile yaşatılabilir. Bunun yanındaki konferans salonu, köy evi gibi imkanları her etkinlik sahibi kullanabilir.

En önemlisi de elbette, bu alanın nasıl değerlendirileceği hakkında, alanı zamanında topluma bağışlayan Karsan ailesinin fikrinin de esas alınmasıdır.

Talepler değerli ve içimizden talepler, el birliği ile en faydalı olacak sıralaması yaparak, hep beraber karşılayalım.