ZAFER GÖDER –  Mengen Aşçılık Okulu Mezunları Derneği (ASOMDER) üyeleri, dünyadaki gıda israfına dikkati çekmek amacıyla “İsraf” sergisi açtı.

İsrafa karşı bilinç oluşturmak isteyen ASOMDER üyesi aşçılar ve akademisyenler, üretimden tüketimin son aşamasına kadar yaşanan israfı ele alan çalışma yaptı.

Evlerdeki sofralardan lüks otellerin açık büfelerine kadar israf çeşitlerini inceleyen dernek üyeleri, israf edilen gıda maddelerini değerlendirme yollarını anlatan afiş ve broşür hazırladı.

Sergiyi, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen çeşitli etkinliklerde açmayı planlayan grup, Türk yemek kültüründe önemli yere sahip olan ekmeğin artıklarının nasıl değerlendirileceği konusunda da vatandaşları bilgilendiriyor.

“Çorbada tuzumuz olduysa ne mutlu”

ASOMDER Başkanı Levent Demirçakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gıda israfı ile ilgili sergiyi 12-13 Ağustos’ta düzenlenen 32.  Mengen Uluslararası Aşçılık ve Turizm Festivali’nde açarak, katılımcılar üzerinde duyarlılık oluşturmak istediklerini söyledi.

Açık büfe, ekmek, sebze meyve halleri, çöp bidonları, denizler, tarlalarda hasat esnasında, yanlış üretim veya yemek porsiyonlarının çok olması sonucu oluşan israfları incelediklerini anlatan Demirçakmak, sergide, konu hakkında hazırlanan bilgilendirici afişlerin de yer aldığı belirtti. Atıkları önlemek amacıyla hazırlanan yemek tariflerinin afişlerde yer aldığını dile getiren Demirçakmak, festivale katılanlar arasında gıda atığı hakkında farkındalık yaratıldığını anlattı.

Demirçakmak, özellikle açık büfelerde oluşan israfların en çok tartışılan konu olduğuna değinerek, “Açık büfelerde sunulan yiyeceklerin yüzde 42’sinin israf edildiğini gördük. Bu israf oranı düşünüldüğünde, konunun çok konuşulmasına şaşırmamak gerekir. Gıda israfı ile ilgili bilinçlenme adına dernek olarak biraz olsun çorbada tuzumuz olduysa ne mutlu.” diye konuştu.

“Üretimden tüketime kadar israf olabiliyor”

ASOMDER üyesi Gökhan Şallı, sergiyle gıda israfının ne boyutlarda olduğunu ve önlemek için neler yapılacağını göstermeyi amaçladıklarını belirtti.

İsrafın ne boyutta olduğunu en iyi yiyecek-içecek sektörü içinde aktif görev alan aşçıların bildiğini belirten Şallı, “Açık büfelerden, artan yemek tabaklarından, belediye çöplüklerinden, üretim ve depolamadaki israflardan haberimiz var. İsraf konusunu sadece tek bir hususta yani tabaktan artan yemeklerle sınırlandırmamak lazım. Üretimden tüketime kadar her aşamada gıdalarla ilgili israf olabiliyor.” ifadelerini kullandı.

“Artan ekmekler değerlendirilebilir”

Sergide, Türk kültürünün ana besin maddesi ekmeğin israfına da yer verdiklerini ifade eden Şallı, şunları anlattı:

“Ekmek ana besin maddemiz olduğu için çok fazla tüketiliyor. Tüketilirken de gerek fiyatının uygun olması gerekse halkın yeme konusundaki belirsiz davranışları ekmek israfını biraz daha ön plana çıkarmış durumda. Bunları insanları bilinçlendirip gerekli eğitimleri vererek aşmak mümkün. Sergide, ekmekler farklı yiyecekler haline nasıl getirilebilir konusunu da paylaşmak istedik. Sergide artan ekmeklerden nasıl değerlendirilebileceği ve depolama süresinin nasıl uzatılabileceği konularına değindik.”

Sofraya oturanların dünyanın değişik bölgelerinde açlık çekenleri düşünmesinin önemine değinen Şallı, dünyada obeziteden ölen insanların sayısının açlıktan ölenlerin sayısından daha fazla olduğunu anlattı.

Şallı, paylaşmanın beraberindeki adaleti getireceğine işaret ederek, “Dünyada her 8 insandan biri yemek bulamıyor. Yemek yerken bunları düşünürsek, nasıl israf yaptığımızı süzgecimizden geçirirsek, faydalı ve güzel şeylerin ortaya çıkacağını düşünüyorum.” dedi.