Bolu Sarayları…?

Vatandaş bankadan kredi ile hayvancılık yapmak için damızlık inek alıyor, bakıyor, sütünü satmağa çalışıyor, maliyetini kurtarsın diye büyük fedakarlık yapıyor, zaman içinde kredi borcunu ödemek için taksit zamanı geliyor ve fakat gelin görün ki, zavallı yetiştirici maalesef borcunu veremeyince icralık oluyor ve icrada gelip ineklere haciz koyup satılmasını sağlıyor ve inekleri alanlarda bu süt veren hayvanları kesime gönderiyor. Uzun bir cümle oldu amma kendimi tutamadım…?
Sütün maliyeti en az 5 lira siz devlet olarak 2 lira verirseniz bu hayvancılık nasıl battı ise, daha da batar ve biter. Hiç bir zaman SÜT, SUDAN ucuz olamaz.
Şimdide kalkmış Tarım Bakanlığı’nın işlev, yetki ve teşkilatını güya yeni baştan ele alıp, özel teşebbüs ile birleştirmeğe çalışıyorsunuz… OLMAZ- MÜMKÜN DEĞİL. 1985’lerde de reorganizasyon deyip teşkilatı darma duman etmiştiniz, şimdi yeniden paramparça edeceksiniz. Bu uğraşılarla Türkiye’de tarım ve Hayvancılık kalkınamaz. Neden anlamıyorsunuz, CUMHURİYET kurulduğunda Tarım Bakanlığı’nın 3 büyük genel müdürlüğü vardı… Vardı…Ve onun içindir ki KENDİ KENDİNE YETEN ÜLKEDEN biri idik… Siz bu düzeni 1985’te bozdunuz, bu dikiş artık yama tutmaz.
Ne yapacaksınız tarımı, çiftçiyi, üreticiyi… Sizler SARAYLAR  yaptırmağa devam edin… Bolu’nun yeni Adliye sarayını görünce, inanınız üzülüyorum. Bu kadar mı ihtiyaç var, Bolu’da asayiş ve suç-vak’a bu kadar mı fazla? İnsanlar kanunlara çok mu karşı geliyor-neden asayiş gittikçe bozuluyor. Hakimler-savcılar neden bu kadar meşgul…?

Bundan 50-60 sene önce dükkanın kapısına sandalyeyi koyduk mu asla hiç kimse açık olan kapıdan içeri girmezdi. Evlerin kapılarının kilidi yoktu. Bir İlçede 2 polis 2 bekçi yeterli idi.. Böyle idi, inanın.
Belediyemizin yeni binasına ne dersiniz. Gerçekten böylesine büyük şatafatlı binaya ihtiyaç var mıydı..? Bu paralar nasıl da cömertçe harcanıyor. Hiç mi hiç tasarruf düşünceniz yok. Bu israfların sonu nereye varacak, bu gidişle enflasyon düşer mi..? KALKINMAKTA OLAN ÜLKEYİZ deyip SARAYLAR yaptırmanın izahı ne olabilir? DİNİMİZDE İSRAF HARAMDIR gerçeğini neden kabullenmiyorsunuz? Ve fakat dini de elden bırakmıyorsunuz.
TASARRUF TEDBİRLERİNİ, bütün yetkililer ele almalıdır. Bir 4 kişilik ailede bile tasarrufa riayet edilmezse netice hüsrandır.
Biz deli miydik ki yere düşen bir toplu iğneyi dahi alır yerine koyar, sarı resmi zarfları ters çevirip tekrar kullanırdık. Devletin bütün malını kendi canımızdan aziz bilirdik, bu terbiye ile büyüdük ve geçmişten geleceğe de bu anlayışı naklettik.
Maalesef her konuda yarınlarımız asla güven vermiyor..!
   Dumlu DEMİRCİOĞLU

Bolunun Sesi