Mengen Festivali’nden izlenimler.

Dün- Cumartesi- Mengen’de idik. İlk başladığı tarih olan 1981 den itibaren Mengen festivali bu yıl, 30 yaşını doldurmuş. Gerek politik hüviyetim gerekse amotör gazeteciliğim nedeni ile festivalimiz benim için her zaman ilgi odağı olmuştur. Mengen gibi küçük bir Anadolu kasabasının böyle bir organizasyona imza atması, iyi ve kötü şartlarına rağmen taktir edilmesi gereken bir organizasyondur. Bende bu festivalle ilgili muhtelif tarihli yazılarımda genelde olumlu cümleler kullanmama rağmen olumsuz yönlerinide yazmadan edememeşimdir. Bütün bu yazılarım eski gazetem Bolunun Sesi ve Bolu’da Yeni Hayat arşivlerinde olanca sıcaklığıyla durur.

Festivali ilk defa 1981 yılında zamanın Belediye Başkanı cennetmekan Erhan Gürsoy kardeşim başlatı. O zamanlar Mengen’de Ali Cafer Akyüz isimli çok çalışkan bir kaymakamımız vardı. Yine o zamanlar aşçılık dernekleri bu kadar fazlalaşmadığından İstanbul Bolu Kültür Derneği’nin çok çalışkan başkanı sevgili arkadaşım Diş Tabibi Savaş Ilgaz’ın liderliğinde Bolulu aşçılarımızda festival için çalışmaya başlamışlardı. Bende Savaş’ın yakın arkadaşı olarak bu çalışmalara hasbelkader katılırdım. O zaman ki aşçılarımızın isimlerini de gerek bu çalışmalarım gerekse Bolu Spor Başkanlığım nedeni ile ezbere bilirdim.

Zamanla Mengen Belediye başkanları değişti. Şavaş’ın başkanlıktan ayrılması nedeni ile benim festivalle ilgim azalmaya başladı. Bir çok senede festivale gitmedim. Bu defa roller değişmişti. Bir defa Mengen Belediye Başkanı Turan Bulut CHP’li idi. Daha da önemlisi CHP il Başkanı sevgili dünürüm Kazım Karsu, bilhassa arabası olan partililerin festivale katılması direktifini veriyordu. Son günlerdeki fiziki rahatsızlıklarım nedeni ile pek sağa sola gitmediğim vede böyle gezilerimi sevgili kardeşim Kemal Alemdar’ın 4X4 üyle gercekleştirdiğim için oldukça rahattım. Ancak emir demiri kesti. İl Başkanımızın emri nedeni ile Cumartesi günkü konvoy için sabah saatlerinde “Tempranın halefi Ford Focus” u Karaçayır’daki hareket merkezimize çektim. Bu arada beni çok sevindiren bir gelişme oldu. Sayın il Başkanımız değerli kardeşim ve yazıhane komşum Mustafa Özcan’ı benim arabayı kullanmakla görevlendirmiş. Mehtap Özcan Mısırlıoğlu’nun babası olan Mustafa kardeşim Mengene gidiş ve gelişimde beni fevkalade bir şekilde rahat ettirdi. Ayrıca dönüşümüzde bizim arabaya dahil olan Bolu basınının meşhur köşe yazarı Mustafa Cop kardeşim ile birlikte, Müdür Restorant’ta karnımızı doyurmak centilmenliğini de gösterdi.

Sayın Genel Başkan, takdire şayan bir titizlikle saat tam 11.30’da Mengen’e teşrif ettiler. Meraklılardan ve yağcılardan sıra ve yer bulup sayın genel başkanımıza erişemedik. Bunun yerine bir an önce festival alanına gidip kendimizi tribünlere attık. Bu arada Bolca Hindi Reklam ve Halkla ilişkiler Müdürü Murat Kalafat kardeşimiz ile yan yana oturmak onurunu da yakaladık. Murat kardeşimiz törenden sonra bizi Bolca Hindi reyonuna davet etme nezaketini gösterdi.

Biraz sonra sayın genel başkan tören alanına teşrif ettiler. Daha önce ki yıllarda toz toprak içinde olan tören alanı Ankara Yeni Mahalle Belediye Başkanlığı tarafından asfaltlanmış. Havada hafif limoni olduğundan yağmurun zaman zaman az bir şekilde çişelemesi festivalin havasını bozmadı. Ancak festivalin havasını çok uzun süren nutuklar atan Mengen Aşçılık ve Turizim Derneği Başkanı Salih Bozkurt ile Türkiye Aşcılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz bozdu. Bu değerli kardeşlerimiz mesleki cemiyetlerin genel kurullarında ele alacakları bir çok konuyu sebebi bilinmez bir şekilde festival konuşması haline getirmişler. Katılanların büyük çoğunluğu bu uzatma sonucu neredeyse kürsüyü basıp artık yeter deme noktasına geldiler. Bu arkadaşların vurdum duymazlıkları karşısında belkide festival tarihinde bir ilk yaşandı. Sayın Milletvekilimiz Tanju Özcan konuşma hakkından feragat etti. Sayın vali vekilimiz Nejdet Özeroğlu’da üç cümlelik bir konuşma ile yetindi. Sayın genel başkanımızda yine çok kısa bir konuşma ile fazla konuşup vakti kötüye kullanan başkanları protesto etmiş oldu.

Konuşmalardan sonra Guinnes Rekorlar Kitabına girmek için hazırlanan pilav yarışmasına geçildi. 3 tonluk pilav ve bu pilavin pişeceği 4 tonluk kazan sahneye çıktı. Biz pilav pişirme atraksiyonu yerine standları gezmeyi yeğledik. Büyük bir düzensizliğin hakim olduğu standlar da nutukların çekilmesinden rahatsız olan çok kalabalık hemşehrilerimiz standları silip süpürmüşler. Etraf boş yemek artıkları ile doluydu. O saate kadar kursağımıza bir lokma bile koymamıştık. Sayın belediye başkanımız bizi protokol yemeğine de çağırmadığı için vede eski yıllarda stand açan Mengen köylerinin standlarını da bu yıl göremediğimizden sayın Murat Kalafat’ın nazik davetine uymak için Bolca Hindi standını aramaya başladık. Her halde Murat kardeşimiz bize bir şeyler ikram ederdi. Sonun da Bolca Hindiyi bulduk. Pazar yerinin o karışıklığına ve imtizamsızlığına rağmen, Bolca Hindi standı fevkalade düzenli idi. Bolca Hindi’nin yanında Akpiliç standı da hizmete devam ediyordu. Yüzlerce kişi Akpiliç önünde kuyruk olmuştu.

Daha sonraları dev tencerenin önüne gidip herkesin yaptığı gibi küçük plastik kaseler içinde takdim edilen pilavlardan da aldık. Ancak yemek işlerinden çok anlayan Mustafa Özcan kardeşim pilavın lapa olduğunu söyleyerek yemedi. Ben ayıp olmasın diye kaşıkladım. Daha sonrada Bolu ya dönmek üzere festival alanından ayrıldık. Bu arada birde yine rekor denemesi yapılan çok sayıda aşçı gibi giyinmiş kişi yada aşçının bes dakika boyunca bir arada durarak görüntü vermesi rekoru için Mengen Stadyumuna girmeye niyetlendik. Çunkü burada herkese bir aşçı önlüğü hediye ediliyordu. Ancak kalabalıktan stadyuma giremediğimiz gibi hediye önlüklerimizide alamadık. Bolu’ya dönmeye karar verdiğimiz bir sırada Bolu basınının güçlü köşe yazarı Mustafa Cop kardeşimizide arabamıza aldığımız bir sırada kaptanımız Mustafa Özcan “Hadi bakalım Müdür Restorant’a” deyip karnımızı da bir güzel doyurdu. Kendisine gerek bu centilmenliği gerekse beni hiç yormayan kaptanlığı nedeni ile yürekten teşekkür ediyorum. Gelelim gözüme batan eleştiri oklarına;

Turhan Bulut kardeşim ilk defa böyle bir organızasyonda görev aldığı için çok yoruldu. Kürsü ile protokol tribünü arasında bir kaç kez koşup durdu. Mengen ‘e genel başkan düzeyinde bir politikacının gelmesi onu bir hayli yormuştu.Bunun sonucu festival için uzun süre cansiperane şekilde çalılşan il başkanımız Kazım Karsu’yu festival alanında unuttu yemeğe götürmedi. Oysa Kazım Karsu İl Başkanı olarak sayın Genel Başkanın Bolu’daki bir numaralı temsilcisiydi. İl Başkanına, Genel Başkanın yanında yer ayrılmalı ve Genel Başkanın makam aracına il Başkanı alınmalıydı. Genel Başkanın makam aracına, nerede yapıldığını bilmediğimiz festival yemeğine giderken de sayın genel başkanın yanına Milletvekilimizle Mengen Belediye Başkanımız oturdular. Genel Başkanımız da bütün bu temaslar sırasında ( Yahu il başkanımız nerede ) demedi. Bende bu partide il Başkanlığı yaptım. 1980 öncesi Ecevit Hükümeti zamanında Boluya bir çok bakan gelir giderdi. O zamanlar çok popiler olan alış-veriş mağazası GİMA, Ticaret Bakanı cennetmekan Teoman Köprülüler’e bağlıydı. Sayın bakanımız Boluya teşriflerinde makam arabasına mutlaka beni alır hatta o anda arabasında yoksam o iri pehlivan cüssesi ile arabadan iner “İl Başkanı nerede” diye beni arardı.

Sayın dernek başkanları konuşmaları sırasında bir çok eski üstadlarının isimlerini takdir ettiğim bir vefa duygusu içinde saydılar. Ancak Mengen aşçılığının bu noktaya gelmesinde büyük emeği olan geçmiş yılların başkanlarından değerli arkadaşım Mustafa Öztürk’ün ismini ağızlarına almadılar. Bu bir unutmamıydı yoksa bilinçli bir şekilde yapılan bir hareket miydi ? Onlar varsın Mustafa Öztürk’ün ismini anmasınlar bunların yerine ben bu değerli kardeşimi taktir ile anıyorum.

Festivali takip edenler arasında eski kaymakam Ali Cafer Akyüzde vardı. Ama malesef herkese plaket verilirken Ali Cafer Akyüz unutuldu.

Evet festival bitti yaşasın 2015 festivali.

Festivalin ağır konuklarından(!) bir görünüş. Soldan sağa Bolca Hindi Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Murat Kalafat, Ben, Mehtap Özcan Mısırlıoğlu. Aslında burada Mustafa Özcan kardeşim oturuyordu. Mustafa, büyük bir centinmenlik örneği göstererek yerini sevgili kızına veriyor. Atatürkçü Düşünce Derneği Bolu Şubesi Başkanı Elfaz Temiz ve muhterem eşleri hanımefendi.

Törenler bitmiş. Herkes bir iki lokma birşey yeme derdine düşmüş. Soldan birinci Kazım Karadoğan, İkinci Hasan Haydaroğlu, üçüncü yazımda kendisinden bahsettiğim Mustafa Öztürk usta,Ben, beşinci değerli kaptanım Mustafa Özcan, altıncı il başkanımız Kazım Karsu, sekizinci Mengen in meshur yerel politikacısı Erol Aydoğan. Fotoğraftaki diğer iki hemşehrimin isimlerini malesef yazamıyorum. Kendilerinden özür diliyorum. Bu fotoğrafıda Mengenin meşhur fotoğraf sanatcısı Hüseyin Varlık kardeşim çekiyor diğer fotoğrafla birlikte Bolu Gündem Gazetesine göndermek nezaketini gösteriyor.

Eski dostlar beni unutmazlar.

BU PERŞEMBE MUTLU BİR GÜN YAŞADIM. Bir taraftan Boluspor’un şanlı tarihinin en meşhur futbolcularından kaleci Halitoviç. Halitoviç ile bundan iki üç ay evvel yine bir Bolu ziyaretinde karşılaşmış yazanemde eski günleri yad etmiştik. Halitoviç bu defa Boluspor alt yapısında görev almış ve alt yapı kalecilerini calıştırmaya başlamış.

Diğer ziyaretcim meslek hayatımın ustalarından, parti büyüğüm avukat cennetmekan Zeki Baltacıoğlu ile yine Bolunun en meşhur avukatlarından Necla Baltacıoğlu’nun biricik oğulları Mehmet Baltacıoğlu. Uzun yıllar öncesi Kanada’ya yerleşen yüksek inşaat mühendisi Mehmet, belki 30 yıl sonra ziyaretime geliyor. Böylece iki ayrı kulvardan iki ayrı dost ile birlikte oluyorum.

Her iki dostuma beni yıllarca öncesine götürdükleri için binlerce teşekkür. Bu güzel anıyı yazıhane komşum İLA BİLİŞİM Mehmet Ali Calip kardeşim çekiyor. Mehmet Ali, çok genç ve yetenekli bir kardeşim. Kısa sürede Bolu da bir marka haline geleceğinden hiç şüphem yok. Fotoğrafta soldan sağa ben, Mehmet ve Halidoviç bir arada görülüyoruz. Bu güzel anıyı ölümsüzleştiren Mehmet Ali kardeşime teşekkürler.
Bolu Gündem

Foto : Mengenin büyük fotoğraf ustası. Hüseyin Varlık

1  |  1