YESİNLER Mİ BİRBİRLERİNİ?

Ergenekon operasyonlarının ilerleyen safhalarından birinde Birgün Gazetesi “Yesinler birbirlerini” manşetiyle çıkmıştı.

Ortağı ve köşe yazarı olduğum Birgün gazetesi ile yolumun ayrılma sebeplerinden biri de buydu.

Onaylamamıştım bu manşeti.

Nitekim ilerleyen günlerde Birgün Gazetesi de süreçte yaşanan anti demokratik uygulamaları bütün kesimler gibi kınamaya başladı.

Dün itibariyle Türkiye’de eş zamanlı olarak cemaate CB RTE’ nin “ İnlerine gireceğiz, inlerine” sloganı çerçevesinde operasyonlar başladı.

Yine bazı kesimler de tıpkı Ergenekon operasyonları döneminde olduğu gibi “Yesinler birbirlerini” mantığı ile cemaate başlayan operasyonları destekliyorlar.

Kaçırdıkları noktaları anlatmaya çalışacağım.

Ergenekon operasyonlarında Veli Küçük gibi, Muzaffer Tekin gibi, Kemal Kerinçsiz gibi adları suç ile anılan kişilere operasyon yapılması çok doğru idi. Ama operasyonun ilerleyen safhalarına konu ile alakası olmayan isimler operasyona ilave edilmeye başlayınca takke düştü kel göründü.

Aralarında gazeteciler, bilim adamları, rektörler hayatını cezaevinde kaybeden Ergenekon’un kasası olduğu iddia edilen Kuddusi Okkır gibi masumlarda olduğu ortaya çıkınca “yiyin birbirinizi” diyenler çark etmeye başladılar.

Çünkü sap samana karışmıştı, karıştırılmıştı.
Cemaat operasyonları diye başlayan süreçte ucu açık bir süreç.

İlerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.

Çünkü her iki operasyonun başsavcısı Recep Tayyip Erdoğan…

Yalnız kâtipler, iddianameleri hazırlayan yardımcı savcılar, yazıcılar, fotokopiciler, delil üretenler, operasyon polisleri farklı.

Onlar zamana mekâna göre değişiyor ama Başsavcı tek, Recep Tayyip Erdoğan.

O zaman bir kere değil on kere düşünmesi gerekiyor yurttaşların.

Üstelikte cemaat operasyonlarının 17-25 Aralık Hırsızlık haftasına denk getirilmesi de oldukça manidar.
***

İşte cemaat operasyonları başlayınca duyarlı, demokrat faşizme karşı isimlerin sosyal medyada operasyon hakkında attıkları tweetler:

Her dönemde hakkında spekülasyon üretilen Türkiye’nin duayen gazetecisi

Uğur Dündar;

Uğur Dündar @Uğur Dündar sözcü

“Ergenekon operasyonları sürerken bize inanılmaz iftiralar atıp, tutuklanmamız gerektiğini savunanların bile haksızlığa uğramalarını istemem”

Ergenekon operasyon sürecinde önce çalıştığı SKY Türk’ten ardın da havuza geçen Akşam Gazetesinden kovulan,

Gazeteci Serdar Akinan,

“Gözaltı arama kararını veren “Hâkim Zerrab’ ı bırakanmış” denen bir ülkede hukuka güven olamaz. Bu yaşanan düpedüz faşizmdir”

Daha baskıya verilmemiş kitabı “Dokunan Yanar” adli kitabı yüzünden dövülerek polis tarafından gözaltına alınan hapis yatan,

Gazeteci Ahmet Şık,

“Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat’in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir.”
***

HİTLER Faşizmi döneminden çarpıcı bir örnek

İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kilisede rahip olarak görev yapan Pastör Nie Moeller şunları yazdı bir gece bütün olanlardan sonra:

Önce Yahudiler için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben Yahudi değildim
Sonra komünistler için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben komünist değildim
Sonra sendikacılar için geldiler
Sesimi çıkarmadım –
Çünkü ben sendikacı değildim
Sonra benim için geldiler
Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı…
***

Şimdi “Yiyin birbirinizi” tekerlemesini ısıtıp tekrar önümüzü getirenleri tekrar düşünme zamanı değil mi?