Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Gastronomi ve Arkeolojinin Birleştiği Şehir

Gastronomi ve Arkeolojinin Birleştiği Şehir
05.04.2018
525
A+
A-

Gastronomi ve Arkeolojinin Birleştiği Şehir

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Antik Mozaik Kenti’nin sembolü Çingene Kız ile şehrin çekim gücünü birleştirmeyi başardı

Gazianep’e kadın eli değdikten sonra her şey değişti. O el, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e ait. Zeugma Antik Mozaik Kenti’nin sembolü Çingene Kız ile şehrin çekim gücünü birleştirmeyi başaran Şahin, bunu gastronomiyle destekledi. 500’e yakın eşsiz lezzete sahip Gaziantep Mutfağı’nı dünya vitrinine sundu. UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na yapılan başvuruyla Gaziantep gastronomi alanında kabul gördü. Böylece Gaziantep, Dünya Gastronomi Kenti unvanını elde etti. Bana sorarsanız, Gaziantep’te gittiğiniz her hangi bir restoranda, sokak arasında ekmek arası yapan herhangi bir yerde dahi, “Bu olmamış” diyerek geri gönderebileceğiniz tek bir yemek dahi yok.

PAYLAŞIMIN ZENGİNLİĞİ

Başkan Şahin’e göre Gaziantep mutfağını farklı kılan tek bir şey var. O da Gaziantep sofrasının “insanlık sofrası” olması. Şahin, bunu “Gastronomi alanında dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazla çeşitliliğe sahibiz. Ama aynı zamanda soframız, insanlığın sofrasıdır. Bizi diğer mutfaklardan farklı kılan da budur. Bu sofranın bereketi de Gaziantep’in yemeklerine yansımıştır. Bizim soframızın zenginliği; paylaşmanın, barışın simgesidir. Çok kültürlülüğün, hoşgörünün, erdemin, birliğin göstergesidir” diye anlatıyor. Ben ise size şunu söyleyebilirim. Antep lezzetlerini tatmadan bu dünyadan göçüp gitmeyin. Büyük hata yaparsınız. Size bu lezzetlerden örnekleri aktarayım.

BAKLAVANIN RAKİBİ KATMER

Antep’te sabah, Metanet ya da Kelebek’te ‘beyran aşı’ ile başlar, Zekeriya Usta’da devam eder. Sabah kahvaltısında katmer yenir mi? Gaziantep’te iseniz yenir. İnce açılmış hamura bol fıstık, araya kaymak. Yeme de yenında yat. Baklavayla yarışır o derece. İşine aşık bir adam karşılıyor sizi.
Mehmet Özsimitçi, Zekeriya Usta’nın oğlu. Dededen toruna bir mirası yaşatma gayreti. 40 metrekarelik dükkanda harıl harıl bir çalışma. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yereldeki lezzetleri tetikleyerek şehre kazandırdığı ‘UNESCO’nun gastronomi alanında yaratıcı şehirlerden olmasında işte bu tatları gün ışığına çıkartması yatıyor. Mehmet Usta da Dünyayı gezip katmeri anlatıyor. Katmere dönersek böylesi yok dedirtecek kadar iddialı.

Milli Mücadele Müzesi

Müzeler şehri dememizin nedenleri arasında Zeugma’nın varlığı tartışılmaz. Ancak şehirde 15 tane de irili ufaklı müze açılmış.
Hiçbirisi de yabana atılacak gibi değil. Türkiye’nin İkinci büyük savaş müzesi olma özelliği taşıyan, Gaziantep savunması ve kurtuluş mücadelesini anlatan Milli Mücadele Müzesi’nde resmen ağlarsınız. Mağaraların içinde yaşanananları bu vatanın nasıl kurtulduğunu tüyleriniz diken diken gözler önüne seriyor. Gaziantep Zooloji ve Doğa Müzesi, Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi, Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi, Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması müzesi,Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Hamam Müzesi. Var da var. Hepsi yürüyüş mesafesinde ve bir o kadar gezilesi.

MUTFAK SANATLARI AKADEMİSİ

Giderken çok heyecanlı değildim açıkçası, yanılmışım. Çok şık bir yerden bahsediyorum. Tabaklar, servisler özel dizayn. Zeugma’nın kalbi ‘Çingene Kız’ bana bakıyor hem de yemek yerken. “Bu da nedir?” diyorum. Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Arkadaşım Hüseyin Akar başlıyor anlatmaya. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bir yıl önce hizmete açmış burayı. Amaç, evlerde yapılan yemekleri gün yüzüne çıkarmak.
Özel tariflerin yaşamasını sağlamak. Menüde yok yok. Ekşili Malhıta Çorbası, haşlama içli köfte, yuvalama, fıstıklı dolangel, öz çorba, damat dolması, simit kebabı, avrat salatası, şivezdiz aman yarabbi daha neler neler. Bir diğer amaç da ustalar yetiştirmek, istihdam yaratmak. Bence bütün şehirlere açılmalı, restoran ötesi, resmen mutluluk diyarı.

Kutnu mucizesi

Ben de Gaziantep’e gidince öğrendim. Kutnu nedir? Yalnızca Gaziantep yöresinde, yüzyıllardır el tezgahlarında ve kara tezgahlarda dokunan ipekli bir dokuma türü. Osmanlı saraylarında padişah ve sultanlar hatta İngiltere ve Fransa’da kral ve kraliçelere kadar namı gitmiş. Şimdilerde unutulmaya yüztutmuş nadide kumaşı yeniden üretme seferberliği başlatılmış durumda. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in girişimleriyle başlayan tanıtım atağında, AJK Tekstil Kurucu Ortağı Jülide Konukoğlu da bizzat zamanını bu kumaşa adamış. Sanko AVM içinde bir de ‘Kutnia’ mağazası var. Ancak hedef Gaziantep’in bu nadide eserini dünyaya tanıtmak. Mayıs ayında hem Türkiye’de hem de dünyada yeni şubeler açılmaya başlıyor. Kutnu denilince Yaşayan Müze Tarihi Gümrük Han’da Muhittin Eldemir de dededen bu işi yaşatmak için çabalayanlar arasında. İngiltere’de yaşayan ünlü modacı Bora Aksu da sadık müşterilerinden. Hatta ben oradayken bile telefonla yeni siparişler verildi.

Zeugma

Türkiye’de gördüğüm en iyi müze diyebiliriz. Dünyada da sayılı müzeler arasında. 2 bin 248 metrekare mozaik, 140 metrekare fresk, 4 Roma dönemi çeşmesi, 20 sütun, Bronz Mars heykeli ve tabii ki Çingene Kızı. Tek kelimeyle özetlersek büyüleciyi. Zeugma’nın kökleri M.Ö. 3000 yılına dayanıyor. Büyük İskender’in generali olan Euphrates, Fırat Nehri’nin en stratejik noktasına kendi adını verdiği Seleukeia Euhrates şehrini kurar. Zamanla büyüyen şehir 80 bin kişilik nüfusuyla Roma İmparatorluğu’na dahil edilir. İsmi de köprü anlamına gelen Zeugma olarak değiştirilir. 1987 yılından bu yana devam eden kazılar, 2000 yılında ortaya çıkarılan eserlerle dünya çapında duyulur. Haklı şöhretinde kazılarda çıkarılan Poseidon ve Euphrates vilları ve vilların içinde çıkarılan eserlerin payı büyük. Savaş Tanrısı Mars heykeli ve Dionysos’un Düğün Mozaiği paha biçilmez eserler arasında.
Çingene Kızı’na gelirsek dünyada bilmeyen yoktur diyebiliriz. Kadın mı erkek mi olduğu bilinmiyor, ismi de. Ama hepimiz biliyoruz kendisini. Hala görmeyen varsa vakit kaybetmeyin derim.

Aşçı Haber

YORUMLAR

  1. rıdvan şener dedi ki:

    çok doğru ve çok yerinde bir tespit olmuş yazı çok zevkliydi bu arada aşçılığın başkenti artık Mengen olmamalı Gazi Antep olmalı daha çok hak ediyor gidiyorsunuz önünüze yüzlerce yemek çeşidi mevcut hak ediyor bence