İMTİHAN

İnternetten sosyal medya aracılığı ile gönderilen kısa bir filmde bir araç diğerini trafikte sıkıştırıp taciz ediyordu. Nerede ise kazaya sebebiyet verecek ve insanların hayatını tehlikeye sokacak şekilde araç kullanıyordu.  Hatta sürücü hatalı olmasına rağmen kırmızı ışıkta durduklarında araçtan inmiş önden arkaya bakarak arkadaki kusuru olmayan sürücüye olmadık hakaretler yağdırıyordu. O sırada yanda duran aracın sürücüsü aracının sağ camını açmış ve aracından karşıdakine hamle yapmak üzere olan yandaki masum sürücüye şöyle seslendi; “Dostum ya sabır. İmtihanda olduğumuzu unutma. Bu söylenenleri duyma!” dedi ve arkadaki sürücü sakinleşmişti. Yol açılınca herkes yola devam etti.

Ben keşke her anımızda bize sabrı ve iyiliği tavsiye edecek, bizim bir imtihandan geçtiğimizi hatırlatacak birisi olsun diye düşündüm. Hatta dua ettim.

İnsanlar olarak büyük bir kısmımız, dünya hayatının geçici olduğunun farkında değiliz. Tam tersine dünya hayatındaki süslere dalıp oyalanıyoruz. Kimimiz sürekli daha çok mal toplamaya, kimimiz insanlar tarafından daha çok itibar görmeye, kimi daha güzel veya yakışıklı bir eş bulmaya, kimimiz de işyerinde en başarılı kişi olarak tanınmaya çalışıp çabalamaktayız. Tüm bunlara öyle büyük bir hırsla bağlanmışız ki, bu oyalanma bize ölümü ve sonrasındaki sonsuz ahiret hayatını tamamen unutturuyor.

Hepimiz, bu dünya hayatında zorluklarla, yokluklarla, hastalıkla, musibetlerle, belalarla, sıkıntılarla, sabırla imtihandan geçiriliyoruz. Hatta zenginlikle, sağlıkla,  ihtişamla, şöhretle, makam ve mevki ile de imtihandayız. Sıkıntılarla imtihanın kolay olduğunu söylemişbüyükler. Hakikaten doğru. Sabreder sıkıntıyı zaman içinde yenersiniz.  Esas imtihanın büyüğü; güçlü iken, zengin iken, şöhret sahibi, makam sahibi iken daha zor ve önemli imiş. Güçlünün gururu, kibiri, kötü nefsi arzuları zayıf durumda olanları her zaman her durumda her vasıta ile ezme istidadındadır. Güçlü iken aleyhine de olsa hakkı savunabilmek her babayiğidin harcı ve imtihanı değildir.

Şu dünya, imtihan meydanıdır ve hizmet yurdudur; lezzet, ücret ve mükâfat yeri değildir. Hayat denilen sınırlı sürede önümüze konulan soruları cevaplandırmak zorundayız. Dünya hayatının sadece bir hizmet yeri olduğunu unutmadan, insanın zorluk ve güzelliklerle hak ve adaletle denemeden geçirileceğini ve musibetlere, sıkıntılara sabretmenin büyük bir imtihan olduğunu idrak etmeliyiz.

İnancımıza göre madem imtihandayız, ilahi sorumluluklarımız var. Bu dünyadaki imtihanda yüksek ruhlar ile aşağılık ruhlar birbirinden ayrılacak ve ahirette hesap vereceklerdir. Önümüzde Kuran en büyük bir önder ve tecrübedir. Bu hayat yarışının sonundaki imtihan için Kuran’dan gelen inançlarımız ve yaşantımız en büyük koruyucumuz olacaktır.

“Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediye ye lâzım olan levazımatı tedarik etmekle mükelleftir…” (Risale-i Nur)

“Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?” (Müminun Suresi, 115) “…insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat Suresi, 56) “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı…” (Mülk Suresi, 2)

İmtihanda olduğumuzu unutmayacağız inşallah…3.11.2014 …….

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız…