Aşçılık Festivali Atayı Ziyaretle Başladı

Ersan Türkoğlu’nun Kaleminden…

Aşçılık Festivali Atayı Ziyaretle Başladı

Doğada var olan bütün mahlûkatların ve tabi ki biz insanların en önemli ihtiyacı beslenmektir.

Diğer canlılar yüce Allah’ın yarattığı ve programladığı şekilde hayatını devam ettirmek için beslenirken, biz insanlar ateşin varlığını keşfeder etmez etrafımızdaki besin kaynaklarının tatlarına bakarak, deneme yanılma yöntemiyle bu işi bir sanat haline getirmişiz.

İnsanoğlu yaşadığı coğrafyanın nimetlerine göre mutfak kültürü oluşturmuş, lezzetli yemek yapmanın püf noktaları anne kız, usta çırak ilişkisi ile veya kulaktan kulağa anlatılarak, yazıya dökülerek günümüze kadar getirmiştir.

Bu bakımdan milletlerin beslenme konusunda geliştirdikleri kültüre mutfak adı verilmiştir.

Osmanlı Mutfağı, Fransız Mutfağı, İtalyan Mutfağı gibi

Mutfak aynı zamanda bütün yiyecek ve içeceklerin hazırlandığı yerdir ve o mutfağı bir sanat atölyesine çevirip gıda maddelerini hazırlayan, pişiren, tat ve lezzetini kontrol edip sunan aşçılar bence büyük sanatkârlardır.

En eski mesleklerden olan aşçılık bilgi, yetenek yanında deneyimi de gerektirir ve bu nedenle çırak, kalfa ve usta düzeninin en geçerli olduğu işlerden biridir.

Ülkemizde konu aşçılık olunca şüphesiz ki akla Bolu’muzun Mengen ilçesi gelir.

Mengen’de oluşan bu mutfak kültürünün kaynağı Osmanlı İmparatorluğudur.

Rivayet odur ki Fatih Sultan Mehmet İstanbul’ u fethettikten sonra saray aşhanesini Mengenli Yakup Ağa adlı bir paşaya kurdurur. Buranın sorumluluğu da ona verilir. Mengen’ li Yakup Ağa’ nın işe başlamasından kısa bir süre sonra yeğeni iş bulmak umuduyla yanına gelir. Yakup Ağa yeğenini saray aşhanesinin bulaşıkhanesinde çalışmaya gönderir. Çok zeki ve çalışmayı seven bu usta gün gelir saray aşhanesinin aşçıbaşısı olur. Mengen’ de ki yakınları ve arkadaşlarını da yanına çağırarak onları aşçı olarak yetiştirir. Böylece saray aşhanesi ve mutfağı da adeta bir aşçılık okuluna dönüşür.
Mengen’ in en büyük özelliği yüzyıllardan bu güne babadan oğula geçercesine devam eden gelenekle çok ünlü aşçılar yetiştirmesidir.

Bu gün ülkemizin neresinde olursa olsun turistik bir tesisin lokantasında Mengenli bir aşçıya rastlamak mümkündür.

ABD, Hollanda, Fransa, İsviçre, İran, Irak, Suudi Arabistan ve Libya gibi dünya ülkelerinde Türk Mutfağını başarı ile temsil eden yine Mengenli aşçılardır.

Londra’ da yapılan aşçılar yarışmasında ülkemize aşçılar krallığını getiren Mengenli merhum İlyas Usta’ dır.
Aşçısı ülkemiz ve dünya çapında ünlü olan Mengen’imize aşçılık festivali de tabi ki yakışırdı. İşte bu yüzden 24 Ağustos 1981 yılında Mengen Kaymakamı olan Ali Cafer AKYÜZ’ ün başkanlığında kurulan komite ile ilk Aşçılık ve Turizm Festivali yapıldı.
Mengen Belediyesi 1985 yılında Kaymakamlık Makamından festival organizasyonu işini devir alarak günümüze kadar gerçekleşmesini sağladı.

1981 yılında ilk ki düzenlenen festivalin coşkusu içerisinde açılan pankartta “Aşçılık ve Otelcilik Okulu İstiyoruz” fikri filizlendirmiş daha sonra İl Özel İdaresi’ nin yapımını üstlendiği ve Milli Eğitim Bakanlığı’ nın desteklediği dünyada 4 taneden birisi olan Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi kurulmuş ve 1885 yılında Eğitim-Öğretime başladı. Bu okul festivallerin eseridir.

Ve ardından 1997 yılında Mengen’de eğitim vermeye başlayan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mengen Meslek Yüksekokulu aşçılık programı açıldı.

Kökleri Osmanlı İmparatorluğuna dayanan Mengenli aşçılarımız, festival tertip komitesi ve Mengen Belediye Başkanımız Sayın Turhan Bulut bu yıl 27-28 Eylül tarihlerinde 30’uncusu düzenlenecek Mengen Aşçılar Festivali öncesi Anıtkabir’i ziyaret ederek ülkemize, ilimize çok anlamlı bir mesaj verdi.

Osmanlı kültürünü genlerinde bulunduran, Cumhuriyet ve Atatürk aşığı, aşçılar diyarı Mengen’in 27-28 Eylül tarihinde 30’uncusu düzenlenecek Aşçılık ve Turizm festivaline katılmanızı şiddetle öneririm.

Yemeğin sanata dönüştüğü, insan sevgisinin, saygısının, konuk severliğinin hakim olduğu bir ilçede kalbe giden yolun mideden geçtiğini göreceksiniz.

Bolu Olay