Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Çocuklarımızı test manyağı yaptık.

Çocuklarımızı test manyağı yaptık.
10.09.2015
667
A+
A-

Üretmeden tüketen nesiller yetiştirdik!..
Üretmeden tüketen nesiller yetiştirdik!..

Kızlarımız yemek yapmayı bilmiyor, oğullarımız tamirat.

Ağaçları, meyveleri, balıkları tanıyan yok gibi.

25 yaşına gelinceye kadar, birkaç ay da olsa çalışanı ara ki bulasın.

Sanat, kültür, edebiyat fantezi olarak görüldü.

Siyasete olan ilgileri hepten kopartıldı.

Sesini yükseltenin canına okundu.

Spor mu, o da ne ki, noktasına gelindi.

Yıldız ve genç takımlar oyuncu bulamadı…

Ama iki şeyi çok iyi başardık,

İlki sınavlar, ikincisi cep telefonu.

Çocuklarımızı, hiç sorgulamadan, deli gibi, dershanelere gönderdik.

Çene çalmada dünya rekorları kırdık.

Çocuk ve gençler üzerinden para kazanan herkes mutlu.

Anne, babalar ise ne olup bittiğinin hâlâ farkında değil.

Siyasetin de zaten hiç umurunda olmadı…

Ne olur dizilerden, koşuşturmadan, size dayatılan ezberden, bir an için de olsa kafanızı kaldırın ve çocuklarımızı izleyin.

Nasıl bu hale geldiklerine biraz olsun kafa yorun.

Kendi çocukluğunuzla kıyaslayın…

Elbette içlerinde bizden çok daha iyi olanlar da var.

Peki, mutlular mı?

Evet demek o kadar zor ki!

Çok çabuk sıkılıyorlar.

Ne alsanız, ne verseniz, ne yapsalar, nereye gitseler onlar için bir anlamı yok.

Hiçbir şekilde tatmin olmuyorlar, çabuk sıkılıyorlar, ne istediklerini de genelde bilmiyorlar.

Zaten onların çok içindeydik ama bayram tatilinde daha yakından gözleme fırsatı oldu.

Hem de yüzlercesini, binlercesini…

Çocuklarımızı bu hale el birliğiyle hepimiz getirdik.

Siyaset, arka bahçe yaratma sevdasıyla, olup biteni görmezden geldi.

Anne babalar herkes ne yapıyorsa biz de onu yapalım içgüdüsüyle hareket etti.

Öğretmene hiçbir zaman ne düşünüyorsun diye soran olmadı.

Siyaset, magazin ve futbolun dışındakiler de medyanın pek ilgisini çekmedi.

Peki, bütün bunlar olup biterken devlet neredeydi?

O da ne ki?

Valiler, kaymakamlar, genel müdürler, müsteşarlar, kurullar, kurumlar, yargı ve devleti devlet yapan diğer unsurlar?..

Onlar da ya tek tek bir yerlere savruldular ya da birilerinin kuyruğuna takıldılar…

Yeni bir hükümet arayışları sürerken, ne olur biraz da bu tür ayrıntılara kafa yorsunlar.

Nereye gidiyoruz sorusuna cevap arasınlar.

Ve ne olur artık eğitimi uzman ellere teslim etsinler ve bir hedef koysunlar.

Ülkesini, ailesini, okulunu, işini, mahallesini, yediği yemeği, yürüdüğü yolu seven, çalışmaktan, üretmekten utanmayan, kendisiyle barışık nesiller yetiştirelim…

Çocuklarımızı her şeyden uzaklaştırıp sınavkolik hale getirdik, teknoloji bağımlısı yaptık ve bunu bir başarı hikâyesi diye yutturmaya çalıştık.

Yuh olsun hepimize!..

Kendimizi kandırmaya daha ne kadar devam edeceğiz?..

Bolu Olay

YORUMLAR

  1. A dedi ki:

    mandıra filozofu