Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Orda bir köy var “Nesilce”

Orda bir köy var “Nesilce”
09.06.2017
1.356
A+
A-

Orda bir köy var “Nesilce”

RECAYİ ÇAĞLAR

 

Dostlar merhaba;

Yıllar öncesinin takvimlerinde Abant’ın Yedigöllerin ve Gölcük’ün resimleri olurdu.  Büyüdüğüm kent olan Aydın Söke’de, rahmetli babam genelde Bolu’yu tasvir eden veya Bolu fotoğrafının yer aldığı takvimleri  tercih ederdi . Bir gün komşuları  rahmetli anneme takvimdeki Yedigöller veya Abant’ın  fotoğrafını gösterip “ Ayşe hanım Yedigöller/Abant  takvimdeki gibi güzel mi”  diye sormuşlar. Annemde kocaman bir “Ooooooo” çekip çok güzel diye cevaplamış.  Misafirler gidince rahmetli babam anneme “hanım sen Yedigöller’i de Abant’ı da bilmezsin. Niye görmüş gibi konuştun”  diye sorunca rahmetli anneciğimde şöyle cevaplamıştı; “Evet ben Yedigöller’e Abant’a gitmedim. Götürülmedim. Bu bir ayıp. Ancak bir Bolu’lu olarak burada ben orayı bilmiyorum demek daha büyük ayıp. Hem ben yalan da söylemedim ki . Sadece çok güzel dedim.”  diye cevap verince rahmetli babam susup hiçbir kelam etmemişti.

Biz de yıllar sonra bir iftar öncesi  iftara kadar Mengen ilçemizi gezip görmek istedik.  Bu şirin ilçemizin 500 metreyi geçmeyen ve etrafında dükkanların yer aldığı caddesinde dolaştık.  Aşçı heykellerinin kurnalarında yüzümüzü yıkadık. Çok susamış bir köpek yavrusuna avuçlarımızla su içirdik. Susamş bir hayvanın insan avucundan su içişini sadece görsel medyadaki paylaşımlarda görürken,  o an birebir yaşama mutluluğunu tattım. Mengen turu bitti.

Hayır dostlar bitmemiş. Biz öyle zannetmişiz meğer.

Gökçesu istikametinden Bolu’ya dönüş için yola çıktığımızda, yolun solunda ve çam ormanlarına yaslanan ve bitmek üzere olduğu uzaktan da anlaşılan konut inşaatlarını görünce , bir de orayı görelim diyerek geriye döndük. Toki inşaat alanına geldik ancak yol dar olduğu için geriye dönmek üzere 100 metre kadar ilerleyince yolun sağında bir mekan ve önüne park etmiş iki araç vardı. Bizde o alandan dönebiliriz diyerek park alanına girdik. Çocuklar biraz soluklanalım deyince araçtan indik. Yanımıza bir beyefendi geldi ve “Hoş geldiniz Nesilce’ye” deyince ne yalan söyleyeyim önce bir durakladım.  Burasının bir tatil köyü otoparkı olduğunu söyleyince iyice şaşırdım.  Yıllarca izcilik yapmış bir Ege çocuğu olarak tatil köyü kavramını çok iyi bildiğimden bulunduğum konumda  önce bir şeye benzetemedim. Görevliden tatil köyünün iletişim kartını aldıktan sonra çam ağaçlarının arasında çoktan gözden kaybolmuş çocukların peşine düştük.  Tabi bu arada Nesilce’nin içine adımımızı atmış olduk. Çocuklar çamların altında papatyalarım arasında oynarken bizde bir banka oturup çam ağaçlarının reçineli o hoş kokusunu içimize çekip, aşağıda nazlı nazlı akan Mengen Çayını seyre daldık.  Zamanın önüne engel konulsa işte tamda burada zamanı durdurmak isterdim.

Kelimenin tam anlamıyla huzuru yakaladık………

İnsan mutlu ise, vakit ne kadar da çabuk geçiyor. İftara eve yetişmek üzere kalktık ancak Tatil Köyünü gezip öyle dönelim istedik. Girişe yönelip orada çalışanlarla merhabalaştıktan sonra gezmek için izin istediğimizde bir hanımefendi “buyurun ben size eşlik edeyim” deyince hanımefendiyi takip ettik. Bungalovlara doğru yürürken sohbet etme imkanı bulduk. Şimdi bu köyü hem gezelim hem de hanımefendiden köyü dinleyelim dostlar.

Tesisin sahibesi Nesil Hanım; yıllarca Ankara’da bir devlet kurumunda çalıştıktan sonra doğup büyüdüğü ilçesine dönmüş. 2011 yılında başlamış doğup büyüdüğü ilçeye vefa borcunu ödemeye. Ailesinin yaşam alanını kendine yeni bir iş merkezi yapıp etrafına 12 tane tek katlı ve çift katlı bungalovlar yaptırmış. Sadece çam ağacı kullanılmış. İçleri ise sade ancak mükemmel döşenmiş. Ebeveyn yatakları çocuk yatakları ve ranzalar. Bayan elinden çıktığı hemen belli olan bir güzellik gizli.

İki Katlı bungalovların ikinci katlarında bir balkon var ki, karşılıklı iki berjer koltuk ve bir sehpa. Akşam güneş batarken ya da sabah gün doğarken burada oturmalısınız. Dostlar neyi anlatıyorum  ki,  anlatılmaz ancak yaşanır burası. İçerde çam kokusu, dışarı da çam kokusu ve harika bir doğa.  Restoran kısmı tek katlı şirin bir yapı. Önüne ilave veranda yapımı da bitmek üzereymiş.

Nesil hanım bizi kendi ikamet ettiği binanın alt katına götürdü. Girişte bir kuzine  ve içeride yatak odası kısmı var. Konuklar kışın en çok bu odayı istiyorlarmış. Kuzine ateşinde kestane kavurmak. Dışarıda lapa lapa  kar………..

Tam teşekkür edip ayrılırken iki beyaz atın üzerinde binici giysilerini giymiş başlarında binici kaskları iki beyefendi bulunduğumuz alana girdiler.  At binmeden tutunda, voleybol sahası, orman içi trekking parkuru ve çadır kampı da yapabileceğiniz (çadırınız yoksa tesiste var kiralanabiliyor) alanlar mevcutmuş. Biz ayrılırken bir konuk bungalovuna yerleşmeye gidiyordu elinde gitarıyla. Kim bilir doğaya serenat mı yapacak? Dinlemek isterdim , bir müzisyen babası olarak.

Nesil Hanımefendiye teşekkür edip Nesilce’den ayrıldık dostlar. Ama yüreğimizin bir kısmını orada bırakarak……….

Şimdi tüm dostlarım merak ediyordur. Niçin böyle bir tesisi köşe yazıma konu ettiğimi.

Nesil Hanımefendiyi ve ailesini hiç tanımam. Sadece orada bulunduğumuz süre içinde bizi bilgilendirdi.  Birde yazımı kaleme alacağım gün tesisi telefonla arayıp kendisinden yazım  için izin aldım.  Bu kadar.

Ancak;

Hayallerinin peşinden koşup Mengen’e yatırım yapan, insanlara huzuru satmak için kolları sıvayan bu hanımefendi kenarda köşede bırakılmamalı. Bizler onun sesi olmalıyız. Olmalıyız ki, o Mengen’i tanıtsın, orada konaklayanlar Bolu kültürünü tanısın. Tabi sizde eşinizi ve çocuklarınızı alıp bir hafta sonu kaçın buraya. Bir iki gece kalın. Kendinizi yeniden yaşayın. Benden söylemesi.

Bungalov Bolumuzun her köşesinde var. Ama burası, bir başka güzel.

Örnek bir Türk hanımefendisi Nesil hanım. Emekliyim ve de bir bayanım , artık köşeme çekileyim de emekliliğin tadını çıkarayım felsefesi ile yaşlanmak yerine, güzel bir girişimcilik örneği sergileyerek hayallerinin peşinden yeni bir dünya kurmuş.  Asla kendine özel değil. Bizlerin beğenisine sunmuş.

Yüreği doğa ve insan sevgisi ile dopdolu olan hanımefendi, teşekkürler.

Ülkemin bayanlarına iyi bir örnek teşkil etmenizi diliyorum. Diğer girişimci bayanlar gibi.

Hayırlı Ramazanlar dostlar.

Olay Gündem

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.