Aydın YILMAZ 16. Ölüm Yıldönümünde Anıldı

16.01.2020

1.281

A⁺

A^-

Aydın YILMAZ Ölüm 16.Yıldönümünde Anıldı

Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Aydın YILMAZ ve ebediyete intikal eden aşçılar adına anma etkinliği düzenlendi.
Okul çok amaçlı salonunda gerçekleşen anma törenine Aydın YILMAZ’ın ailesi,Belediye Başkan vekili Ferhat ŞENTÜRK,Milli Eğitim Müdürü Salih CELEPCİ,Müftü Mehmet ÖZCAN,Aydın YILMAZ’ın mesai arkadaşları,aşçılar,öğretmenler,öğrenciler ve halk katıldı.

Okuldaki anma töreninin ardından YILMAZ’ın Kuzgöl Köyündeki mezarlığı ziyaret edildi ve dualar okundu.

Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasının ardından

Okul Müdürü Abdurrahman ELARSLAN konuşmasında

Aydın YILMAZ’ı yaşamı,ilkeleri,eğitime verdiği destekleri okula katkıları ve gençlere verdiği mesajlarla anlattı. Bu yıl 1.sini gerçekleştirdiğimiz anma günü geleneksel olacak ve daha geniş katılımlı ve donanımlı anacağız dedi.

Milli Eğitim Müdürü Salih CELEPCİ konuşmasında

AŞÇILARIN PİRİ AYDIN YILMAZIN

Kendisi mesleğine ve memleketine adamış,çalışkan ,dürüst,ilkeleri doğrultusunda yaşayan, Mengenimizin medarı iftiharı, îâf değil iş üreten vefatından sonra mesleğinin devamım sağlamak için büyük çabalar sarf eden büyük usta Aydın YILMAZ’ı anma programına hoş geldiniz.

Rahmetli Aydın Yılmaz Okulumuzun açılışını şöyle anlatıyor

İsviçre’de okul hayatım süresince bu hep benim aklımda olan bir şeydi. 1979 yılında emekli olduktan sonra ‘bir aşçılık okulu açmalıyım’ düşüncesi hiç aklımdan çıkmadı. 1980 yılmda bazı meşletoşlarımı ikna ederek Bolu Mengen’de bir festival düzenledik. Bu festivalde elimizde pankartlarla yürüyüş yaptık. Bir okul istediğimiz yazılıydı pankartlarda. Zamanın valisine neden aşçılık okulu istediğimi ve İsviçre’de okulda başımdan geçen olayları anlattım. Vali bunun üzerine çok duygulanmış kısa bir süre sonra beni çağırdı ve her türlü yardımın yapılacağını söyledi. 1981 yılında Mengen Aşçılık Okulu’nun temelini attık.

1985 yılında da 30 öğrenciyle açılış yapıldı. Bu okulun ders programını benim İsviçre’de gittiğim okulun ders programım örnek alarak hazırladım.
Öğrendiğim sisteme göre bir düzenleme yaptım. Okula öğrenci ilkokuldan sonra alınıp ortaokul ve liseyi okuduktan sonra mezun oluyor. İlk açıldığı yıllarda ders programı 42 saatti. 22 saat aşçılık dersleri, kalan 20 saat ise normal liselerde okutulan dersler veriliyordu. Bakanlığa başvurup aşçının lisanslı olması gerektiğini söylediğimde benimle alay ettiler. Sonuçta lisansı da kabul ettirdim. Şu anda Mengen Aşçılık Okulu’nda 641 öğrenci eğitim görüyor. Burada ki eğitim yurtdışındaki eğitimle ay m seviyede.Bu güne kadar 3511 öğrenci okulumuzdan mezun oldu.

Bunun yeterli olmadığını düşünerek bir Aşçılık Anadolu Meslek Yüksekokulu da olmalıdır diye düşündüm. Arkadaşlarımla beraber dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le görüştük. Konuşma sırası bana geldiğinde bir aşçılık yüksekokulu açılması gerektiğini nedenleriyle birlikte söyledim. Çünkü bir millet kendi kültürüne, kendi örf ve âdetine, mutfak geleneğine, zenginliğine sahip çıkarsa yeryüzünde saygınlık kazanır. Bu inançla her zaman mücadele ettim. Ve okul 1997 yılında İzzet Baysal Üniversitesine bağlı olarak açıldı. Burada da 240 öğrenci eğitim görüyor. Ve bununla beraber Mengen Aşçılık Festivali’de devam etti. Yıldan yıla çok gelişti. Türk mutfağı adına çok güzel etkinliklere sahne oluyor.

Ülkemizdeki her bölge insanının kendine has bir yemek yapma yöntemi vardır. Bu yöntemleri iklim koşulları, yaşam biçimleri ve toprak belirler. 7 ayrı bölge ve kendi içinde de birçok yerli mutfak. Zenginliği varın siz düşünün. Bu zenginliği öğrenmek bir ömre sığmaz. Yani başta aşçılar olmak üzere yemeği seven herkesin öğreneceği ve Türk mutfağı adına yapacağı çok şey var. Meslek hayatım boyunca 32 yabancı ülke dolaştım. Hiçbir ülkede böylesine bir zenginlikle karşılaşmadım. Ancak biz kendi mutfağımıza sahip çıkamıyoruz, tanıtımını iyi yapamıyoruz.

‘Kimse kimseden sanat saklamayacak. Eğer saklayan varsa karşısında beni bulur’.

Bildiği yabancı diller Almanca, İngilizce, Arapça ve İtalyanca’ dır. 16 ülkede Türk haftaları düzenleyerek 14 madalya, 351 plaket, 38 diploma ve sertifika kazanmıştır.

Sevgili gençler Aydın Yılmaz zor şartlarda bunları başardıysa biz neden başarmayalim.Bugün okulumuzada İngilizce ,Almanca,dersleri var.Okulumuz da Rusça kursu açtık. Ama katılan öğrenci sayısı az Elimizdeki fırsatları değerlendirelim.

Okulumuzun barınma sorununu çözmek için 200 öğrencilik pansiyonu yaparak hizmete söktük.Okulumuza taşıt temin ederek yarışmalara ve etkinliklere kâtılmanızı sağlıyoruz.

Mutfak Dostları Derneği kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görevlerde bulundu, 1996 yılında Mengen Aşçılar ve Turizm Demek başkanı olarak yirmi meslektaşıyla dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’ i ziyaret edip, Mengen Aşçılık Yüksek Okulunu açtı. 1997 yılında Aşçılar Birliği Derneğini kurdu. Kumcusu olduğu derneğin Başkanı olarak sekiz panel düzenledi. Paneller mutfak kültürümüzü yaşatmaktır.

En büyük ideali ise geniş kapsamlı Aşçılar kompleksi ve Aşçılar federasyonu kurmakla Aşçılar arasında büyük güç oluşturmaktı.

Aydın Yılmaz’m İdealleri ondan sonra gelenler tarafından yerine getirilmektedir. Mengenimiz bir insanın atmış olduğu temeller yükselerek devam etmektedir.Kampus yapımı devam etmektedir. Kurmuş olduğu dernek büyüyerek. Aşçılar Federasyonu kurulmuş ve çalışmalarına devam etmektedir.

Sevgili gençler insanın ideali,gayesi, hayalleri olmaîı.Bu hayal ve idealleri gerçekleştirmek için yaşamalı tıpkı Rahmetli Aydın YILMAZ gibi.

Hayatı ilkler ve basanlarla dolu dolu geçen büyük usta Aydın YILMAZ, 2004 yılında vefal

etmiştir.
Saygı ve Rahmetle anıyoruz dedi.

Aydın YILMAZ’ın oğlu Ümit YILMAZ konuşmasında:

Sayın büyüklerim ve öğretmenlerim, sevgili öğrenci kardeşlerim, Rahmetli büyük ustamız Aydın yılmaz ı anmak için buraya gelerek bizi yalnız bırakmadınız hepinize çok teşşekür ederim.
Sizlere Aydın yılmazın kaleminden dünün Aşçısı ve yarının aşçısı adlı bir yazısını okumak istiyorum.(KAYNAK TURİZM DÜNYASI DERGİSİ 1992) Bu yazının sonunda şu anda ne kadar şanslı olduğunuzu ve sizin daha çok çalışark en iyi yerlerde olmanız gerektiğini anlatıyor.
Dünün aşçısı alaylı idi ve alaylının temeli bulaşıçılıkla başlardı.Bulaşıklar o zamanda çamaşır sodasıyla yıkanırdı, işte ben bu mesleğe o zamanlarda girdim.Dünün aşçısı bir sanat sahibi olur veya olsun diye bu mesleğe konulmazdı.Aşçılığa okur yazar olmayan hatta beceri kabiliyeti az olan kişiler verilir, usta veya patrona eti senin kemiği benim diye teslim edilirdi.İlk okul u bitirince hemen bu mesleğe verilirdi.Ben karnım doysun da biraz güçleneyim diye bu mesleğe girdim.Gün geçtikçe işimi çok sevdim ve halende çok sevmekteyim.Mesleği öğrenmek istiyordum bunu yaparken biraz dökmeler ve yakmalar oluyordu.Bununla birlikte küfürlü kelimeler gelmeye başlardı buda benim çok zoruma giderdi, ağlardım.Allahım ben bir aşçı olursam hiç kimsiye bu kelimeleri konuşmuyacağım diye karar aldım vede konuşmadım.O günün düşüncesi, mutfak işi kadın işi ve o düşünce doğrultusunda aşçıya kız verilmezdi.O devirde işe girmişsin ne sigorta nede iş garantisi, ne sendikal hak, nede sosyal bir hak.Ne bir üniforma var, nede soyunacak bir dolap.Ne önlüğün var nede önlüğünü yıkayacak.Ne acıdır ki iş yerine senelerini verip de yemek biraz geç çıktığı zaman kapı dışarı edilen ustalar.Sabahleyin erken gelipde kömür sobasını yakamazsan yine okunur künyen.Biraz itirazada bulunursan tokat da gelir arkasından.Ne buzdolabı var ne çelik bir masa.İşte işvereniyle, ustasıyla ,çırağıyla, bulaşıkçısıyla geldik bu günlere.Bir yiyelim binlerce şükredelim.
Bugünün aşçısı iş bol, para bol, en az lise mezunların sayısı artmakta.Düzenli bir yaşantı itibarıyla bir sanat sahibiler.Oglum aşçı olacak keşke damadımda aşçı ol sa diye sevinenlerde var.Çünkü yeme içme sektöründe çalışan her meslektaşım saatinde işine gelir.Temiz üniformasını giyer ve isterse duşlarını bile alabilir.İşe başlar düğmeyi çevirdiğinde ocağı yanmaştır.Kullanıcağı malzemeler buzdolabında yada soğuk depolardadır.İnsancıl bir çalşma içersinde sevk ve idaresini yapabilen,menü yapmasını bilip maliyetini hesaplayan,mesleki kültüre sahip zevkle çalışıp kendini dünyaya tanıtan meslektaşlarım gelişti ve başarıların devamını diliyorum.
Yarının aşçısı ise;
1-Yiyecek içecek sektöründe çalışan en azından Lise veya üniversite mezunu olacaklar.
2-Yine en az bir 1 veya 2 yabancı dil biliyor olacaklar.
3-Bilgisayar biliyor olacaklar
4-Eğitimci, idareci, araştırmacı vede uygulayıcı olacaklar.5-Kendi mutfağının tarihini, zenginliklerini ve kültürünü bilecekler.
6-Yaptığı yemeğin, tadını, kalorisini, vitamin ve protein değerini bilecekler.
7-Uluslar arası yeme içme hakkında bilgisi olacak ve yemek kongrelerine katılacaklar
Bugünden yarının hazırlığına giren değerli meslektaşlarımı kutlarken,kendi mutfağımızı birinci planda tutarak yürürsek daha güçlü bir adım atmiş oluruz diyorum.Çünkü bir millet kendi kültürüne, kendi örf ve adetlerine, kendi mutfağına , kendi mutfak zenginliğine sahip çıktıkça yeryüzünde daha çok saygınlık kazanacağına inanıyor, saygılar sunuyorum.
Aydın yılmaz dedi.

1 | 27