Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

BİLİM KÖŞESİ

BİLİM KÖŞESİ
19.04.2019
512
A+
A-

BİLİM KÖŞESİ

 

Sevgili okurlar;

Geçtiğimiz hafta, Çin’ deki bilisel gelişmelerden bahsetmiştim. Bu hafta Hint uygarlığında bilimin gelişiminden bahsedeceğim.

Hint Uygarlığı, Çin kadar eski olup MÖ 2300 yıllarında bugünkü Pakistan’da kalan bir bölgede ortaya çıkmıştır.. Bu Uygarlık, tarih içinde çeşitli etkiler alarak günümüze kadar geldi.

Sözkonusu dönemler, Hindistan’ın sadece Felsefe, Kültür ve Din hayatını belirlemekle kalmamış, bilimsel çalışmaların yapılmasında da etkili olmuştur. Yapılan çalışmalardan elde edilen metinler sadece dini konuları değil başta Tıp, Astronomi, Matematik ve Dil alanlarını da kapsamaktadır.

Brahmanlar’ın dil ve gramer çalışmalarına önemli katkıları olmuştur. Ayrıca, Astronomi çalışmaları ve özellikle takvim yapımında yine Brahmanizm büyük bir rol oynamıştır. Tıp ve Fizyoloji konusu özellikle Ring Veda içinde karşımıza çıkmaktadır. Budizm’e göre evren, periyodik olarak yaratılmakta ve yok olmaktadır. Hint Matematiği bu düşüncenin etkisiyle büyük sayılarla ilgilenmiştir. Dini metinlerde büyük sayıları ifade etmek için özel kelimeler kullanılmıştır.

Tıp, Dil, Astronomi ve Matematik’ten başka Kimya, Fizik ve Biyoloji konusunda yapılan çalışmalar da, başta Veda’lar olmak üzere yine dini metinlerde bulunmaktadır. Nitekim Fizik’te atom teorisi ile tanışılması, Jainist ve Budist görüşler çerçevesinde MS 4-11.yy.larda olmuştur. Ayrıca ele alınan konulara olan ilgi, büyük ölçüde faydacı amaçlar üzerine kurulmuştur.

MÖ 1000 yıllarında başlayıp MS ki yıllara kadar devam eden sürede, başta demir olmak üzere çeşitli madenlerin eritme yoluyla elde edilmesi, çömlek yapımı, boyama işlemleri, cam yapımcılığı bilgi ve beceriler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Diğer bir değişle, Kimya alanına giren böyle bir çalışmada, olayların teorik bir çerçeve içinde açıklanması amaçlanmamıştır.

Özetle Hint Bilimi, Hint  Uygarlığının tayin ettiği hedefler ve belirlediği yol üzerinde ilerlemiştir. Pratik amaçlar çerçevesinde ele alınan problemlerin kültürel değerlerden bağımsız yönleri de vardır. Mesela demirin elde edilmesi, Hintli hekimlerin vucudun anatomik yapısı hakkındaki bilgileri veya kesilen bir damara yaptıkları işlemler ya da bir göz ameliyatını başarıyla gerçekleştirebilmeleri bu tip bilgilere birer örnektir. Fakat öte yandan insan sağlığının daha geniş bir açıdan, yani kültürel değerler açısından görülmesi de sözkonusuydu. Mesela sağlık, Hint Tıp anlayışına göre hava, ateş ve su’yun (dolayısıyla bunların insan vucudundaki karşıtlıklarının) dengesi olarak, yani bir bütünlük içinde yorumlanıyordu. MÖ 2.yy.dan günümüze kadar gelmiş olan yoga teknikleri, bu kültürün sağlık konusuna bakışının tipik bir sonucudur.

 

Merak ettikleriniz için : bilimsel9@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.