Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Camilerde Toplanan Paralar Nereye Gidiyor?

Camilerde Toplanan Paralar Nereye Gidiyor?
20.05.2016
1.282
A+
A-

Camilerde Toplanan Paralar Nereye Gidiyor? Mumsema Camilerde, Cuma, bayram ve teravih namazlarından sonra, kandil gecelerinde bir yere yardım toplanması, toplanan paraların tutanakla kayıt altına aldıktan sonra yerine ulaştırılması artık neredeyse, cami görevlisinin asli görevleri arasına girdi. Cami görevlileri bu işten pek hoşlanmasa da vakıa bu. Cami cemaatinden bir kısmının da bu uygulamadan hoşlandığı pek söylenemez. Bu Cumayı yine parayla kıldık, diyerek homurdananları çok duymuşuzdur. Hayır işlerinde harcanmak üzere kullanılacak paraya/ sadakaya daha kolay ve medeni bir şekilde ulaşmanın başka bir yolu bulununcaya kadar tek yöntem şimdilik namaz çıkışı sergi serme yoluyla para tahsilatıdır.

Cemaat para toplanmasından hoşlanmasa da kimseden zorla para istenmiyor. Dileyen verir, dileyen vermez. Sadakasını, hayır kutusuna atanlardan her birinin farklı bir dileği vardır. Kimisi, başımın gözümün, sağlığın sadakası olsun, der, kimisi yola çıkmadan önce kazasız belasız yolculuğu tamamlamam için der, kimisi, çocuğumun sınavdaki başarısı için der, kimisi, yaptığı bir duanın kabulü için, der.

2860 sayılı kanuna göre para toplama o yerin mülki amirinin iznine bağlıdır. Bu yasaya göre de tüzel kişiliği olan kurumun para toplama yetkisine sahip olan temsilcisi, belli bir amaç için verilen sadakayı kabul ederler karşılığında da makbuz keserler. Verilen her sadaka, sadakayı tahsil eden kişide yada kurumda emanettir, yerine ulaştırılması gerekir. Ne için toplanmışsa oraya harcanması gerekir. Kimse o da hayır bu da hayır diyerek, Kuran Kursuna yada başka bir yere toplanan parayı camiye harcayamaz. Çünkü hayırsever o parayı Kuran Kursunda yada duyuruda belirtilen yerde kullanılması için vermiştir. Caminin ihtiyacı varsa ayrıca toplanabilir. Toplanan paranın toplanış amacı dışında başka bir yerde yine hayır işi bile olsa harcanmasının caiz olmadığına dair Din İşleri Yüksek Kurulunun fetvası vardır.

Para toplama işi hoşumuza gitmese de kabul etmek gerekir ki, topluma mal olmuş bir çok hayırlı iş, toplanan paralarla ortaya çıkmaktadır. Peygamberimiz (s.a.s)’in “ed-daallü ale’l-hayri ke failihi” Hayra öncülük eden o hayrı işlemiş gibidir, hadisi şerifi, sadakaların tahsilatına öncülük eden cami görevlileri için büyük bir müjdedir.

Cemaatin sadakasına talip olanlar, bu işi büyük bir sorumlulukla yerine getirmeli, en ufak bir su-i istimalin büyük bir vebale yol açacağını bilmelidir. Bazı vakfiyelerde, bütün mesaisini vakıf işlerine harcayan kişilerin, vakıf mütevelli heyetinin takdir ettiği bir miktarda vakıftan maaş alabileceği ve vakıf hesabından yemek yiyebileceği hükmü yer alır. Vakıf malı yiyen iflah olmaz, denilmiştir. Bazı vakfiyelerde, vakıf malını usulsüz kullananlara beddua edilmiştir.

Vakıf deyince bir Diyanet personelinin aklına ilk olarak Türkiye Diyanet Vakfı gelir. Türkiye Diyanet Vakfı, bakanlar kurulu kararı ile Türkiye’nin her yerinde mülki amirden izin almadan para toplama yetkisine sahip üç kuruluştan biridir. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Diyanet İşleri Başkanlığının dini ve hayri hizmetlerini desteklemek için kurulmuştur ve bu güne kadar başta ülkemiz olmak üzere Orta Asya’da, Balkanlarda, Kafkaslarda, Rusya Federasyonunda müslümanların yaşadığı şehirlerde, Afrika’da, uzak doğuda gariban müslümanların, garip gurebanın, dul yetim ve öksüzlerin umudu ve can simidi olmuştur.

Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye genelinde Diyanet’in taşrada müftülüklerin gerçekleştirdiği faaliyetlerin en büyük destekçisidir. TDV olmasaydı müftülükler, yaptıkları hizmetlerin % 80’nini yapamazdı, desek abartmış olmayız. TDV her yıl, ülkemizde onbinlerce üniversite öğrencisine burs vermektedir.

TDV, 1990’lı yıllardan itibaren, Orta Asya, Balkanlar vd adı geçen yerlerde yüzlerce cami, kuran Kursu, ilahiyat fakültesi ve ilahiyat lisesi vb müesseseler yapmış ve buralarda din hizmeti veren görevlilere maaş ödemiştir. Bazı temel kaynaklar, bu ülkelerin dillerine çevrilerek ücretsiz dağıtılmaktadır. Yine bu yerlerde ve dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya düşmüş, bir afete maruz kalmış müslümanlara maddi, nakdi, ayni yardımlarda bulunmuştur.

TDV’nin dağıttığı yardımlar bilindiği gibi camilerden toplanmaktadır. Belki bizim için fazla bir önemi olmayan bir lira, ülkemizin yaklaşık 85.000 camisinde birer beşer bir araya geldiğinde trilyonlara baliğ olmakta ve büyük hayri işlere kapı aralamaktadır.

Türkmenistan Kıpçakobası Camii ve Kompleksi, Azerbaycan Bakü Şehitlik Camii, Kazakistan Talgar, Miçirun, Nikeloyevka camileri, Kırgızistan Koçkor Camii, Romanya Babadağ Camii, K.K.T.C. Nurettin Ersin Paşa Camii ve Bakü İlahiyat Fakültesi Camisi, Tokyo Camisi TDV’nin bu ülkelere kazandırdığı önemli ölümsüz eserlerdir. Bu camilerin çoğu, Kocatepe Camiinin biraz daha küçültülmüş bir versiyonudur.

2010 yılında Pakistan’da sel felaketi oldu, milyonlarca insan evsiz barksız kaldı, felaketin ilk günlerinden itibaren TDV oradaydı. 2011 yılında Somali’de açlık felakete dönüşmüştü, TDV oradaki insanlara bir umut oldu. 2012’de Arakan’da katledilen müslüman kardeşlerimizin imdadına yetişti. Bütün bunlar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının öncülüğünde 120.000 civarındaki din gönüllüsü ordusunun yiğitliği sayesinde gerçekleştirildi. Bazı cami görevlilerinin burun kıvırarak yerine getirdiği para toplama işinin sonuçta ne kadar muazzam bir hizmete dönüştüğünü anlaması için Diyanet Vakfının internet sitesini incelemesi, ve Vakfın yayın bültenlerine, tanıtım CD’lerine kısaca göz atması yeterli olacaktır.

Benim Türkiye Diyanet Vakfı’ndan hiçbir menfaatim ve beklentim yoktur. Bu yazıyı, Vakfın hizmetlerini yerinde görmüş, önemini takdir etmiş bir kişi olarak kaleme alıyorum.

Zalime dini sorulmaz, karşı çıkılır. Mazluma da dini sorulmaz, yardım edilir. TDV, dünyanın her yerinde yardıma muhtaç olan mazlumlar için büyük bir umuttur. Sayısı 120.000’i aşan Diyanet personelinin samimi desteği ile TDV, dünyanın en büyük iyilik hareketi haline gelecektir. Türkiye menşeli IHH vd uluslar arası hayır kuruluşları da milletimizin bağışları ile büyük işler yapan saygı değer kuruluşlardır. Ben, kurumsal bağımız olması hasebiyle bu yazımda TDV’yi ön plana çıkarmayı tercih ettim.

2012 yılında Bosna Herkes ziyaretimizde bize rehberlik eden Boşnak bir öğretmen, 1993 yılında Bosna savaşı yıllarında RP’nin toplayıp gönderdiği paralarla Tuzla’da silah fabrikasının yapıldığını, silah alındığını fakat Süleyman Mercimek’in adının öne sürülerek yapılan yıpratma kampanyası sonucu yardımların kesildiğini ve zor durumda kaldıklarından bahsetti ve sordu: Türkiye’deki bir kısım basın kimden yana? Bizden mi Sırplardan mı? O zaman bir kez daha anladım, hayır kuruluşları hakkında konuşurken çok dikkatli olmak gerektiğini, bilgi, belge olmadan konuşmanın büyük vebale yol açacağını.

Az sadaka çok belayı def eder.

Allah hayırlarınızı kabul etsin.

Kaynak Dinihaberler

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.