Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar

Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar
14.02.2018
657
A+
A-

Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar

  • Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar 

    Arşiv

  • Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar 

    11.09.2017 tarihli haber fotoğrafı

     Camiye yardım deyip, paraları cebe atmışlar 
Dini İnanç ve Duygularının İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından dolayı Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz yargılanan Mustafa Fidan ile Mehmet Şahin, kendilerini savunmaya çalışırken, Mahkeme Başkanını da çileden çıkarttılar.
SEGBİS (Görüntülü Sistem) ile hakim karsına ilk kez çıkan sanık Mustafa Fidan; mahkeme başkanına birkaç kez; “Hoca” diye hitap edince Başkan Seyfi Han; “Bana ikide bir hoca deyip durma. Hocam lafından nefret ederim. Bir daha da hocam deme” diyerek sanığa tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanının ikinci tepki olayı ise diğer sanık Mehmet Şahin’e oldu. Şahin de savunma yaparken; “Abi” diye üst üste aynı kelimeyi kullanınca o da Başkan Han’ın; “Abi deme bana, abi kim? Adam ol biraz”  diyerek çıkışmasına neden oldu.

 Sahte makbuzlarla sözde camiye yardım toplamışlar 
Bolu’nun Dörtdivan ilçesinde Cuma namazı çıkanlardan sahte makbuzla yardım toplayıp bu paraları ceplerine koydukları gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına başlanan tutuksuz sanıklar firari sanık Hasan Ali Algeç, Mustafa Fidan ile Mehmet Şahin, savunmalarını yaptılar. Fidan savunmasında; “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Mehmet Şahin’i, Bolu Gölyüzü Mahallesi’nde çay içerken tanıdım. Kendisine yardım etmemi, cami adına yardım topladığını söyledi. Bende kabul ettim. Makbuzların sahte olduğunu bilmiyordum. Cuma namazı yaklaştığından birlikte Dörtdivan ilçesine gittik. Şahin burada makbuz karşılığı camiye yardım topladı. Hasan Ali Algeç’i de tanımam” dedi.
Allah rızası için yapmışlar 
Diğer sanık Mehmet Şahin’de makbuzları Hendek ilçesinde tanıştığı Halil Ali Algeç isimli şahıstan aldığını dile getirerek; “Makbuzları aldıktan sonra Allah rızası için Dörtdivan ilçesine Mustafa ile geldik ve Cuma namazından çıkanlardan makbuz karşılığı bağış topladık. Kesinlikle makbuzların sahte olduğunu bilmiyordum. Beni affedin, ben suçsuzum” şeklinde konuştu.
Hendek’teki cami derneği 5 yıl önce feshedilmiş            
Sahte makbuzla camiye yardım adına para toplayan iki sanığın yakalanmasına neden olan Dörtdivan Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Recep Bıyık, şunları söyledi; “Olay günü Dörtdivan Merkez Camisinde Cuma namazımı kıldım. Namaz çıkışı iki şahıs caminin her iki kapısında ayrı ayrı makbuz karşılığı Hendek ilçesinde bulunan bir cami adına yardım topluyordu. Bende 5 TL olan bu makbuzlardan 15 TL vererek 3 tane aldım. Sonra görevime döndüm ama içimde şüphe vardı. Durumu Kaymakam Akın Karagöz’e ilettim. Kaymakam bey hemen araştırmaya başlamamı ve bir bulgu elde ettiğimde polise şikayetçi olmamı istedi. Bende hemen ilgili kurumları arayarak bilgi istedim. Kısa sürede bilgi geldi. Makbuzların Hendek Buhara Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğine ait olduğunu bu derneğin de 5 yıl önce fes edildiğini bildirdiler. Bende hemen polise gidip şikayetçi oldum. Polislerin gözetimde sanıkları ilçede aramaya başladım ve yakaladık. Sonra iki sanık da ilçe emniyet müdürlüğüne getirildi. Kendilerinden şikayetçiyim” dedi.
Sorgulanmak amacıyla Dörtdivan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen her iki sanığından üzerinden çok sayıda sahte cami yaptırma makbuzu ile 126 TL para çıktı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

  11.09.2017 tarihli gazetemizde uyarmıştık;        

        Toplanan paralar gerçekten camiye mi gidiyor 
Semt Pazarlarında ve özellikle Pazartesi günleri kurulan Bolu Pazarı’nda “Camiye yardım” adı altında toplanan paraların gerçekten camilere harcanıp harcanmadığı merak ediliyor. “Camiye yardım” sloganını kullanarak duygu sömürüsü ile bu işi meslek edinenlerin olduğunu belirten vatandaşlar; “Bazı kişiler camilerin adını kullanarak hem dokunulmazlık kazanıyorlar, hem de daha çok para topluyorlar. Topladıkları paraların tamamı çoğu kez ceplerine kalıyor” diye iddiada bulunuyorlar.
“Camiye yardım” deyince, pazarlarda satış yapan köylülerimiz başta olmak üzere, hemen herkesin cebindeki bozuk paralar, nereye gittiği sorgulanmadan veriliyor. En az 3-5 lira gibi rakamlar, camiye yardım topladığını iddia eden kişilere verilirken, nerenin camisine yardım toplandığı sorgulanmadığı gibi, verilen paraların karşılığında makbuz da istenmiyor.
   Hendek’ten gelmiş Bolu pazarında yardım topluyor 
BolununSesi Gazetesi olarak bugün Bolu Pazarı’nda camiye yardım topladıklarını iddia eden yaklaşık 15-20 kişiyi yakın takibe alarak gözlemledik ve pazara satılık ürün getiren köylülerimizle konuştuk.
Camiye yardım topladığını iddia eden kişilerin hemen hemen tamamının Bolu dışından başka illerden geldiklerini tespit ettik. Sakarya Hendek’ten, Düzce’den, Kastamonu Araç’tan, Mudurnu’dan Yığılca’dan gelip ellerinde; belki gerçek, belki sahte fiş ve benzeri şeyler olmak üzere “Camiye yardım” diyerek para topladıklarına şahit olduk.
“Hendek’te, Hendek’in camisini yaptıracak hiç insan kalmadı mı da, gelip Bolu’da camiye yardım topluyorsunuz. Ben Bolu’dan gelip Hendek’te Bolu’nun camisine yardım toplamaya gelsem, Hendek’te beni hiç kimse tanımayacağı ve dolayısıyla güvenemeyeceği için para vermez. Ben de seni tanımıyorum, ne malum bu paraları cebe atmadığınız” diye para toplayanlardan biri münakaşaya girmek zorunda kaldım.
“Ben hayrımı yaptım, vebali onun boynuna”
Pazara getirdiği ürünlerden domatesin kilosunu 2 liraya, 1 bağ maydanozu 1 liraya satan köylü kadınlarımızın, “camiye yardım” adı altında para toplayan kişilere en az 5 lira gibi paralar verdiklerini görünce; “Teyze siz bu paraların gerçekten camiye gittiğini düşünüyor musunuz? Bak adam taa Hendek’ten geldiğini ve orda bir cami için para topladığını söylüyor. Sizde hiç sorgulamadan, makbuz dahi istemeden, sabahtan akşama kadar satmak için uğraştığınız 5 bağ maydanozun parasını hemen çıkarıp veriyorsunuz?” diye kendilerini uyarınca; “Ben hayrımı yaptım. Bundan sonrası vebali onun boynuna” diyorlar.
Dilenciye 1 lira, camiye en az 3-5 lira
Dilencilere 1 lira gibi paralar verilirken, camiye yardım adı altında para toplayanlara en az 3-5 liradan aşağı para verilmediğine tanık oluyoruz. Kaba taslak bir hesap yaparak, bu şekilde pazarda ‘camiye…(!)’ adı altında para toplayan bir kişinin, sabahtan akşama kadar 500 ila1000 lira arasında bir hasılat yapmasının çok da zor olmadığını tahmin ediyoruz.
Bunları denetleyen var mı?
Günümüz şartlarında en geçerli duygu sömürüsü haline gelen “camiye yardım” konusunun suistimal edilip edilmediğini, bu şekilde para toplayanların ne kadar kontrol altında tutulabildiğini bilmiyorum. Şahsen ben, camiye yardım toplayan bir kişinin ne zabıta veya ne polis tarafından bir kere bile denetlendiğine şahit olmadım.

  Kamuran Alagözoğlu 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.