Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Can Dostuma Mektup – İbrahim Servet

11.10.2020
2.301
A+
A-

Sevgili Hüseyin,

Canım arkadaşım;

Bu mektup vefatın üzerine yazılan ilk ve son mektuptur.

Sen şaşıracaksın, okuyanlar da şaşıracak. Uhrevi alemin bilinmezine yazılır mı mektup?

Sevgili dostum; fiziki anlamda bizi terk ettin. İnsanlar yarattığı değerlerle yaşarlar diyerek üreten insanın ölümsüzlüğüne duyulan bir sevgi ifadesidir söyleyeceklerim. Methiye ve mersiye değildir diyeceklerim. Methiyeyi biliyoruz canım arkadaşım mersiye ise bizim coğrafyamızda çok kullanılan bir kelime değil. Mersiye Türk Dil Kurumu sözlüğünde ağıt anlamına gelir, Alevi Bektaşi kültüründe ise Muhammed ve ehl-i beytine duyulan sevgi ve saygıya istinaden 12 imamlara yakılan ağıttır.

Sevgili Hüseyin omuz omuza verdiğimiz süreçte ölüm bizden hep uzaktı. Yaşamı en olabilir şekilde idame ettirmek için hep dolu tarafından baktık bardağa. Senin mesleğinle ilgili cengâver tutumun, dayanışmacı ruhun, yaşadığın süreç içinde üzmüştür seni çoğu zaman. Neden mi?

Sanatçı, takdir edildiği ve taltif edildiği zaman üretim hızını ve yaratıcılığını artırır. Bizim gibi küçük coğrafyalarda yani konuştuğumuz gibi 40 metrelik Almanyalı dünyamızda çevreyi mutlu etmek zor. Şu yazdıklarımızın hepsini bir araya getiriyoruz. Bütün olumsuzluklar (ki varsa) Mengen’e duyduğun sevdanın yakmış olduğu ateşi söndürmek yerine körüklemiştir. Bu güzel ve yalnız ülkemin her tarafından nefes alıp veren Mengenliler emeklerini sevgi, saygı ve mutlulukla karşıladılar.

SEN GÜZEL MENGENİMİZİN DÜNYAYA AÇILAN EN AYDINLIK PENCERESİYDİN.

Yokluğun günbegün yaralıyor Mengen sevdalılarını, yalnızlaştırıyor el kapılarında.

Neşet Ertaş için Bozkır’ın Tezenesi demişti Yaşar Kemal. Gitti Neşet usta, Yaşar Kemal de gitti. Sen de gittin; Hak vaki olacak, biz de yürüyeceğiz Hakk’a. Ama GÖNÜL DAĞINDA İNCE MEMED YÜRÜRKEN, ÇAM KOKULARI NEFESLENDİRECEK ONU. Sen, Neşet ustanın Bozkırını Yaşar Kemal’in Çukurova’sını, Mengenimin çam kokusuyla harmanlayan arkadaşım. Yüreğimizdeki sevgin hiç eksik olmayacak.

Bugün, sevgili Fakir Baykurt’un vefatının 21. yıl anısına bir program izledim televizyonda, “Görkemli Hatıralar”. Ölümsüzlük bu, demek. 21 yıl sonra Fakir Baykurt için söylenen o güzel sözler senin üstüne yağsın.

“Ölüm
Adın
Kalleş olsun.” demişti büyük ozan Enver Gökçe.

Beklenmedik gidişin Enver ustanın dediği şiirselliğin bir parçası mıdır bilmem.

İnsanoğlu doğar, yaşar ve ölür. Yaşamak, kimisi için yemek içmek ve yatmaktan müteşekkildir. Hava alır, suyu içer, ekmeğini yer ve geldiği gibi gider. Kimi ise, sevgi fısıldar rüzgârın kulaklarına, mutluluk tartar dostluk terazisinde, ışıklar sunar.

Dünya durdukça var olacaksın gönüllerimizde. Uzun saçlarında taradığın yıldızlar, aydınlatacak ruhumuzdaki karanlığını.

İnsan yaşamında şöylesi bir değerlendirme vardır. Yaşamda, herkesin hayatına onlarca insan girer. Süreç içinde yaşamımıza girenlerin kimisi girerek, kimisi ise yaşamımızdan çıkarak bizleri mutlu eder. Güzel insan, sen hep birinci kategoridesin. İyi ki vardın hayatımda. Nefes aldığım sürece var olacaksın.

Sevgili dostum lafı biraz uzattık galiba. Rahmetli babam, babasına Ankara’dan mektuplar yazardı. Dedem bana verip okuturken, gözleri parlardı mutluluktan. Zira torunu onun anlayacağı şekilde okurdu, o da ona keyif verirdi. Ve mektuplar hep şöyle biterdi;

“Sevgili babacığım,

Bâki selam,

Hüdâ’ya emanet olasın.” CANIM ARKADAŞIM, BAKİ SELAM, SENİ HÜDÂ’YA EMANET ETTİK. YAPTIKLARIN SENİ YAŞATACAK. YATTIĞIN YER İNCİTMESİN…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.