Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Ecrin Buse Kara “Çanakkale” ruhunu yansıtan kompozisyonuyla Bolu’da 1. oldu

Ecrin Buse Kara “Çanakkale” ruhunu yansıtan kompozisyonuyla Bolu’da 1. oldu
21.03.2023
1.037
A+
A-

Gökçesu Ortaokulu 8. sınıf öğrencilerinden Ecrin Buse Kara yazmış olduğu “MEHMETÇİK” başlıklı kompozisyonu ile Bolu çapında düzenlenen yarışmada il birincisi oldu. Yazmış olduğu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.



MEHMETÇİK

Aylardan Mart. Havada serin bir rüzgar dolaşıyor. Gerginliği, sert esmesinden belli. Ağaçlar kış uykusundan uyanmak üzere. Kuşlar yuvalarını yeniden düzenliyor, tüm dünya yeni bir yaza hazırlanıyordu. Bahar yağmurlarının ıslattığı toprak kokusu sarıyordu insanların içini. Çocuklar avluda oyunlar oynarken kadınlar ve erkekler cepheden cepheye koşuyordu.

‘Çanakkale Destanı’ dediler buna. Bahar yağmurlarıyla ıslanan toprak Çanakkale’de kanla ıslandı bu sefer. Ardına bile bakmamıştı kimse. Yeter ki “Vatan sağ olsun!” dediler. Sert rüzgarlar, kurşunlar çarptı belki bedenine ama hiçbiri dokunmadı düşmanın dokunduğu gibi yaralı kalbine. Çocuklar her şeyden bihaber avluda oynuyorken onlar vatansız kalmasın diyeydi her şey. Kimisi geride çocuğunu, anasını, babasını bırakmış; kimisi hiçbir şeyi olmadığı halde tek varlığı olan benliğini geride bırakarak çıkmıştı bu yola. Bu yolda sen-ben yoktu yalnızca ‘biz’ vardı. Kültürümüzün yegane temeli vatandı. Vatan namustu ve namusa namahrem eli değmemeliydi. Şimdi n’olacaktı ya? Ülkenin pırıl pırıl gençleri cephedeydi. Ellerinde bir kalem, ceplerinde bir zarf ve kağıt. Geride bıraktıklarına sesleneceklerdi elbet. Gözyaşları yağmur oluyor ıslatıyordu koskoca vatanı. Cesaretleri güneş gibi ısıtıyordu tüm Onların cihanı. Bu bahar hüzün kaplıydı gökyüzü. Tabutlara sığmayan bedenler, koca bir ulusun kalbine sığıyordu. Bağrına basıyordu bu millet şehidini, gazisini. Yurdun her bir yanında eller semaya açılmış dualar ediliyor, başlar secdede Allah huzurunda eğiliyor ve ağızlardan tek cümle duyuluyordu “Allah’ım sen ordumuza güç, kuvvet ver. Onları muzaffer eyle!”. Analar, babalar, çocuklar bekliyordu gelecek güzel bir haberi. Gökyüzünde al bayrak, semalarda ezan sesi. Bu iki eşsiz güzellik asla solup gitmemeli edasıyla vuruşuyordu Türk’ün Mehmetçiği.

Bugün hala semada al bayrak dalgalanıyor, minarelerde ezan sesi duyuluyorsa bu asil Mehmetçiğin sayesindedir. Bu vatan size çok şey borçlu. Sen rahat uyu şehidim bu vatan bize emanet.



YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.