Gazeteci olmak… İbrahim ATALAY

Gazeteci olmak…
Gazetecilik mesleğine olan ilgim, sevgim Cumhuriyet Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıftayken 1984’lere uzanır. O yıllarda okul duvar gazetesinin sorumlusu olan ben İbrahim ATALAY…

85’li yıllarda Bolu Sesimiz Gazetesinde, Karaçayır’da, o yıllarda oynanan Köyler arası maçları izleyerek haberlerini yazıyordum. Gazetede çıkan haberler benim için çok önemliydi. Niçin mi önemliydi?

Şimdiki gibi cep telefonu yoktu. Bırakın cep telefonunu hatlı telefon alabilmek için bile en az 5 ya da 6 yıl beklemek gerekiyordu. O dönem ulusal yayın yapan gazeteler bile taşra baskıları yapardı.

İstanbul şehir merkezinde, İzmir şehir merkezinde, Ankara şehir merkezinde, Adana şehir merkezinde o şehirlerin son baskı gazeteleri yayınlanırken diğer illere ilk baskılar gelirdi. O dönemde elle dizilen tipo makinede basılan Sesimiz Gazetesi resimsiz yayın yapardı. Arada bir resim koyardı. O da Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekili, Vali ve Belediye Başkanının fotoğrafı…

Daha sonra 1987 yılında Hürriyet gazetesinin Haber Ajansı olan Hürriyet Haber Ajansında Temmuz ayı gibi işe başladım. Karanlık odada film yıkayıp, karta basarak, telefoto çekerek başladığım gazetecilik o dönem daktilo ile yazılan haberlerden ibaret oldu. Faks bile o yıllarda çok büyük lüks…

Daha sonra 1988 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Birlik Gazetesi ve Halkın Sesi Gazetesinde çalışmaya başladım. Halkın Sesi Gazetesi bir çok gazetecinin yetişmesinde okuldur. Halkın Sesi Gazetesinde yaptığım çalışmalar ile burada 2 dalda Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneğinin 89 yılında açtığı yarışmada bir 2.’lik, bir 3.’lük aldım.

Milliyet Gazetesi ve 32. Gün ekibinde Mehmet Ali Birand ekibinde, Kıbrıs belgeseli çekimlerinde fotoğrafçı olarak çalışma fırsatı yakaladım.

1989 yılı sonunda Türkiye’de Yüksek öğrenim yapmak için Düzce’ye geldim. Burada da Milliyet Gazetesi temsilcisi olarak çalıştım. 1992 yılında Milliyet Gazetesinde yayınlanan “Beyaz et sektörü” haberimle Bolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen 1. Basın Ödülleri yarışmasında 2.’lik ödülü aldım. 93 yılında Bolunun Sesi Gazetesinde yayınlanan üniversitenin isminin Köroğlu Izzet Baysal Üniversitesi olmasına karşı heyet olarak Ankara’ya gittik, haber yaptık ve sonra Abant İzzet Baysal Üniversitesi oldu. Bu haber ile 3.’lük aldım.

Bundan sonra 1993 yılında Bolu’nun ilk kurulan Televizyonu (BBTV) Bolu Belediye Televizyonunda haber programları yaptım. Bunun yanı sıra kameramanlık, Bolu Belediyesi Gazetesinde Haber sorumluluğu yaptım. Belediye’den istifa ederek, ticarete atıldım. Bu arada TRT’de bir dönem Bolu muhabirliği yaptım.

Yıl 1999’a geldiğinde Bölgesel yayın yapan Karadeniz TV Bolu temsilciliğini atandım. 17 Ağustos depreminde çektiğim görüntüleri aynı gün İstanbul’a, televizyonun merkezine yetiştirerek ödül aldım. Ardından, Haftalık Yayın yapan Bolu Gerçek Gazetesini yayınlamaya başladım. 12 Kasım depreminde Bolu ve Düzce, Adapazarı ile İzmit görüntüleriyle yine Karadeniz TV’de canlı yayın yaptım. 2004 yılında Aşçılar Diyarı Mengen Gazetesisini yayınladım. 60 sayı devam eden Mengen Gazetesi ile Bolu Gerçek Gazetisini 7 Yıl boyunca yayında tutarak 2006 yılında, Dünya Gazetesi Temsilciliğini aldığım için 2’sini de kapattım. Dünya Gazetesinden 2011 yılı başında ayrılarak Bolu Sosyal Güvenlik Kurumunda çalışmaya başladım. 8 Yıl Bolu SGK da çalıştıktan sonra 2018 yılı sonunda emekli oldum.

Şu anda halen Biz Bolulular ve Mengen.gen.tr’de gazetecilik yapmaktayım.
Tüm gazetecilerin Çalışan Gazeteciler günü kutlu olsun.