Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

GEBELİKTE SEYAHAT

GEBELİKTE SEYAHAT
15.06.2014
1.447
A+
A-

Özel Çağsu Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Opr. Dr. Arzu Dede, Memleketim Bolu Gazetesine verdiği demeçte, havaların ısınmasıyla birlikte artan seyahatlerde sağlıkla ilgili dikkat edilmesi gereken hususları özellikle gebe olan bayanları daha da yakından ilgilendirmektedir. Gebelikte arabayla seyahati kısıtlama ile ilgili bir gereklilik yoktur, yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta kendi rahatınızın sağlanmasıdır. Dedi.

Opr. Dr. Arzu Dede hamile bayanların seyahat esnasında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı;

Gebelikte sık görülen ancak normal kabul edilen şikayetlerden birisi de sık idrara çıkmadır. Bu yüzden yolculuğa başlamadan önce mutlaka tuvaletinizi yapınız. Uzun yol yolculuklarınızda da idrarınız gelsin veya gelmesin tüm mola yerlerinde mesanenizi boşaltınız. İdrarınızı uzun süre ile tutmanız idrar yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilir.

Yolculuklarda yeme düzeni değişir ve çok dengeli beslenemeyebilirsiniz. Ancak unutmayın ki; sizin aç kalmanız demek bebeğinizin de aç kalması anlamına gelir. Bu nedenle öğün kaçırmamaya dikkat edin. Yanınızda uygun içerikli gıdaları almanızda fayda vardır.

YAZ AYLARINDA EN AZ 2,5 LİTRE SIVI ALINMALI

“Dehidratasyon” yani vücudun susuz kalması durumu gebelik için oldukça zararlı bir durumdur. Özellikle yaz günlerinde bol sıvı(en az 2-2,5 litre/gün) almaya özen gösterin, ancak temizliği konusunda emin olmadığınız musluklardan akan suları asla içmeyin.

Özellikle ilk üç ayda zaten var olan bulantılarınız dolayısı ile seyahatler sırasında kusmalar meydana gelebilir. Bu sıkıntıdan korunmak için seyahate çıkmadan önce doktorunuzun tavsiye ettiği bulantı önleyici ilaçları kullanabilirsiniz.

UZUN SEYAHATLERDE 2 SAATTE BİR MOLA VERİLMELİ

Araba içinde uzun süre oturmak bacaklarınızdaki kan dolaşımını etkiler ve ayak ile bileklerde şişmelere neden olabilir. Bu nedenle, uzun süreli yolculukta her 1.5-2 saatte bir mola vererek hafif yürüyüş yapmalı ve kan dolaşımınızı arttırmalısınız. Bu şekilde temiz hava da almış olacaksınız.Bu kısa yürüyüşler sırasında, bacaklarınıza germe egzersizleri de yaptırabilirsiniz. Yolculuk sırasında otururken de bazı germe hareketleri yaparak uzun süreli oturmanın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz.

Germe egzersizleri için oturur pozisyondayken bacaklarınızı iyice ileriye doğru uzatın, topuklarınız merkez olacak şekilde ayağınızı yavaşça kendinize doğru kuvvetice çekerek baldır kaslarınızı gerin. Daha sonra ayak bileklerinizi sağa sola çevirin ve parmaklarınızı açıp kapatın.

HAMİLELİĞİN SON AYLARINDA ARAÇ KULLANMAYIN

Son aylara kadar hamileyken araba kullanmanızda da sakınca yoktur. Ancak son aya gelindiğinde araba kullanmanız bebeğinizi tehlikeye atabilir. Karnınız büyüdüğü ve direksiyona çok yakın olduğu için olası bir kaza durumunda direksiyonun karnınıza çarpma olasılığı daha yüksektir.

Eğer arabayı kendiniz kullanacaksanız ve aracınızın direksiyonu ayarlanabiliyorsa mutlaka karnınızdan olabilecek olan en uzak mesafeye ayarlayın. Mümkünse son aylar içinde arabayı kullanan siz olmayın.

Sürücü ya da yolcu koltuğunda da olsanız koltuğunuzu ileri, geri ya da yukarı aşağı ayarlayarak kendinize güvenli ve rahat bir oturuş pozisyonu edinin.

Hangi taşıt aracı olursa olsun yolculuklarınız sırasında mutlaka “emniyet kemeri” kullanmalısınız.

Emniyet kemerini bağlarken karnınızın üstünden değil altından geçmesine ve kalçalarınız hizasında olmasına dikkat etmelisiniz.

Kalça kemiği vücudumuzdaki en güçlü kemiklerden birisidir. Eğer emniyet kemerini tam karnınızın üzerinden geçecek şekilde bağlarsanız olası bir kaza durumunda ortaya çıkan ani ve şiddetli basınç bebeğin plasentasının erken ayrılmasına (plasenta dekolmanı) neden olabilir.

Eğer emniyet kemeri üç noktalı ise yani bir de omuz üzerinden dolaşan kısmı varsa bu çok daha güvenlidir. Kemeri omuz kısmı bağlandığında tam göğüs arasında olmalıdır. Eğer kemerin yukarı aşağı ayarı varsa bu şekilde ayarlamalı, ayar yoksa oturuş pozisyonunuzu değiştirerek kemerin göğüs aranızda olmasını sağlamalısınız. Kemerin boyun hizanızda olması da yine tehlike yaratabilir.

Unutmayınız ki; sizin kemikleriniz, kaslarınız, organlarınız ve bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı bebeği pek çok dış etkene karşı korur. Bu nedenle kendinizi korumanız aynı zamanda bebeğinizi korumanız anlamına gelir.

Arabalardaki hava yastıkları (air bag’ler), emniyet kemerinizi uygun şekilde bağladığınız ve hava yastığından en az 25 cm uzakta olduğunuz sürece hamilelikte başka hiçbir zaman olmadıkları kadar güvenlidirler.

Eğer hamileyken otomobilinizle yolculuk ederken kaza geçirirseniz mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Kazanın hafif olması durumunda bile bunu ihmal etmemelisiniz. Kaza sonrası kasılmalarınız, ağrınız ya da kanamanız varsa ciddi bir durum oluşabilir.

Annenin vücudu genelde bebeği travmalara karşı korur ancak bununla birlikte bazen travma sonrası bebeğin plasentası kısmen ya da tamamen ayrılabilir (dekolman plasenta). Böyle bir durumda hem siz hem de bebeğiniz ciddi tehdit altında demektir. Özellikle 20. gebelik haftasından sonra bu risk daha da artacaktır.

KARINA ALINAN DARBELER KÜÇÜK BİLE OLSA HEKİMİNİZE MUAYENE OLMAYI İHMAL ETMEYİNİZ.

Yolculuk için rahat edebileceğiniz bol kesimli giysi ve rahat ayakkabılarınızı seçin. Dar kesimli kot ve pantolonlar ile sentetik giysilerinizden uzak durmalısınız. Bu sizi mantar enfeksiyonlarından da bir ölçüde koruyacaktır.

Uçak yolculuğu ise  hamilelikle birlikte kanama, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, çoğul gebelik veya erken doğum öyküsü gibi yüksek risk faktörlerinin olmadığı durumlarda 35 gebelik haftasına kadar son derece güvenli olup kişiler havayolları şirketleri tarafından da kabul edilebilmektedir. Günümüzde hemen hemen tüm uçaklar kabin basınç ayarlı oldukları için hamilelikte bir sorun oluşturmaz. Ancak çok küçük uçaklarda, basınç ayarları olmadığı için yüksek irtifada oksijenin azalmasına bağlı sorunlar yaşanabileceği ifade edilmektedir.

Uçağa biniş sırasında sorun yaşamamak ve hatta uçuşu kaçırmamak için doktorunuzdan “uçak yolculuğu yapmanızda bir sakınca olmadığına” dair bir rapor alıp bunu tüm uçuşlarınız sırasında yanınızda taşımanız uygun bir davranış olacaktır.

Bu raporda muayene olduğunuzun ve “72 saat içinde doğumun başlayabileceğine ilişkin bir bulguya rastlanmadığı”nın belirtilmesi özellikle hamileliğinizin son dönemlerindeyseniz yararlı olabilir

Sıkça endişelenen ve sorulan sorulardan birisi de havaalanına girerken geçilen güvenlik kapı ve detektörlerinin bebeğe zarar verip vermediğidir. Hava alanlarının girişindeki detektörler metal detektörüdür ve X ışını ile çalışmazlar. Bu nedenle bu kapılardan güvenle geçebilirsiniz.

Size ve bebeğinize iyi seyahatler dilerim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.