Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

GÖKYÜZÜNÜN KANDİLLERİ-Selami ÖZKAN-

01.01.2018
1.438
A+
A-
GÖKYÜZÜNÜN KANDİLLERİ “Doğmuştu içimde ta derinden/Yıldızları mavi bir semanın.” (Yahya Kemal) Behçet Necatigil’in yazdığı ‘Yıldızlara Bakmak’ adlı tiyatroyu okuyorum bir kez daha, binaların örttüğü gökyüzüne ağıt yakarak. Tiyatro metnindeki diyaloglar oldukça eleştirel. Birlikte takip edelim: Gözlemevi Müdürü: “Yıldızlara hiç bakmadınız mı mesela?” Yolcu: “Bakmışımdır, çok eskiden ama doğrusu vaktim olmadı bakmaya. Ben hep önümdeki işime baktım.” Gözlemevi Müdürü: “Gökte bir yıldız seçip arada ona bakabilirdiniz; sönüyor mu parlıyor mu diye.” Yolcu: “Ekmek yerde idi. Siz ne diyorsunuz kuzum, yıldızlara baksaydım hava alırdım, hava!” Modern hayatın zorlukları, geçim sıkıntısı insanlara göğe bakmayı unutturuyor maalesef. Sürekli bir koşuşturmacanın içinde gününü ve kendini harcayan bizler, çağdaş zaman mahkumları, yerdeki karıncayı, gökteki yıldızı unutalı epey zaman oldu. İkimizi birden sevindirecek gökyüzü ve onun kandilleri her gece görsel bir şölene hazırlanırken teveccüh edip nazarımızı göğe çevirmekten aciziz. Elimizdeki telefonlar uzakları yakın etsin, internet tüm hızıyla işlerimizi halletsin, bunların çok da ehemmiyeti yok. Kaldır başını gökyüzüne ve oku Allah’ın ayetlerini kelime kelime: “Gerçekten biz dünya göğünü bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.” (Saffat Suresi) Mevla, göğü donattı ve bu ilhamla şairler de boş durmadılar ve incilerini bir bir taktılar semanın gerdanına. İlk inci Turgut Uyar’dan: “Gün söner yıldızlar yanar gecelerden/Bir ölümsüz âlem başlar senden yana/Selam ürkek ve sevgili kadın/Selam, sabahsız gecelerden.” İkinci inci Nazım Hikmet’ten: “Delikanlım/İyi bak yıldızlara/Onları belki bir daha göremezsin/Belki bir daha yıldızların ışığında/Kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin.” Son inci M. Cevdet Anday’dan: “Yaşadım/Yıldızlar şahidimdir/Yaşadım avuçlarımın gücü yettiği kadar/Dağları, meyvaları.” Bir yıldız kaydı gökten veda makamını işaret ederek.

 

YORUMLAR

  1. Hale dedi ki:

    Göğe bakalım o halde hocam. Teşekkürler.

  2. Kadir dedi ki:

    Her zamanki gibi süper bir yazı Selami Bey. Mengen’den selam.

  3. Melek dedi ki:

    Tebrikler hocam.

  4. Mehmet dedi ki:

    İyi ki bizim öğretmenimizsiniz. Gurur duyuyoruz sizinle.

  5. Daha güzel yazabilirsiniz SELAMİ bey .

  6. Helal Olsun Sizi Çok Seviyoruz Hocam