Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Köy Enstitüleri 81 Yaşında – İbrahim Servet

Köy Enstitüleri 81 Yaşında – İbrahim Servet
17.04.2021
934
A+
A-

Tarih 17 Nisan 1940,
Kanun sayı numarası: 3803

İki büyük yüreğin, iki inançlı bilim insanının dünya eğitim tarihine hediye ettiği köy enstitüleri 81 yaşında.

Cumhuriyetin en güzel Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel ve Cumhuriyetimizin aydınlık yüzlü eğitimcisi İsmail Hakkı Tonguç,

Yoldaşlığın, dayanışmanın, azmin ve yılmamanın örneği,

Anadolu’nun kıraç topraklarının çarıklarının altı delinmiş, belki de hiç olmamış.. Pantolonlarında bin bir yama, ilk mekteplerini bitirmiş, kavruk yüzlü Anadolu çocuklarının ülkemizin aydınlanma fenerleri olmak için omuz omuza vermiş iki yürek.

Hasan Ali Yücel dönemin Milli Eğitim Bakanı, mesleği Felsefe öğretmeni

İsmail Hakkı Tonguç, dönemin İlköğretim Genel Müdürü, Resim ve el işi öğretmeni.

1937-39 yılları arasında köy eğitmenleri ile açılan perde, 1946 yılında Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer’in döneminde kapatıldı.

1946’dan sonra da Anadolu’da yakılan o 21 çoban ateşi öğretmen okulu olarak işlevlerini devam ettirdi.

Eğitimle ilgisi olanların bildiği ya da duyduğu Johann Heinrich Pestalozzi (1746-1827)’nin İsviçre’de yoksul kent çocukları, dışlanmış sokak çocukları, ötekileştirilmişler için kurmuş olduğu okulları örnek alan köy enstitüleri uygulaması muhakkak ki ülkemizin sosyal ve ekonomik yapısı perspektifinde özgünlük arz etmektedir.  Anadolu’da ilk mektebi bitirmiş yoksul ve zeki köy çocukları köy enstitülerinde eğitilmiş, ülkenin dört bir yanında birer meşale olmuşlardır.

O güzel insanlar Türk dili ve edebiyatının özgünleşmesi konusunda da öğrencilerine içtenlik duymuşlardır. Günümüz Türkçesinin Arapça ve Farsça’dan arındırılmasında sonsuz katkıları olmuştur.

Örnek mi diyoruz;

Pazarören Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü mezunu Kayserili büyük dilci Ali Dündar (1924 Kayseri-2020 Ankara)

Fakir Baykurt, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Ali Yüce, daha niceleri…

İşte Türk edebiyatının ilk elden akla gelebilecek romancı ve şairleri.

“Yılanların Öcü”nü kim unutabilir? “Irazca’nın Dirliği”ni, “Kurbağalar”ı, Osman Şahin’in “Bedrana”sını, Ali Yüce’nin “Boyundan Utan Darağacı”nı, Dursun Akçam’ı.

Ümit Kaftancıoğlu’nu.

Aahh… Yaar…

Bir Mustafa Beyköylü vardı; Ziraat mühendisi idi. Köy enstitüsü çıkışlı. Gül Dikeni diye bir yayınevi vardı. Çok mütevazı. İsmail Hakkı Tonguç’un kitaplarını yayınlardı. Ankara’da kurulan Köy Enstitüleri Vakfı’nın her şeyiyle destekçisiydi. Sonrasında Ankara’daki Tekel Direnişinde bir trafik kazasına kurban gitti. Mustafa ağabey o mütevazı yayınevinde insanların köy enstitülerini koklaması için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Sonrasında sevgili Ali Dündar ağabey güneşten solmuş mavi pardösüsü, koltuğunun altında şoförlerin evraklarını koyduğu fermuarlı çantası içi kitap dolu. Hep çabuktu.  Sanırdınız ki Ali ağabey randevusuna geç kalmıştı. Köy enstitülerinden söz açıldı mı Ali Dündar 18 yaşındaydı. Ak saçları ve kır bıyıkları simsiyah olur, gözlerinden alevler fışkırırdı.

Sonra Turgut Kavraal, Ankara’da kurulan Köy Enstitüleri Vakfı’nın kapıcısı, bacacısı, nöbetçisi, kreatörü ve danışmanı idi. Hepsinin yakasında göze batar bir köy enstitüsü rozeti. Yaşarlardı köy enstitülerinden söz edildiğinde gençliklerini; dostları da onlarla birlikte.

Reşat Şemsettin Sirer’in bakanlığı döneminde köy enstitüleri kapatıldı. Sayın Mehmet Başaran (ki köy enstitülüdür), Hasan Ali Yücel’e “öğretmenim” diye hitap eder ve kişisel ilişkilerini hep en güzel düzeyde tutardı. Hasan Ali Bey bakanlığı bıraktıktan sonraki bir görüşmelerinde Sayın Yücel, Başaran’a “Sevgili Başaran, sizlerin ahı ne kadar büyükmüş. Reşat Şemsettin Sivas’ta geçirdiği trafik kazasından sonra yalnızca başını oynatabiliyor.” dedi.

Köy enstitülerinin kapatılmasındaki en temel gerekçelerden birisi Anadolu’daki büyük toprak sahiplerinin enstitülerden mezun olan köy çocuklarının köylüyü aydınlatacağını ve o toprak sahiplerinin marabasız kalacağını düşünmesidir. Burada anlatmak uzun sürse de şu iki noktayı açıklığa kavuşturmakta yarar var: Eskişehir milletvekili en büyük toprak sahiplerinden Emin Sazak, köy enstitülerini ve köy enstitü mezunlarını yaralayıcı tarzda suçlar (ki meclis tutanaklarında vardır) ve toprak ağası başka milletvekillerinin de baskısıyla köy enstitüleri kapanır.

Günümüzde köy enstitüleri geleneğinin unutulmaması adına Ankara’da Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ve İzmir’de ise Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği kurulmuştur. Yayınları ve panelleri ile işlevlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar.

Güzel Mengenimizin ismi unutulmayacak köy enstitüsü mezunu başöğretmenleri vardır. Asaf Yücel, Nail Kırbaş, Yusuf Alkan, İhsan Aras, Mustafa Hızarcı ilk akla gelenlerdir. Günümüzde Yusuf Alkan’ın ve Mustafa Hızarcı’nın sağ olduğunu biliyoruz. Allah sağlıklı ömürler versin.

Eski İçişleri Bakanlarımızdan Sayın Hasan Fehmi Güneş de Arifiye Köy Enstitüsü mezunudur. Bu satırların yazarı İbrahim Servet’in yaşadığı sürece unutamayacağı iki güzel insan Sayın Cezmi Bilgin ve Sayın Tarık Aydoğan başöğretmenlerim Arifiye mezunlarıdır. Işıklar içinde uyusunlar.

Köy enstitüleri ışığının nice 81 yılları aydınlatması dileğiyle.

*  Hasan Ali Yücel (17 Aralık 1897 İstanbul – 26 Şubat 1961 İstanbul)

** İsmail Hakkı Tonguç (1893 Bulgaristan Silistre ili Totrakan ilçesi Tataratmaca köyü – 24 Haziran 1960 Ankara)

*** Konuyla ilgili araştırma yapmak isteyenler yukarıda sözünü ettiğimiz vakıf ve derneğin yayınlarından yararlanabilecekleri gibi Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarının Hasan Ali Yücel ve Köy Enstitüleri serisinden yararlanabilirler.

**** 2000 yılı İş Bankası kültür büyük ödülü Antalya’daki Aksu Köy Enstitüsü mezunu Sayın Pakize Türkoğlu’na verilmiştir. Sayın Türkoğlu’nun İş Bankası Kültür Yayınlarından yayınlanan Köy Enstitüleri ve Tonguç adlı kitabı da çalışmalara ışık tutacaktır.

YORUMLAR

  1. Taner Başer dedi ki:

    Köy enstitüleri yukarıda arkadaşımızın bahsettiği gibi ülkemizin yüz akıydı.
    Aya gidermiydik bilemem ama sanayi teknoloji ve ekonomide çoğu dünya ülkelerine nal toplatırdık.Dünya üzerinde en büyük kapitalist sömürücü kan emici o malum devlet bize zamanın hükümetine yaptığı büyük baskılar sonucu maalesf katıldı.Lütfen köy enstitüleri hakkında yayınlanan en azından bir kaç kitabı okuma şansı bulalım.Bu gün ile karşılaştıralım.

  2. ercan dedi ki:

    sevgili kardeşim bu yakın tarihimize ışık tutan muhteşem yazın için ellerine ve emeğine sağlık ama maalesef köy enstitülerinin bu ülkeye kattığı değerlerin o aydınlanma ışığının kıymetini bilemedik