Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Köylerimiz-Şahbazlar-

Köylerimiz-Şahbazlar-
20.11.2018
2.541
A+
A-

 

Köy Halkının sosyo-ekonomik durumu

 

Köy halkı genelde gurbetçidir. Aşçılık mesleğini idame ettirmekle birlikte; kimi aşçılarımız otellerde kimi aşçılarımız resmi yerlerde kimileri ise özel ev ve konaklarda yurt dışında mesleklerini icra etmektedirler.

Gurbetteki aşçılarımızın bazıları köyden kopuk, bazıları ise köye zaman zaman gelip gitmektedirler. Köyden kopamayan aşçılarımız ileriye dönük olarak köye ev ve diğer yatırımları yapmaktadırlar.

Köyde kalan ve yaşayan halk ise çiftçilik, hayvancılık ve orman işleri ile iştigal etmektedirler.

Köyümüzden yetişip ancak şu anda İstanbul’da yaşayan Mustafa Doğan adlı hemşerimizin müstesna bir yeri vardır. Çünkü köyüne en büyük değeri verme durumunda ön saflarda yer alan bu hemşerimiz babasından kalma eski evinin yerine villa tipinde ev yaptırıp etrafını doğanın tüm güzellikleri ile donatmasını bilmiştir. Ayrıca kendi imkânları ile mahalleye cami, gasilhane, şadırvan ve eski köy ilkokulunu restore ederek köy halkına sunmuştur. Böylece köyümüzde görülüp gezmeye ve dinlenmeye değer yerler ortaya çıkmıştır.

Köyde yetişip Bolu Hisar mektebinde Mehmet Alkan oğlu Ahmet Alkan’ı 1910 yıllarında aynı mektepte okutmuş daha sonra Arifiye köy enstitüsünde altı aylık kursa katılarak köye eğitmen olarak dönmüş ve köyün çocukları üç yıl onda dördüncü, beşinci sınıfları Elemen okulunda bitirmişlerdir. Oğlu Yusuf Alkan aynı okulun imtihanlarına girmiş ve imtihanı kazanarak Arifiye köy enstitüsünde altı yıl okuduktan sonra öğretmen olarak Mengen’e dönmüş. Yusuf Alkan Gökçesu, Karaşehler, Gerede ve Mengen merkez ilkokullarında öğretmenlik, Mengen Halk Eğitim Müdürlüğünde müdürlük yaptıktan sonra emekliye ayrılmış ve şu anda Mengen’de ikamet etmektedir.

Bu köyden olan İbrahim Alkan Fransa’da 11 yıl Cavit Alkan Kıbrıs’ta sekiz yıl aşçılık mesleklerini icra etmişlerdir.

 

Geçmişten Geleceğe Şahbazlar

Geçmişte 36 haneden oluşan Şahbazlar köyünde bütün evler açıktı ve bütün hanelerde yaşayanlar vardır. Her ne kadar köyün erkekleri gurbette olsalar da kadınlar, çocuklar ve büyükler evlerinde kalırlar, tarlalarını, bahçelerini işlerler, büyük-küçükbaş hayvanlar yetiştirerek evin ihtiyaçlarını karşılarlardı.

Gurbetteki büyükşehirlerdeki ve hatta yurtdışındaki köy erkekleri aşçılık mesleğini sürdürerek kazandıkları paranın bir kısmını zaman zaman evlerine gönderirlerdi. 1960’lı yıllardan sonra tüm aşçılar ve gurbette çalışanlar hanımlarını ve çocuklarını çalıştıkları yerlere götürmeye ve oralarda iş ve ev kurmaya başladılar. Dolayısıyla köyümüzde haneler birden boşalmaya başladı. Köyden şehre göç kendini hissettirmeye başladı.

 

Bilhassa 1980’den sonra köyde yalnızca köy hocası ve birkaç ihtiyar kalmıştır. Onlar da kış aylarında şehre, gurbete, çocuklarının yanına gidiyorlardı. Böylece Şahbazlar köyünde hanelerin %75’i kapanmak durumunda kalıyordu. Bunun sonucunda köyde tarlalar, bahçeler işlenmiyor, köyde kalan %25’lik grup ise kendilerine yetecek şekilde tarlaları ekip biçme ile uğraşmak durumunda kalıyorlardı. Bunun neticesinde evler, tarlalar, bahçeler, bağlar, bostanlar metruk (eskimiş-terkedilmiş) durumdadır.

 

Köyde dernek adı altında bir kuruluş olmamakla birlikte dört köyün müşterek orman kalkındırma kooperatifi bulunmaktadır. Köyde yaşayan erkekler kooperatif adına orman envalinde çalışarak onun gelirinden istifade etmektedirler.

 

Köyde gezip görülecek yerler

          Köyün her tarafı gezilip görülmeye değer yeşilliklerle ve mesire yerleri ile kaplıdır. Çünkü köyün hemen etrafı çam ağaçları ile başlayan ormanlarla kaplı olup bahçeler ve çevresindeki sularla tam bir doğa harikasıdır. Köy yolu asfalt olup yaz kış ulaşım mümkündür. Köyde koy konağı, köy camisi ve köy okulu mevcut olup köylüler sosyal ihtiyaçlarını buralardan karşılamaktadırlar.

Milli Kıyafetler

             Erkek kıyafetleri; Erkekler özel dokunmuş abalardan yelek ve pantolon giyerlerdi. Bu dokuma kuzu ve koyun yününden elde bükülüp el ve ev tezgâhlarında dokunmaktaydı. Bu dokunan kumaşlar sıklaştırmak ve yumuşamamasını sağlamak için ayrıca su değirmeni dinglerinden geçirdikten sonra kurutulur ve o zamanın kumaşı haline getirilir.

O devrin terzileri ceket (aba), pantolon (şalvar) olarak dikerlerdi ve bu kıyafetler yaz ve kış giyilirlerdi. İç çamaşırı olarak giyilen giysilerin pamuk ipliği çarşıdan alınır ve yine elde ve tezgâhlarda dokunurdu. Daha sonra ev kadınları tarafından elde dikilerek giyilecek hale getirilirdi.

            Kadın kıyafetleri; Bu giysiler de elde ve evde dokunmaktaydılar. Kadınların bacaklarına giydiklerine alaca (basma), sırtlarına giydikleri ise beyaz bez renkli basmalardan kendi el dikişleriyle geniş etekli fistandır. En kıymetli kıyafetler Mecdiye kumaşından üçetek, üzerine işlemeli salta, ayaklarına kabaralı kundura ve içine mes, başlarına kasnaklı fes, fesin etrafı ince pul altınlarla donatılır, fesin üzerine elle işlenmiş telli ve pullu poğ, bellerine el dokuması kuşaktır.

Şimdilerde yani kıyafet devriminden sonra gerek erkekler, gerekse kadınlar günün şartlarına göre kıyafetlerden değişmiştir. Ancak o zamanın elbiseleri genellikle her kadının sandığında saklı durmaktadır.

Yemeklerimiz

             50-60 yıl önceleri her öğün yenen yemekler: Tarhana çorbası, oğmaç çorbası, mısır unu çorbası, göce çorbası, bunlarla birlikte zaman zaman kedi batmaz (kaz ciğerli), höşmerim, bulgur pilavı, mancar dolması, el makarnası (keşli ceviz içli), mantı, yoğurtlu ceviz içli kül çöreği, kurutularak erikten yapılma bestil ezmesi.

Evlere et yemeği çok az girerdi yalnız her aile kaz, tavuk, hindi gibi kümes hayvanları yetiştirirlerdi. Genellikle diğer ev masraflarını görmek için bu hayvanlar ilçe pazarında satılırdı.

 

Şimdilerde köyün %75’i gurbette (kış aylarında). Yazları ise bütün evler açılır, köyümüz gençler ve çocuklarla cıvıl cıvıldır. Yeme içme genelde çarşı pazardan alınan yiyeceklerle ve gıdalarla sağlanır. Köyde kalan %25 ise kendi bağ-bahçe ve tarlalarını işleyerek kendi ihtiyaçlarını giderirler.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.