Mutluluk-İbrahim Servet
Mutluluk
Yaşam, insanın kendini mutlu edebilme sanatıdır. Mutluluğu içselleştiremeyen insanların yaşadığı toplumu mutlu etmesi de mümkün değildir.
Mutluluğu dingin bir göle atılan taş olarak düşünürsek taşın suya düşme halinde yarattığı haleler, mutluluk dediğimiz kavramın taşın düştüğü yerden geniş bir çevreye ulaşan sevgi zinciridir.
Taşın düştüğü nokta bendir. İkinci haleler biz, üçüncü haleler bizler, dördüncü haleler hepimiz.
Kendi mutluluğunun hazzına varamayan insan birey olarak ailesini, çevresini, yaşadığı toplumu mutlu edemez. Ondandır, yaşamı boyunca hep eksiktir.
Zorlu bir süreçten geçiyoruz (zorlu sürecin ne olduğu hakkında herkes bir şeyler söylüyor.) Kovid 19 aşısını olan bir insan kendinde yaşattığı hazla çevresindeki insanlara güven duygusu aşılıyor, zira pandemiye karşı bir güven çemberi oluşturuyor çevresinde. Hele ki bu aşı sıradan bir insana uygulanıyor ve onu mutlu ediyorsa yaşadığı topluma ayrı bir keyif veriyor. Zifiri karanlık bir gecenin şafağında güneşin doğuşu nedenli mutlu ederse bizleri akşamın grub demi o nedenli mutlu eder. Hani “enginde yavaş yavaş günün minesi solar”sa ve biz bu güzelliği sunan notalara sevgiyle yaklaşırsak duyacağımız haz, duyacağımız mutluluk, yaşadığımız anın anlamıdır.
“Sen
Mutluluğun resmini
Yapabilir misin
Abidin
İşin kolayına kaçmadan”
Mutluluk işin kolayına kaçmadan kazandıklarımızın yarattığı güzelliktir.
Tutalım birbirimizin elini
Sıcaklığımız birbirimize geçsin
İşin kolayına kaçmadan.
İbrahim Servet