Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

 Ordu’nun derelerine HES tehdidi

 Ordu’nun derelerine HES tehdidi
22.01.2018
717
A+
A-

 Ordu’nun derelerine HES tehdidi

Ordu’da inşaatı biten 2 HES devreye girdi.Yöre halkının karşın çıkmasına rağmen dereler üzerinde HES inşaatları devam ediyor.

Müjde OKTAYÇevreye verdiği zarara bakılmaksızın özel şirketler dere ve nehirlerin üzerine birbiri ardına Hidroelektrik Santral (HES) kuruyor. Ordu’nun Mesudiye halkı da HES’lerin vermiş olduğu zararlardan dert yanıyor ve santrallare karşı tepkilerini Aydınlık’la paylaşıyorlar. Kendisi de Mesudiyeli olan Vatan Partisi Pendik İlçe Başkan Yardımcısı Hayati Güven ile ziyaret ettiğimiz Türk köyünde Kemal Erdoğan ile konuştuk. Erdoğan, HES’in en çok zarar verdiği köylerden biri olduklarını dile getirerek durumu şöyle anlattı: Burada HES çalışması başladığında bu işe karşı çıktık. Dava açtık, kazandık fakat ÇED Raporu düzenlediler “olumlu” karar çıkardılar. Bunun üzerine yeniden dava açtık, dava hâlâ Danıştay’da bekliyor. İtirazlarımız devam ederken HES yapıldı, bitti. Türkiye’nin ve özellikle Karadeniz’in coğrafi konumu rüzgâr gücüyle elektrik elde etmeye müsait. Ancak doğal yollarla enerji elde etmek yerine doğaya zarar vererek enerji elde etmeye çalışıyorlar. Birilerine en güzel yerleri rant alanı olarak verme derdindeler. Para uğruna yeşilliğin yok edilmesi kimsenin umrunda değil. Ancak bu vatan hepimizin. Cennet vatana herkesin kendi mülkü gibi sahip çıkması gerekiyor. Yeşillik adına sadece Karadeniz kaldı onu da özel şirketlerin iş sahasına çevirmeye çalışıyorlar.

BALIK TÜRLERİ YOK OLDU

Kemal Erdoğan, HES’in köy halkına verdiği zararları ise şöyle dile getirdi: Köyde HES yapıldığından beri deredeki balık türleri yok oldu, HES’in geçtiği bölgede ağaçlar susuz kaldığı için kurudu, 2 adet tarihi taş değirmeni yok edildi, arıcılık faaliyeti zarar gördü. Ekolojik denge zamanla bozulacak. Bu zamanla köyden kentlere göçü daha da artıracak. Köyünde üretemeyen insan ne yapacak, şehirlere göç edecek. Bunun yanı sıra HES’ten elde edilen enerji bölgeye bile verilmiyor. Çelişkili bir durum var ki günde 5 defa burada elektrik kesiliyor. Madem santral yaptınız bölgenin elektriğini karşılayın. Hem suyumuzu aldılar hem de elektriğimiz yok!

 

 

‘DOĞRU YERE YAPILMASINA KARŞI DEĞİLİZ’

Çavdar köyü de HES’e tepkili. Köylülerden, Necmi Ünver, Baldıran Deresi üzerine yapılan santralin dereyi kuruttuğunu, ağaçları yok ettiğini ve bu yüzden santrala karşı olduklarını söyledi. Ünver şöyle konuştu: Enerjiye ihtiyacımız var bunu biliyoruz. Dışarıdan enerji satın almak yerine tabi ki kendi ülkemizden üretilmesini isteriz. Ancak doğru yerden doğru bir şekilde üretilmesi gerekiyor. Santralın doğru yere yapılmasına karşı değiliz. Akarsuyun geçtiği her yere HES yapılmaz. Türkiye’de böyle bir algı var, akarsu görülen yerde iliğini kurutuyoruz. Doğaya zarar verilerek yapılan santrala karşıyız biz. Ecevit’in köy-kent projesi kapsamında Baldıran Deresi üzerinde balık tesisi kurulacaktı. Yüzlerce kişiye iş istihdamı sağlanacaktı. Kalkınma köylerden başlayacaktı. Ancak şu an köyde iş imkanı yok, HES’lerle birlikte bu umut da ortadan kalkıyor.

‘DAVA DEVAM EDERKEN HES OLDU BİTTİ’

Bölgedeki HES davalarını takip eden avukat Alptekin Ocak, özel şirketlerin Ordu’daki dereler üzerinde büyük rant planları olduğunu söyledi. Ocak, şöyle devam etti: Sürecin başından beri köylülerin yanındayım ve davaları takip ediyorum. HES yapmak için hukuk dışı yollar uygulandı. Ordu ve Boztepe HES (Mesudiye Melet ırmağı), Murat, General HES (Mesudiye Baldıran deresi) kuruldu. İki dava açtık. Mahkemede davayı kazanmamıza rağmen yeni bir ÇED raporu çıkardılar ve santralı yaptılar. Şirketin çevreye verdiği zararı belgelerle kanıtladık ama görmezden geldiler. Danıştay’da ÇED davamız devam ederken santral kuruldu ve işletme haline getirildi. Akarsuların yok olmasına neden olacak projelerin ardı arkası kesilmiyor. İşin kötü yanı mahkeme de şirketlerin lehine kararlar veriyor. Mesudiye bölgesinde 15’ten fazla HES projesi var. Hepsi teker teker uygulanacak.

‘KARADENİZ’İN EN BÜYÜK KAYNAĞINI YOK EDİYORLAR’

Hayati Güven: Köyümüzün çok güzel bir coğrafyası var. Ecevit’in köy-kent projesi 15 yıldır iktidar olan hükümet tarafından rafa kaldırıldı. Üzerine özel şirketlere bölgeyi peşkeş çekerek Mesudiye’yi kuraklaşmaya mahkum ediyorlar. Atalarımız bize bu cennet mirası bırakmışlar. Bu mirasa sahip çıkmak bizlerin asil görevidir. Karadeniz’in en büyük kaynağı su kaynaklarıdır. Onları para uğruna yok etmeye çalışıyorlar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.