Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

ŞEHİT ASTEĞMEN HASAN DURMUŞOĞLU’NUN ANISINA-Aydın ERÇELİK-

ŞEHİT ASTEĞMEN HASAN DURMUŞOĞLU’NUN ANISINA-Aydın ERÇELİK-
12.05.2018
1.661
A+
A-

ŞEHİT ASTEĞMEN HASAN DURMUŞOĞLU’NUN ANISINA

11 Mayıs 2018 tarihinde Mengen İlköğretim Okuluna Şehit Asteğmen Hasan DURMUŞOĞLU’NUN adı verildi. Aydın ERÇELİK in şehit Asteğmen Hasan DURMUŞOĞLU’NUN anısına törende yaptığı konuşma.
Mengen ilçemizin değerli Kaymakamı, değerli ilçe milli eğitim müdürümüz, değerli garnizon komutanımız, değerli öğretmenlerimiz, sevgili öğrenciler, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, beyefendiler.
Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum.
Ben Mengen ilçemizin Bölükören Köyündenim.
Bundan tam 41 sene önce Ankara’da iktisadi ve Ticari İlimler Akademisi adında bir yüksekokul vardı.
1977 senesinde Bolu’da Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisine bağlı 4 yıllık Bolu Sevk ve İdarecilik Yüksek Okulu adında bir yüksekokul açıldı.
Okul ilk senesinde ön kayıtla 80 öğrenci aldı.
Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU ve Kardeşim Ümit AYDOĞAN ile yollarımız 1977 senesinde Bolu Sevk ve İdarecilik Yüksek Okulunda kesişti.
O yıllarda toplumun her kesimi sağcı ve solcu diye kesin çizgilerle ikiye bölünmüştü.
Baba oğluna güvenmiyordu.
Kardeş kardeşi vuruyordu.
Toplum adeta cinnet geçiriyordu.
Okula kaydımızı yaptırmıştık ama şimdi ne olacaktı.
Okuyabilecek mi idik.
Bunu bilmiyorduk.
İşte bu tedirginlik içinde biz üç Mengenli arkadaş birbirimize sımsıkı sarıldık.
O yıllarda Bolu’da kalabileceğimiz yurt yoktu.
Biz üç Mengenli arkadaş Bolunun Karaçayır Mahallesi, Yılmaz Sokakta 2 katlı ahşap bir evin giriş katında soba ile ısınan bir oda kiraladık.
Kiraladığımız odaya iki somya bir masa anca sığmıştı.
Yemeği de odanın içinde yapıyorduk.
Ben genelde şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU ile aynı yatakta yatardım.
Bu güven dolu dostluk, kardeşlik ve arkadaşlık içerisinde günler su gibi akıp geçmeye başladı.
Bu arada bütün ülkede anarşi ve öğrenci olayları karabasan gibi dalga, dalga yayılıyordu.
Türkiye’nin üzerini adeta kara bulutlar kaplamıştı.
Ardından 12 Eylül 1980 sabahı ihtilal ile uyandık.
Türkiye genelinde YÖK tarafından İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri kapatıldı.
Okulumuzun adı Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bolu İdari Bilimler Yüksek Okulu olarak değiştirildi.
Bu okul bugünkü Abant İzzet Baysal Üniversitesinin ana çekirdeğini oluşturur.
Biz üç arkadaş 1982 senesinde Bolu İdari Bilimler Yüksek Okulundan mezun olduk.
Bu arada babamın vefatı, eşim Necla Hanımla nişanlılık ardından evlilik, oğlum Murat’ın doğumu derken askere gitme zamanı gelmişti.
Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU’NUN da çok sevdiği ve aile olmak istediği bir kardeşimiz vardı.
Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU 178. dönem Asteğmen adayı olarak 1984 başında Tuzla Piyade Okuluna teslim oldu.
Askere giderken bu fotoğrafın arkasını Aydın’ cığıma Sevgilerimle yazarak imzaladı ve bana hediye etti. Bu fotoğraf rahmetli Hasanın bendeki son hatırasıdır.
Ardından ben de 4 ay sonra 179. dönem Asteğmen adayı olarak Tuzla Piyade Okuluna teslim oldum.
Biz Askerde iken terör örgütü Eruh ve Şemdinli Baskınlarını yaptı.
Türkiye adeta şoka girmişti.
Bu baskınlardan sonra Ben Şemdinli’ye gönderdiler,
Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU’NU Eruh’a göndermişler.
O yıllarda cep telefonu yoktu, sosyal medya yoktu, internet yoktu, sabit telefon imkânı bile çok kısıtlı idi.
Dolayısı ile şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU ile bir daha birbirimizden haber alamadık.
Aralık 1985 de ben askerlik görevimi tamamladım ve İstanbul’a ailemin yanına döndüm.
Hasanı sordum.
Bana Hasan şehit oldu dediler.
Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU’NUN şahadeti ile ilgili çok araştırma yaptım.
Nasıl şehit olmuştu.
Çok merak ediyordum.
Okul arkadaşımız Servet YILMAZ’IN askerlik görevini şehidimizle aynı bölükte yaptığını öğrendim.
Servet YILMAZI buldum.
Ne oldu Hasan nasıl şehit oldu dedim.
Servet nasıl olduğunu tam olarak ben de bilmiyorum dedi.
Özel bir görev için bölük içinde özel bir tim kurdular.
Hasan da bu timin içinde idi.
Timi bizden ayırdılar.
Tim nereye gitti, olay nasıl oldu ben de bilmiyorum dedi.
Yıllar geçti.
2004 senesinde Emekli korgeneral Hasan KUNDAKÇI’NIN hatıralarını Güneydoğuda Unutulmayanlar adlı bir kitapta neşrettiğini öğrendim.
Hemen bu kitabı satın aldım.
Emekli Korgeneral Hasan KUNDAKÇI bu kitabın 117. sayfasında Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU’NUN nasıl şehit olduğunu bütün ayrıntıları ile şöyle anlatıyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri 1985 yılından itibaren Güneydoğuda yaptıkları operasyonlarda çok iyi sonuçlar alıyor ve PKK’lı bölücü hainlere darbe üzerine darbe vuruyordu.
7 Şubat 1985 de Hürmüz’de
9 Mart 1985 de Sason’da,
16 Mart 1985 de Derelerde
PKK’lı hainlere büyük darbeler vuruldu ve olağanüstü sonuçlar alındı.
Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen Eruh bölgesinde istenen sonuç bir türlü alınamıyordu.
Eruh bölgesinde Yaser kod adlı (Ali Kaya) teröristten bölge halkı çok korkuyordu.
Bu nedenle bölgede hiç kimse PKK’ya karşı çıkamıyor, direnemiyor hatta PKK hakkında bilgi dahi vermiyordu.
Bölgeyi PKK‘ya karşı örgütlemeye çalışan Jandarma Yarbay bütün çabalarına rağmen maalesef olumlu sonuç alamadı.
Anlaşılan, Yaser’in terörist grubunu yok etmeden Eruh Bölgesinde huzuru sağlayamayacaktık.
Siirt’deki komando bölüğü eğitimli, deneyimli ve disiplinli çok güzide bir birlikti.

Bölgede pek çok operasyona katılmış ve olağanüstü sonuçlar almıştı.
Bölük komutanı piyade üsteğmen iyi bir asker ve yüreği vatan sevgisiyle çarpan bir subaydı.
Komando bölüğüne Yaser’in grubunu yok etme görevini verdim.
Bölük Nisan 1985’de Fındık Bölgesine sessizce sızdı.
Birkaç gün sonra PKK’lı terörist grubunun Fındık – Güçlükonak arasında gidip geldiğini öğrendi.
11 Mayıs 1985 gecesi Piyade Komando Asteğmen Hasan DURMUŞOĞLU komutasındaki Pusu Timimiz Damlabaşı çukurlarında Yaser’in terörist grubunu pusuya düşürdü.
Kahramanlarımız o gece teröristleri çember altına alarak sabaha kadar teröristlerle çatıştı ve bölgeden kaçmalarına izin vermedi.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Damla başı çukurlarına takviye birlikleri gönderdim.
Gün boyu devam eden çatışmalarda Yaser kod adlı PKK’lı hain ile birlikte beş terörist öldürüldü.
Operasyona katılan kahramanlardan tim komutanı Bolu Mengenli Piyade Komando Asteğmen Hasan DURMUŞOĞLU ve iki erimiz maalesef şehit oldu.
Operasyon sonuçlanınca şehitlerimizin yanına gittim onlara sarıldım, öptüm, kokladım.
Bu kahramanlar Türk askerine yaraşır biçimde savaştılar, yiğitçe saldırdılar, PKK’LI hainleri yok ettiler, sonra da Allaha kavuştular.
Damlabaşı çukurlarında bugün dahi bu kahramanların sesleri yankılanır.
Operasyondan sonra Eruh ve Fındık bölgesinde huzur sağlandı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin denetim ve otoritesi bütün bölgeye hâkim oldu.
Hasan KUNDAKÇI, Emekli Korgeneral
Mengen’imizin değerli Kaymakamı, değerli ilçe milli eğitim müdürümüz, değerli garnizon komutanımız, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler beyefendiler.
38 sene sonra Mengen İlköğretim Okuluna Şehidimiz Hasan DURMUŞOĞLU’NUN adını veren Mengen Kaymakamımız Sayın Hasan GÜNAYDIN beye, Mengen İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Salih CELEPÇİ beye ve Sayın garnizon komutanımız Jandarma Üsteğmen Özgen AKGÜN’E teşekkürü bir borç bilirim.
Sizler bizim Hasan’ımızı unutmadınız, biz de son nefesimize kadar sizleri unutmayacağız.
Bugün burada bizleri misafir eden Mengen İlköğretim Okulu müdürü Sayın Emin ERÖZ’E ve müdür yardımcısı Sayın Ayfer YÜREKLİ’YE, okulumuzun değerli öğretmenlerine ve sevgili öğrencilerimize ayrıca teşekkür ederim.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.
Yahya Kemal’in dizelerinde söylediği gibi;
Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi.
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın.
Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.
Ordularımızı, karada, denizde, havada sen muzaffer eyle ya Rabbi.
Düşmanlarımıza fırsat verme ya Rabbi.
Hepinize saygılar sunarım.
Aydın ERÇELİK, 11 Mayıs 2018

YORUMLAR

  1. Mustafa Kaynar dedi ki:

    Değerli Hemşehrim ; Öncelikle şehit Asteğmenimize Allahtan Rahmet dilerim. 38 yıl sonrada olsa bu hatıralara sahip çıkanlara şükranlarımı sunarken bu özverili konuşmanızdan dolayı sizleri tebrik ederim. Ağzınıza yüreğinize sağlık.

    1. EYÜP BAŞAK dedi ki:

      Öncelikle Şehit Komutanımız Hasan Durmuşoğlu’a allahtan rahmet,mekanı cennet, sevenlerine sabırlar diliyorum. Kendisiyle, uzun bir süreyle dağlarda görev yaptım. Hürmüzde, Güçlükonakta, bestler derelerde,Damlabaşında birlikte çatışmalara katılıp, pusularda cudi dağında, gabar ve tentürekte dağında kartal 1,2,3,4,5 operasyonları, şafak 1,2,3,4,5 operasyonlarında birlikte görev yaptık. Kendisiyle birlikte olduğumuz dönemde Siirt’den göreve çıkıp, Cizreye kadar birlikte yürüyüp, birlikte pusu attığımız, birlikte her olayı yaşadığımız değerli bir komando üsteğmenimizdir. Kendisiyle görev yaptığımız süre içerisinde, hiçbir askerle ve dağda birlikte olduğumuz arkadaşlarla her hangi bir sorun yaşamamış ve sürekli destekleyici, bizlerin yanında olan, son gününde de, birlikte göreve gitmeden önce, bilgi alışverişi yaptığımız, acil görev ile görevlendirildiğimiz 10.05.1985 tarihinde saat.18.00 de tarafımıza telsizle bildirildi.Komutanımız Şehit Asteğmen beni yanına çağırıp, takımını hazırla, maç yapacağız, diye söyledi. fakat, daha sonra görev çıktığını ve gece pusu atmamız gerektiğini beyan etti. Takımı toparlamamı istedi. Toparlandık ve saat.19.00 sıralarında yola koyulduk. Hedef Damlabaşı- Güçlükonak gece ayın olmadığı , karanlık gece tedbirli olarak yola koyulduk.Varış noktamız ve koordinatlar yanlış bilgi ile, yanlış yere pusu atılmıştır. Gece sabaha kadar, pusuda bekledik, her hangi bir hareket olmayınca, pusudan çıkıp, üstümüze dönmek için hazırlık yaparken, pusuya düşürüldük, pusuda 7 arkadaşımız vurulmuş, Komando asteğmenimizle birlikte, açıkta bulunduğumuz esnada, komanto asteğmenimiz, güvenli diyerek, aşağımızda bir yere inmek için hareket ettiğinde, bir terorist dere yatağından çıkıp, bizlere doğru ateş etmesi sonucu, göğsünden almış olduğu bir kurşun ile yaralanmış ve şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Hasan Kundakçı o zaman tugay komunatımız olup, bizim yanımıza geldiğinde ” Bizlere siz neden ölmediniz, hepinizin ölmesi gerekirdi” demiştir. Pusu yanlış atılmıştır.Belirleyenler, bizi yanlış yönlendirmiştirler.

  2. turgut tabak dedi ki:

    Sayenizde Şehit Hasan DURMUŞOĞLU kahramanımızı tanımış oldum, değerli paylaşımınız için teşekkür ederim Aydın hocam. Tuzla Piyade Okulu’nun havasını ben de solumuştum.