Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Solo Alpinist Erdek Cennet

Solo Alpinist Erdek Cennet
25.08.2020
874
A+
A-

Solo Alpinist Erdek Cennet

81 ilin 81 zirvesine ulaşmak için başlattığım tırmanışların 7’incisini Ağrı Dağı’na yaptım. Ağrı Dağı zirvesine 3 günde ulaştım, zirvede 3 gün 2 gece konaklayarak dünya rekoru kırdım.

“Türkiye’nin en yüksek zirvesi ve çatısı olan Ağrı Dağı 5.137 metre irtifası olan sönmüş bir volkanik dağda 3 gün ve 2 gece yaşamak, usulca güneşin doğuşunda ve batışındaki renk armonisini izlemek ufuk çizgisinden dünyayı izlemek, bulutları izleyip içinde kaybolmak ve o bulutları içine çekmenin verdiği mutluluk ve hazzı kelimelerle tarif etmek imkansız. Küçük Ağrı Dağı’nı saran ve etrafında dönen bulutların muhteşem bir görünüşü ve örtü buzulunda zirvenin güneyinde çadırda olmak, yıldızları izlemek ve bunları hissederek görerek yaşamak çok güzel.”

Anadolu Parsı” ünvanı için 81 ilde 81 zirve için tırmanışa başladım ve ilk tırmanışımı Artos dağı’na yaptım, 3 günde Ağrı Dağı’na tırmandım. Ağrı Dağı’nda 3 gün 2 gece konaklayarak bir rekora imza attım.

81 il 81 zirve solo tırmanış Anadolu parsı ünvanı projemin 7. ili Ağrı 7. zirvem 5.137 metre ile Ağrı dağı zirvesinde 3 gün 2 gece kalarak başarılı bir şekilde gerçekleştirdim. Yaptığım araştırmalara ve çevremdeki dağcı arkadaşlarımdan öğrendiğime göre Ağrı dağı tarihinde hiçbir solo alpinist Ağrı dağının zirvesi olan 5.137 metrede 3 gün kamp kurup kalmamıştır. Bu tırmanışım ile Ağrı dağı zirvesinde 3 gün ve 2 gece yüzde 11 olan oksijen miktarında kalan ilk solo alpinist olarak büyük bir başarı elde ettim. 30,07.2020 ile 05 08.2020 tarihleri arasında Çevirme köyünden 40 kiloluk kamp yükü ile solo olarak Ağrı dağı zirvesine ulaştım ve 3 gün 2 gece zirvede kamp kurdum. Ardından 1 günde zirveden çevirme köyüne kamp yükü ile indim ve oradan da araçla Doğubayazıt ilçesine giderek zirve etkinliğimi tamamladım.  Etkinliğim boyunca birikmiş çöplerimi de indirip doğaya olan saygımı korudum.  Ağrı dağı tarihinde Solo alpinist olarak benim dışımda hiçbir solo alpinist Ağrı dağının zirvesinde 3 gün kalıp zirvede kamp kurup kalmamıştır, bu bir rekordur.

Yaşam alanlarımızda havadaki oksijen miktarı genelde yüzde 21’dir. 5000 metrede  (16404 fit) yani ağrı dağında 5.137 metre irtifada ve extrem kategorisinde bulunan oksijen miktarı yüzde 11’dir. 3 gün 2 gece boyunca yüzde 11 oksijenli hava soluyarak geçirdim. Deniz seviyesinde atmosfer basıncı 760 mm/hg iken aşırı sınıflamasında bulunan Ağrı dağının zirvesinde atmosfer basıncı 400 mm/hg’ye düşmektedir. Kısmi oksijen basıncı ise şehirde 159 mm/hg iken Ağrı dağının zirvesinde bu basınç ortalama 90 mm/hg değerlerine düşmekte olup uzun yıllar boyunca yüksek irtifadaki zirvelere çıkan solo alpinist olduğum için oksijen konusunda ciddi bir sıkıntı yaşamadım ama sadece hareket kabiliyetinde biraz yavaşlama olmuştur. Kanımda bulunan oksijen miktarı normalde 95 %Sp02 iken yüksek irtifada yürüyüş esnasında yorulduğum zaman oksimetre ile yaptığım ölçümlerde 30%Sp02 ya düşüyordu.  Kalbimin kanı damarlara pompalama hızı normalde 7 PI% iken zirvede 2 PI% ye düşüyordu. Ayrıca dijital anonometre kullanarak rüzgarın hızı, hava sıcaklığını ve havadaki nem oranlarını ölçebiliyordum. Altimetre kullanarak yükseklik, borometrik basınç ve hava durumunu takip edebiliyordum. Kalp atış hızım, vücudumun stres oranını, uyuduğum ve hareket halinde olduğum süreleri, harcadığım kalorileri ve vücudumdaki su oranı değerlerini takip etmeye çalıştım.”

Ben 80 kiloyum ve 25 km. yürüdüğümde her adımım 75 cm olursa bu toplamda 33.000 adıma denk gelir. Toplamda ayaklarıma yüklenen ağırlık 2.640 ton ve her bir ayağa 1.320 tonluk ağırlık binmektedir.  Her adımda kullandığımız batonlara 5 kg’lık yük transferi yapıldığını düşünürsek, 165.000 kg’lık bir yük (165 ton) bacaklardan kol ve omuza transfer edilmiş olur. Bu da bacak adalelerinizde büyük rahatlama yaratır. O nedenle de mutlaka antişoklu batonu vücudun vücudun stresini aldığından dolayı kullanılmasını tavsiye ediyorum. Antişoklu Baton: 33.000 adımda  / 5 kg’lık yükü alır ise bu toplamda 160 ton yükü ayaklarımızdan alır. İnişlerde de batonların bacaklar üzerinde ki basıncını % 25 oranında azaltır. Dağda çadırımızın polleri kırılır, çadırımız yırtılır veya batonlarımıza yüksek eğimlerde yüklendiğimiz zaman baton kırılır.  Ben bu sorunların çözümünü buldum. Çevirme köyünden zirveye ortalama 20 km’lik mesafe vardır. Çevirme köyünden 3200 irtifadaki kamp alanına 10 km. 3200 kampından 4200 irtifadaki kamp alanına 5 km 4200 irtifadaki kamp alanından zirveye 5 km mesafe vardır. Bu süreçte ortalama olarak 4000 kcal kalori yaktım ve ortalama olarak attığım adım sayısı 66.800 civarındadır.”

‘Ağrı’nın zirvesinde bulutları içine çekmenin verdiği hazzı kelimelerle tarif etmek imkansız’

Türkiye’nin en yüksek zirvesi ve çatısı olan Ağrı Dağı 5.137 metre irtifası olan sönmüş bir volkanik dağda 3 gün ve 2 gece yaşamak, usulca güneşin doğuşunda ve batışındaki renk armonisini izlemek ufuk çizgisinden dünyayı izlemek, bulutları izleyip içinde kaybolmak ve o bulutları içine çekmenin verdiği mutluluk ve hazzı kelimelerle tarif etmek imkansız. Küçük Ağrı Dağı’nı saran ve etrafında dönen bulutların muhteşem bir görünüşü ve örtü buzulunda zirvenin güneyinde çadırda olmak, yıldızları izlemek ve bunları hissederek görerek yaşamak çok güzel.

Diyorlar ki, güneş bulutun kalbini kırdığı içindir ki, yağmur yağdırır. Yağmur yağarken bulutların üzerinde olmak her bir yeri kaplayan her şekle bürünen derin ve güzel bulutlar, yakın ama dokunulmaz ve zirvesi gözükmeyen dağlar gibi çöktü omuzlarımın üzerine usulca yavaş yavaş ve gönlümün en anlamlı satırları oluverdiler. Nefes diye bulutları içime çektim bulutun tadını hissetim tarif edilemez sadece yaşanır.”

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizde bulunan 81 ilimizdeki en yüksek rakımdaki zirvelerine solo tırmanışlar yaparak bu il ve zirvelerimizi yerli ve yabancı turistler ile Dağ, Kırsal ve Ekoloji turizmine turizme kazandırıp sporun ana duygusu olan doğa ile iç içe sağlıklı yaşam, birliktelik, dostluk ve kardeşlik duygularını en üst seviyeye çıkartarak katkı sağlamaktır. Dünya yüksek irtifa dağcılığındaki en zorlu ve en prestijli işlerden birisi; Himalaya sıradağları üzerinde, 14 adet 8000 metre irtifada dağlar vardır, 14 zirveyi tamamlayan dağcılara ‘Koleksiyoner’ unvanı veriliyor.  Eski Sovyetler Birliği topraklarındaki 7000 metreden yüksek olan 5 tane dağa tırmanan dağcılara “Kar Leoparı” unvanı veriliyor. Bu tırmanışlara atfen verilen çok prestijli olan bu unvanları almak, birçok uluslararası dağcının hedefidir. Türkiye’de bir ilk olan 81 ilde 81 zirveye solo tırmanış projesini başarılı bir şekilde gerçekleştirecek olan dağcılara ANADOLU PARSI unvanı verilecek, Türkiye de bir ilke imza atmış olup bu proje ile ekonomik, sosyal ve dağcılık turizmi açısından prestijimiz zirvelere taşınacaktır.

İnsanlar arasındaki iletişimsizliğin çözülmesi, dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlenmesi, insanların daha sosyal, huzurlu ve daha sağlıklı bir yaşama kavuşması yönünde farkındalık yaratacaktır, Dağcılık ve özellikle yüksek irtifa dağcılığı bu projenin gerçekleşmesi açısından en uygun spor dalı olmasından dolayı çok önemlidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.