Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI

VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI
08.01.2015
893
A+
A-

• “Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır.

• Her yıl Ocak ayının İlk Pazar gününden başlamak üzere düzenlenen bu haftanın amacı verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesidir.

• Bu amaçla; sempozyumlar ve konferanslar düzenlenir, okullarda kompozisyon ve resim yarışmaları yapılır, vatandaşa hastalıkla ilgili eğitim verilir, afiş ve broşürler dağıtılır, yazılı

ve görsel basına bilgi verilir.

DÜNYADA VEREM HASTALIĞININ DURUMU

Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların %10’u yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanacaklardır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2012 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz insidans, prevalans ve mortalite hızları düşmektedir. Buna rağmen küresel TB yükü halen çok yüksektir. 2011 yılında 8,7 milyon yeni vaka ve 1,4 milyon TWden ölüm olduğu hesaplanmıştır. Ölümlerin 430.000’İ HIV pozitif tüberküloz hastalarıdır.

Dünya genelinde insidans, prevalans ve mortalitenin en yüksek olduğu bölgeler, Afrika ve Güney Doğu Asya Bölgeleridir.

Türkiye 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır. Avrupa Bölgesinde İnsidans hızı ortalaması yüz binde 42’dir.

Dünyadaki TB vakalarının yaklaşık %40’1 Hindistan ve Çin’de bulunmaktadır.

TB olgularının %80’i yüksek TB yüküne sahip 22 ülkede bulunmaktadır (Afganistan,

Bangladeş, Brezilya, Çin, Endonezya, Etiyopya, Filipinler, Güney Afrika, Hindistan, Kamboçya, Kenya, Kongo Cumhuriyeti, Mozambik, Myanmar, Nijerya, Pakistan, Rusya Federasyonu, Tanzanya, Tayland, Uganda, Vietnam ve Zimbabve).

Tablo I. DSÖ Bölgelerine Göre Tahmini TB Hastalık Yükü, 2011 (Yüz bin nüfusta)

BÖLGE

Afrika Bölgesi

Amerika Bölgesi

Doğu Akdeniz Bölgesi

Avrupa Bölgesi * TÜRKİYE

Güney Doğu Asya Bölgesi

Batı Pasifik Bölgesi

DÜNYA GENELİ

Mortalite

26 2,2

16 5

0,72

26 6,9

14

Prevalans

293 35

170

56 24 271 138

170

İnsidans

262 28 109

42 24 189 92

125

* Türkiye Dünya Sağlık gütü’nün Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.

• DSÖ Küresel Tüberküloz 2012 Raporu verilerine göre Türkiye’nin 2011 yılı TB nokta prevalans hızı yüz binde 24, insidans hızı yüz binde 24, mortalite hızı yüz binde 0,72 ve vaka bulma hızı yüzde 85’tir.

1

Tablo 2. DSÖ Bölgelerine Göre TB Vaka Bulma Hızları ve Tedavi Başarıları

BÖLGE

Affika Bölgesi

Amerika Bölgesi

Doğu Akdeniz Bölgesi

Avrupa Bölgesi

Güney Doğu Asya

Böl esi

Batı Pasifik Bölgesi

DÜNYA GENELİ

Yeni Yayma (+) Vaka Bulma Hızı Olgularda Tedavi

(Oh) (2011)

61

84 62

76

85 62

81

67

Başarısı (%)

(2010)

82

75 88 67 91

88

93

87

TÜRKİYE’DE VEREM HASTALIĞININ DURUMU

• Türkiye’de yılda yaklaşık 16 bin yeni verem hastası ortaya çıkmaktadır.

• 2011 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 15.679’dur.

Hastaların %92’si (14.417 kişi) yeni TB olgusu, %8’i (1.262 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır.

• Toplam 15.679 hastanın 9.182’si (%58,6) erkek, 6.497 ‘si (%41,4) kadındır.

• Hastaların %1,3 ‘ü (202 kişi) yabancı ülke doğumlu hastadır.

• Hastaların 9.909’unda (%63,2) akciğer tüberkülozu varken, 5.770’inde (%36,8) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur.

VEREM HASTALIĞININ ETKENİ

• Veremin etkeni “Mycobacterium tuberculosis Y’ basilidir.

• Uzun sürede çoğalır, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir.

Özel boyama yöntemi ile boyanır. Asit ile boyayı vermediğinden aside dirençli basil (ARB)

denilir.

VEREMİN BULAŞMASI

Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş, aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan

hastalardır.

Basil hava yolu ile bulaşır.

Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile

alınması sonucu bulaşır.

Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır.

Balgam tetkikinde ARB pozitif bulunan ve kavitesi olan hastalar daha fazla basil saçarlar.

Basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir.

En çok hastanm aile bireylerine ve yakm çalışma arkadaşlarma bulaşma olur.

Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık büyük oranda azalır.

2

VEREM ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI

• Verem enfeksivonu, basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.

• Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur.

• Vücut direnci düşünce basil çoğalarak hastalanmaya yol açabilir. Verem enfeksiyonu olan insanların yaklaşık %10′ unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığı gelişebilir.

• Hastalığın gelişmesine yol açan vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. AIDS

hastalığı bu bakımdan vücut direncini en çok kıran hastalıktır. Bunun dışında şeker hastalığı,

böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara kullanımı ve diğer bazı ciddi

kronik hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci

düştüğünden hastalanma fazla olur.

• Verem hastalığı, klinik bulguların ortaya çıktığı bir durumdur.

• Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalık; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarları ve diğer organlarda da görülebilir.

VEREM HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

• Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece

terlemesi.

• Akciğer yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı,

nefes darlığıdır.

• Gırtlak veremı ses kısıklığı yapabilir.

• Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir.

• İki- üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenmek gerekir.

VEREM TANISI

• Verem tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir.

• Hastanın şikayetleri, klinik ve röntgen bulguları hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Bulgular yavaş gelişir.

• Akciğer veremi akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler

doktorun veremden şüphelenmesine yol açar.

• Tüberkülin deri testi (TDT), tüberküloz enfeksiyonunu gösteren bir testtir. Kişinin verem mikrobu ile enfekte olup olmadığını gösterir.

BİLDİRİM VE KAYIT

• Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde Halk Sağlığı Müdürlüğüne bildirilmesi gereklidir.

• Tanı konulan verem hastalan gizlilik kuralları içinde dispanserde kaydedilir.

VEREMİN TEDAVİSİ

Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimlerinde (verem savaşı dispanserleri) veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir.

Veremin tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay dört ilaçla ve 4 ay 2 ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır.

Tedavide kullamlan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir.

Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi

terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler.

Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir.

3

• Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.

DİRENÇLİ VEREM

Tüberküloz tedavisinde ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi güç bir duruma gelir. Bu duruma dirençli tüberküloz denir.

Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve Rifampisin’e direnç) tüm

dünyada önem arz etmektedir.

Dünyadaki ÇİD-TB vakalarının yaklaşık %40’1 Hindistan, Çin, Rusya Federasyonu ve Güney

Afrika’dadır.

DSÖ tahminlerine göre Dünya genelinde yeni vakaların %3,Tsi ve önceden tedavi görmüş vakaların %20’si çok ilaca dirençli vakalardır.

Türkiye’de 2011 yılında tespit edilen 15.679 vakamn 262’si ÇİD-TB’dir (%1,7). Yeni vakalarda ÇİD-TB oranı % 0,8’iken (116/14417) önceden tedavi görmüş olgularda

(146/1262).

Ülkemizde dirençli verem hastalarının tedavisi Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma

Hastanelerinde (Ankara Atatürk, İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren

Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri) ve bazı üniversite hastanelerinde yapılmaktadır.

KORUYUCU TEDAVİ

• Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde ücretsiz muayene edilir.

• Temash muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir.

• Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu tedavi verilir.

• Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.

BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN) VEREM Aşısı

• BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve öldüren verem hastalığını önlemede çok

etkilidir.

• Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere verem savaşı dispanserleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.

• Aşı zamanı geçirilirse 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi yapılması gerekir.

TÜRKİYE’DE VEREM KONTROLÜ HİZMETLERİ

• Ülkemizde verem kontrolü hizmetleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB stratejisi çerçevesinde yürütülmektedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.