Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Zehir zemberek Ata Yemeği…

29.10.2013
703
A+
A-

 

Her yıl Cumhuriyet Bayramı’nda ADD tarafından verilen Ata Yemeği, bu sene zehir zemberek konuşmaların geçtiği bir ortama mekân oldu. Yemeğe Belediye Başkanı Yılmaz’ın katılarak yaptığı konuşma sonrasında aslında konuşma yapmayacağını fakat prosedür gereği söz aldığını belirten Vali yardımcısı Özeroğlu’nun sözleri damga vurdu. Yılmaz’ın “Rusya da cumhuriyetti, İran da cumhuriyet, Libya da cumhuriyet, Suriye de cumhuriyet. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırdığımız zaman cumhuriyet olur” sözlerine Özeroğlu, “Atatürk, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ derken komşularımızla iyi geçinmenin gereğini vurguluyordu. Günümüzde etrafımızda dostumuz kalmadı. Kaymakamlığım zamanında ve illerde genellikle cumhuriyet bayramlarına insanların katılmamasında çok rahatsız olurdum. Sağ olsunlar, bizim birlikteliğimizi sağladılar, Atatürk’te birleşmemizi sağladılar. Cumhuriyet, İran İslam Devleti’nde de cumhuriyet… Laiklik olmadan, laik kalınmadan cumhuriyetin hiçbir değeri korunamaz. Bunun böyle bilinmesi gerekiyor” şeklinde cevap verdi.

Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bu yıl da Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Ata Yemeği verildi. Yemeğe bu yıl Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz da katıldı.

 

 

Yemekte ilk olarak söz alan ADD Başkanı Elfaz Temiz, TC’nin kaldırılması, Köroğlu Festivali’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na denk getirilmesi, başörtüsü sorunu ve komşu ülkelerle ilişkiler konusuna değindi. Temiz şunları söyledi.

 

ELFAZ’DAN YILMAZ’A VE HÜKÜMETE SERT ÇIKIŞ

“Bildiğiniz gibi birçok kurumda T.C ibareleri kaldırıldı. Bunu yapmanın ne anlama geldiğini sanırım hepiniz biliyorsunuzdur. T.C Türkiye Cumhuriyeti’nin amblemidir ama bu cumhuriyeti istemeyenler Atatürk’ün kurduğu laik demokratik devleti istemeyenler onun kurumlarında her gün tek tek ortadan kaldırmaya uğraşıyorlar. Bence kendilerine bir muz imparatorluğu kursunlar veya Türkiye Cumhuriyetinden rahatsız olanlar kendilerine başka bir ülke beğensinler, onları bu ülkede zorla tutan yok. Yıllardır sıkıştıklarında gündeme sık sık getirdikleri bir türban konusu vardır. Bu ülkede Cumhurbaşkanının eşi türbanla Çankaya’ya çıkmış Başbakanın eşi her türlü resmi törende başında türbanla gezmiş, isteyen istediği yerde türbanını takmış, devlet dairelerinde isteyen istediği gibi giyinmiş ama ne hikmetse her gün yine bu konu gündeme getiriliyor. Bir iki bayan milletvekili yakın zamanda hacca gidiyor eve hacdan çok etkilendiğini söyleyerek dönüşünde meclise türbanla gireceğini söylüyor. Rahmetli Ecevit’in dediği gibi Atatürk’ün kurduğu bu yüce meclis hiç kimsenin Cumhuriyete meydan okuma yeri değildir. Gerek yerel bazda gerekse genelde hükümetin yaptığı saymakla bitmeyecek kadar yanlışları vardır. Örneğin; Avrupa Birliği, Kıbrıs konusu, Libya Mısır konusu ve en sonunda da Suriye konusu ne oldu Allah aşkina, neyi başarabildiler. Bu nasıl bir politikadır bana bunu anlayanınız veya bileniniz varsa anlatsın sevineceğim.

Üç dört günden beri ilimizde bir Köroğlu Festivali kutlamaları başlatılmıştır. Köroğlu zalimin zulmune karşı mücadele eden devrimci kişiliği öne çıkan ve gerek Türkiye’de gerek Türk Cumhuriyetlerinde sanki orada yaşanmış gibi anılan, anlatılan bir halk kahramanıdır. Eğer rivayet doğruysa Köroğlu, gaddar, zalim Bolu beyine karşı mücadele vermiştir. Şimdi Cumhuriyet Bayramına bu etkinlikleri çakıştırmanın ne anlama geldiğini ben sizlere soruyorum. Köroğlu’nun doğum tarihini, ölüm tarihini veya Bolu Beyine karşı çıktığı zamanı bilen varsa bunu bize anlatsın öğrenmiş olalım. Ama şunu Bolu Belediye Başkanı çok iyi bilsin ki Cumhuriyet Bayramını sabote etmek için koyduğu bu etkinliklerde gerçek Köroğlu’nun torunları bir gün bu belediyeye gelecek ve neyin nerede yapılacağını bu Belediye Başkamnada göstereceklerdir”

 

Elfaz’ın ardından söz alan Belediye Başkanı Yılmaz ise şunları söyledi.

 

“İRAN DA CUMHURİYET…”

Cumhuriyetimiz laf olarak sadece çok önemli değil. Rusya da cumhuriyetti, İran da cumhuriyet, Libya da cumhuriyet, Suriye de cumhuriyet. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırdığımız zaman cumhuriyet olur. Onun için demokrasi, cumhuriyetle iç içe olduğu zaman cumhuriyet olur. Çünkü cumhur halkın iradesi demektir. Halkın iradesine saygı duymak demektir. Eğer biz cumhuriyetlerde halkın iradesine karşı yan gözle bakarsak o zaman biz cumhurun cumhuriyeti olamayız. Cumhuriyetimizin kurucusu çok zor dönemde bir Köroğlu edasıyla çıkmış, ezilmenin karşısında durmuş ve bu ülkeyi bütün ülke fertleriyle beraber, cumhurla beraber kurtarmış. Bize de bir hedef göstermiş. Biz yok olmuş bir ülkeyiz, yeni kuruluyoruz, dünyanın en gelişmiş ülkeleri noktasına getirin demiş. Bizim görevimiz kurucumuzun bu görevini, verdiği görevi alıp bu işi götürmek. Şafını da yapabiliriz ama sadece laf ederiz, alkışlarız, gürültü koparırız. Benim Belediye Başkanı olarak görevim, kurucumun bana dediği, ‘İlini dünya seviyesine çıkar’ benim bütün yaptığım bununla ilgilidir. Şuan, ülkemiz de dünya devletleri olma yolunda çok önemli adımlar atıyor. Dünyada Türkiye’nin ehemmiyeti, Atatürk’ün gösterdiği kadar iyi noktaya kadar gidiyor. Bugün 90. Yılında ülkemiz ilk defa Avrupa ile Asya’yı 2 sefer havadan bağlamıştı, şuanda su altından bağlıyor. İşte cumhuriyetin hedefi bu. Bunu gerçekleştirmek cumhuriyeti kuranın verdiği talimatı yerine getirmektir. Biz bugün Köroğlu ile Türk Dünyası’nı kucaklaştırıyoruz. İlk defa Türk Dünyası beraberce Bolu’da Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamıştır. Şuanda Türk Dünyası’ndan gelen ekipler Bolu’da ilk defa Cumhuriyet Bayramı’nda milletvekilleriyle, gazetecileriyle ve oyun oynayan ekipleriyle bizi şereflendirmişlerdir. Bolumuz da böylelikle Türk Dünyası ve bütün dünyaya açılıyor. Böyle bir bayramı müşterek olarak kutladığımız bir gün Türk Dünyası ile ilk defa olmuştur. Belki bilmiyorsunuzdur, söyleyeyim bugün Azerbaycan’da Cumhuriyet Bayramı kutlanıyor. Yaptığım görüşmelerde İran heyetindeki arkadaşlarımız dedi ki ‘Türk Cumhuriyetlerinden bahsederken neden bizi unutuyorsunuz?’ Benim hiçbir zaman İran’ı bir Türk Devleti olarak algılayan bir yapım olmamıştır. Bana ne dediler biliyor musunuz? ‘Biz 30 milyonun üzerinde Türküz. Türk Dünyası’nda bizim büyüklüğümüzde Türk Cumhuriyeti ve Avrupa’daki bizim büyüklüğümüzde Türk Devleti sayısı çok azdır. Biz bu kadar büyük nüfusa sahipken eğer bizi unutuyorsanız, yanlış yoldasınız’ dedi. Onun için cumhuriyeti sevmek demek, cumhuriyete sahip çıkmak demek, geleceğe umutla bakmak demektir. Dünyada gelişmiş ülkelerin üzerine gidebilmek, onların üzerine çıkmak demektir. Hem ülkemiz, hem ilimiz bu konuda emin adımlarla gittiğini ister görün, ister görmeyin ama cumhur görüyor. Cumhurla ters düşerek cumhuriyet kutlaması yapamayız. Ben yineliyorum ki inşallah, cumhurun cumhuriyet bayramını kutladığı günleri hep beraber yaşarız diyorum”

 

Yılmaz’ın ardından vali yardımcısı Necdet Özeroğlu konuştu:

 

“LAİKLİK OLMADAN CUMHURİYET KORUNMAZ”

Aslında bir konuşma yapmayacaktım ama prosedür gereği, Belediye Başkanımız konuştu ve ben de buradayım. Bugün cumhuriyetimizin 90. Yılının kutlaması için burada toplandık. 90 yıl önceye bir bakalım. 90 yıl önce yoksulluk içerisinde bir ülke, yöneticileri tarafından ihanete uğramış bir halk ve etrafındaki bütün ülkelerle birlikte bir Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış bir vatan toprağı. Bu toprağı o 23 Nisan’dan sonra TBMM kurarak kurtarma kararı verenler öyle zor koşullarda bir savaş içerinden geçtiler ki en azından bizim kuşaklarımız Bolu’da Yunanlıları, Antalya’da İtalyanları, İstanbul’da İngilizleri, Gaziantep’te Fransızları görmedi. O nedenle bu ülkeyi kurtaranlara bizim büyük bir borcumuz var. O borç özellikle bizim kuşakların vaz geçemeyeceği bir borç. Bu cumhuriyet, laik, sosyal, bir hukuk temeli üzerine kuruldu. Cumhuriyeti kurulduğu tarihte demiryolu sadece Aydın, İzmir arasında vardı. 10 yıl içerisinde On binlerce demiryolu ağı oluşturuldu. Bütün etrafımızdaki ülkelerde dostluk, barış içerisinde yaşadık. Büyük Atatürk, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ derken komşularımızla iyi geçinmenin gereğini vurguluyordu. Günümüzde etrafımızda dostumuz kalmadı. O nedenle bizler cumhuriyetin kurucusuna ve onun silah arkadaşlarına çok şey borçluyuz. O borcu burada bulunanlar yerine getirecek. Biraz önce cumhuriyeti kutlamak amacıyla televizyonlarda çeşitli kentlerde toplanan insanları gözlemledim. Ben kaymakamlığım zamanında ve illerde genellikle cumhuriyet bayramlarına insanların katılmamasında çok rahatsız olurdum. Sağ olsunlar, bizim birlikteliğimizi sağladılar, Atatürk’te birleşmemizi sağladılar. Bu birliktelik sizler, bizler oldukça devam edecek. Ve şunu söylemeden edemeyeceğim aslında konuşma yapmak istemiyordum ama… Protokol gereği sıra bana geldiği için konuşuyorum ama içimde çok büyük bir sevinç var. Sizleri burada görmek beni çok mutlu etti. Demek ki bu cumhuriyet sahipsiz değil ve cumhuriyet ilelebet yaşayacak. Ve yaşarken bir şey daha olacak. Cumhuriyet, İran İslam Devleti’nde de cumhuriyet… Laiklik olmadan, laik kalınmadan cumhuriyetin hiçbir değeri korunamaz. Bunun böyle bilinmesi gerekiyor. Sizleri bu güzel günde bir arada görmekten büyük mutluluk duydum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun”

 

CHP Milletvekili Özcan ise şunları söyledi:

 

“BU TAM BİR AYMAZLIKTIR”

Bize cumhuriyeti kurup armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını minnetle anıyorum. Biz cumhuriyet sevdalıları olarak bir mücadele içeresindeyiz. Kuşkularımız var bazılarından diyorduk. Bugün bunları söylemek istemiyorum ama benim siyasete başladığımdan bu yana duyduğum en talihsiz konuşma Belediye Başkanı tarafından yapılan konuşmaydı. Hala birileri anlamamış veya anlamamazlıktan geliyor. Sayın Valim biraz değindi, ben biraz açacağım bunu. İran da cumhuriyettir, Libya da cumhuriyettir. Şu Arap cumhuriyeti de var diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile oraları aynı kefeye koymaya çalışıyor. Humeyni ile siz Atatürk’ü aynı kefeye koyabilir misiniz? Bu tam bir aymazlıktır. Çok önemli. Bizim cumhuriyetimizin, o sözde cumhuriyetlerden, tabela cumhuriyetlerden çok önemli iki farkı var. Biri bizim laiklik anlayışımız onlarda bu yok. İkincisi de onlarda ümmet vatandaş anlayışı var, bizde ulus devlet, millet anlayışı var. İşte bazıları bunu hala anlayamamış. Ben ADD’den rica ediyorum. ADD’nin bir misyonu da şu olmalı. Atatürkçülüğü, Kemalizm’i, cumhuriyetin devrimlerini bazıları anlayamamış. Bakın Belediye Başkanı olmuş ama hala anlayamamış. Onun için bunları eğitmek lazım, anlatmak lazım bunlara. Cumhuriyet Bayramı, cumhurun bayramı doğru. Son zamanlarda halkın cumhuriyet Bayramı kutlaması engellenmeye çalışılıyor. Bakınız inadına bu akşam saat 19.00’da yapılacak fener alayına ben katılmanızı istiyorum. Göreceksiniz akşam da bu engellemeler devam edecek. Ama biz inadına bu cumhuriyete sahip çıkıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürümeye devam ediyoruz, biz ne olursa olsun cumhuriyetten ödün vermiyoruz diyoruz”

Köroğlu gazetesi

YORUMLAR

  1. Böylebir yemek ortamında,güzel bir toplantı ortamında sanırım sayın başkana hoş olmayan sözlerle kırıcı konuşmalar olmuş.Bari böyle güzel ortamlarda konuşma üslubuna dikkat edilsin.