Mengen.gen.tr-AVUSTURYA-VİYANA GEZİ NOT ve FOTOĞRAFLARI

Mengen.gen.tr  internet gazetemiz izleyicilerimize daha iyi daha güzel,gerçekci ve yerinden izlenimle gezi notlarını fotoğrafları ile sunmaya başladı.Merve VARLIK-TURAN ve Şenol TURAN orta Avrupa turunu fotoğraf ve bilgileri ile sizlerle paylaşmaya başladı.Bu çalışmaları ile örnek gazetecilikleri için emeklerine teşekkür ediyorum.İyi seyirler.

Orta Avrupa turumuzun ilk durağı Viyana’ydı. Yapılan araştırmalar ve hazırlanan raporlara göre “Dünyanın en yaşanılası şehirleri” listesinde her daim ilk 3’te olan şehir Viyana..

(http://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/iste-dunyanin-en-yasanilasi-sehirleri,f9UFBr_dbkie7w3AzBYZ8g/E9aZxvq9XUq5yL6WUJ7Tmw

http://www.radikal.com.tr/ekonomi/viyana_dunyanin_en_yasanabilir_kenti_secildi-1307091

http://www.zaman.com.tr/dunya_burasi-dunyanin-en-yasanilir-sehri_2200578.html)

Tam bir Avrupa şehri olan, her musluğundan su içilebilen Viyana. (Suyu Alpler’den geliyormuş. Tadıysa en kral hazır sudan bile daha güzel.)

Kendi ülkemiz, kendi kültürümüz, kendi hayatımız tabiki apayrı bizim için, ama farklı kültürler görünce ister istemez değerlendirmeler yapılıyor. Biz de bu keyifli geziyi tarihe not düşelim, kendi penceremizden aktaralım istedik.

Viyana’nın sokaklarında yüyürken ilk dikkat çeken şey; sokaklar tertemiz. Birkaç gün boyunca gezdik ve hiç çöp görmedik biz sokaklarda. Şehir çok temiz ve çok düzenli.

Trafik yok mesela.. “Az insan, az araç” etkisi bu tabii. Yollarda yaya üstünlüğü var. Araçlar yayalara mutlaka yol veriyor. Arabanın önüne atlasanız bile hiç sıkıntı yok, denedikJ. Viyana’da kaldığımız süre boyunca hiç korna sesi duymadık. Trafikte gürültü kirliliği de yok yani. Araçlar da şehir gibi son derece sakin ve sessiz ..

Orada yaşayan bir Türk arkadaşımızdan duyduk:  “burada insanlarla tartışıp kavga edemezsin, öyle bir yaşam şekli yok”.  “Siz tartışmaya çalışsanız -ne yapmaya çalışıyor?- diye yüzünüze bakar”. Diyor.

Şehir merkezinde gezerken bizleri en çok şaşırtan şey; alışveriş mağazaları ve dükkanların 18.00-19.00 gibi kapanması oldu. En geç 20.00’de kapanıyormuş alışveriş mekanları. O saatlerden sonra açık olan yerler cafe ve restoranlardı. Şehir merkezindeki tek gürültü sohbet eden insanların gülüşmeleriydi. İnsanlar akşam saatlerinde cafelerde oturup bir şeyler yiyip içip sohbet ediyorlar. Şehrin en ünlü pastanesine gittik mesela (demel pastanesi-kraliyet pastanesi imiş) saat 20.05’ti ve kapalıydıJ. Açık olan başka bir mekanda oturup bir şeyler yedik ve kocaman bahçede elinde telefonla oynayan sadece bizdik sanırımJ.

Mağazaların erken kapanmasını yadırgadık ilk başta. Saat 18.00’de kapanıyor dükkanlar, e çalışan insanlar ne zaman alışveriş yapıyor, hani “avm”ler nerede(?) diye aradık. Ve öğrendik ki; haftada 2 gün alışveriş günü oluyormuş ve dükkanlar 20.00-21.00 gibi kapanıyormuş. Bu şehirde insanlar alışverişe zorlanmıyor! Satış yapma üzerine kurulu bir düzen yok. Orada yaşayan Türk arkadaşımız bu konuda şunu aktardı; “burada insanlar ihtiyaçları olmayan bir şey almazlar. Alışveriş çılgınlığı yok burada”. Bunu da bir özeleştiri olarak alıp koyduk cebimize..

Tarihi binalar ve yapılar çok Viyana’da. Ve bu güzel binaları çok özenle korumuşlar. Sokaklarda gezerken “sanat”ı öyle yoğun hissediyorsunuz ki; Mozart’ı, Beethoven’ı yaşayan ve yaşatan şehir olduğu belli.

Gittiğimiz yerleri detaylıca anlatmak istemedik bu genel bir gözlem yazısı olsun diye, ama bahsetmek istediğim bir yer var. “Seegratte Yeraltı Gölü”.  Eskiden maden ocağı olarak kullanılan bu yeraltı mağarası, 2. Dünya savaşı sırasında Naziler tarafından uçak yapımı için kullanılmış(!), toplama ve çalışma kampına çevrilmiş. Zorla çalıştırılan savaş esirlerinin yaşadığı zorlukları ve acıları yüreğimizde hissettik. Yaklaşık 2000 esir standart  9-12 derece ısıda, 2-3 yıl hiç dışarıya çıkmadan çok ağır şartlarda ölümüne çalıştırılmışlar. Bu sürenin sonunda birçoğu ölmüş, sağ kalanları ise uçak yapım sırlarını paylaşmasınlar diye(!) vücuduna benzin enjekte ederek öldürmüşler. Faşizmin acımasızlığına şahit olduğumuz çok etkileyici bir yerdi bu mağara..

İçimizi daha fazla karartmayalım, güzel şeyler de oldu tabi Viyana’da. Lise arkadaşım Muammer Tuna ile görüştük. “Dünya küçüktür” deyiminin hakkını verdi gezimiz.

Çok sevdik biz Viyana’yı. Dönerken burada yaşanır gerçekten diye konuştuk. Burada yaşasan yaşlanmazsın, sinir stres falan da pek olmaz.. Çok güzel bir şehirdi..Amaa Türkiye’ye döndüğümüzde eğilip taşını toprağını öpmek istedim valla. İlle de memleketimizJ.

-Bu yazı bizim birkaç günlük gezimizden oluşturduğumuz bir gözlem yazısıdır. Yaptığımız değerlendirmeler şehrin belli bir bölümü gezilerek yazıldı. Yanlışlık-eksiklik varsa affola.. Bir dahaki gezimizde görüşmek üzere.-

Haber fotoğraf:Merve VARLIK-TURAN  ve Şenol TURAN

1  |  15

2  |  15

3  |  15

4  |  15

5  |  15

6  |  15

7  |  15

8  |  15

9  |  15

10  |  15

11  |  15

12  |  15

13  |  15

14  |  15

15  |  15