MEHMET FATİH YALINIZ Karabağ Parkı’nın açılışına, Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, belediye başkan yardımcıları, daire müdürleri, Azerbaycan’dan ve Bosna’dan misafirler ve vatandaşlar katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan açılışta ilk konuşmayı Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz yaptı. Azerbaycan’ın iki devlet tek millet olarak adlandırılan bir coğrafya olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz, “Azerbaycan, iki devlet tek millet olarak adlandırdığımız bir coğrafya. Osmanlı’dan alınan desteklerle Azerbaycan’ın kurtuluşu sağlanmış. Orada bir heykel yapılmış, orayı gezerken baktık ki orada şehit olanların isimleri var. Bolu’dan da 5 kişi şehit olmuş. Orada yine bir askeri heyeti ziyaret ettik, Karabağ’a yakın bir yerde. Orada Ganire Hanım kitap dağıttı. Kitaplar bittikten sonra, elinde sadece bir kitap kaldı. Necip Fazıl’ı tanıyan var mı diye sorunca,  Azerbaycan’daki askerlerden çok önemli bir kısmı el kaldırdı. Ben, Bolu’dan geldiğimi, Bolu Belediye Başkanı olduğumu söyleyince, biri şiir okumaya başladı. Dertli’nin şiirini ben Bolu Belediye Başkanı olarak, bilmiyor idim. Gördüm ki, Azerbaycan, gerçekten kültürel, sosyal faaliyetlerde, bize göre çok iyi durumda. Zaten, temsilcileri, vekilleri de bir bakıyorsunuz şair, bir bakıyorsunuz tarihçi, bir bakıyorsunuz sosyolog. Böyle can kardeş bir ülkemiz var.” dedi.

“Türkiye’nin önü açıksa, Azerbaycan’ın da önü açıktır”
Başkan Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti; “Bütün Türk Dünyasının da beklediği bir şey var. Geçmişte ağabeylik yapan bir ülke, yani Osmanlı Devleti ve şu anda da güçlü olma konusunda sıkıntıları olan bir ülke yine Türkiye. İnşallah, bu prangalardan kurtulma zamanlarımızın işaretleri bunlar. Son 15 yıl içinde Türkiye’nin geldiği konum çok farklı. Şu an Türkiye prangalardan kurtulmak üzere. 40 yıldır çok ciddi anlamda bir terörle uğraşıyoruz, inşallah bunu temizliyoruz şu anda, bu kolay değil. Sınırlarımızda iki ülkede de savaş var. Bunların hepsi bizim kardeşimiz dostlarımız. 3.5 milyon insana bağrını açmış, onları kucaklamış durumda. Bir de iliklerimize kadar işlemiş FETÖ pisliği ile mücadele ediyoruz. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesi bunlarla baş edemezken, öyle bir ülkeyiz ki, bunların tamamı ile baş ediyoruz. 15 Temmuz da bunu gösterdi. Türkiye’nin önü açıktır, Türkiye’nin önü açıksa eğer, Bosna’nın önü de açıktır, Azerbaycan’ın da, Türk Dünyasının da, İslam dünyasının da önü açıktır.”

“Bu güzel parkla tüm dünyaya mesaj verdiniz” 
Başkan Yılmaz’ın ardından konuşmasını yapan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Karabağ Parkı’nın tüm dünyaya verilmiş bir mesaj olduğunu söyledi. Paşayeva, “Karabağ bizim topraklarımızın bir parçasıdır. O bizim vatanımızın bir parçasıdır. Bir o toprakları hiçbir zaman unutmayacağız. Onu kimseye vermeyeceğiz ve onu mutlaka birlik ve beraberlik içinde alacağız. Sizin buradan verdiğiniz mesaj çok önemli. Bu mesaj gerçekten de bir millet, iki devlettir. Bu mesaj, dosta da verilen mesajdır, düşmana da verilen mesajdır. Ben belediye başkanımıza teşekkür ediyorum, buradan yoldan geçen her bir insanımız, şehitlerimizin ruhuna dualar okuyacak. Burada yazılan toprak, bu Karabağ toprağı bizim vatan toprağımızdır. Boluluların da, Türkiye’deki insanlarının da, Azerbaycan’ın da Türk Milletinin toprağıdır.” diye konuştu.

“Biz bu çiçeğe hasret kaldık”
Karabağ Parkı’ndaki Harı Bülbül heykelinin yalnızca Karabağ’da yetiştiğini ve o çiçeğe 25 yıldır hasret kaldıklarını söyleyen Paşayeva, “Biz Hocalı soykırımını ne unuttuk, ne de unutacağız. Bunu yapanlar, adalet karşısında hesap verecekler. Bunu yapanlar, o işgalci Ermenistan’da, gizlenip saklanmalarına fırsat vermeyeceğiz. Biz onların adalet önünde hesap vermelerini sağlamamız gerekir. Bunu yapmamız gerekir ki, bu dünyaya bir mesaj olsun. İnsanlık aleyhine cinayetlerin sonucunun ne olduğu görülsün. Bütün dünyaya da buradan bunu duyurmamız gerekir. Sözde ermeni soykırımı yalanları ile karar kabul edenler, nerededir sizin gözleriniz, nerededir kulaklarınız, nerededir insanlık ve adalet anlayışınız. Neden görmüyorsunuz bunu. Neden görmüyorsunuz, Hocalı’dan canını zorla kurtaran kardeşlerimiz var. 25 yıldır kendi evlerine dönemiyorlar. Neden görmüyorsunuz bu insanları. Ben Belediye Başkanıma, Valime, bütün Bolululara teşekkür ediyorum. Buradan bir mesaj verdiler ve ilk defa har-ı bülbül anıtı Bolu’da yapıldı. Bu çiçek, Karabağ dışında hiçbir yerde bitmez. Azerbaycan’ın başka bir yerinde de bitmez. Bu çiçek sadece Karabağ’da biter. Biz bu çiçeğe hasret kaldık.” dedi.

“Nasıl burada Karabağ Parkı açtık, Karabağ’da da Bolu parkı açacağız”
Karabağ’ı işgalden kurtaracaklarını ve orada da bir Bolu Parkı açacaklarını ifade eden Paşayeva, “Anlıyoruz ki o gün uzakta değil. İnşallah Azerbaycan ve Türkiye’miz birlikte bir millet iki devlet olarak topraklarımızı işgalden kurtaracağız. Ve başkanım size sözümüzdür. Nasıl ki burada bir Karabağ Parkı açtık, buraya bir anıt koyduk. Karabağ’da da Hocalı’mızda da Bolu adını taşıyan güzel bir parkı da inşallah birlikte orada açacağız. İnşallah bu bize nasip olacak. İsteriz ki, Boluluların da adı ismi, Azerbaycan’da olsun.” şeklinde konuştu.

“Türkiye yüzyıllardır masumların savunucusu oldu”
Paşayeva’nın ardından törende son konuşmayı Bolu Valisi Aydın Baruş yaptı. Türk Milletinin tarihi binlerce yıl önceye dayanan bir millet olduğunu ve daima masumların savunucusu olduğunu söyleyen Vali Aydın Baruş şöyle konuştu; “25 yıl önce Ermeni çeteleri tarafından katledilen, Hocalı’da, masum bir şekilde katledilen, çocuk, kadın, yaşlı, demeden katledilen masum canları anmak için Bolu’muzun güzel bir yerinde inşa edilen bu anıtı açmak üzere buraya geldik. Bizler, tarihi binlerce yıl öncelere dayanan bir milletiz. Bu tarihsel süreç içinde de dünyaya hak ve adalet götürmek için daima mücadele eden bu mücadelesinde de o kadar haksızlığa, katliama uğramış durumdayız ki bu acıları gönlümüzün en derininde yaşamaya devam ediyoruz. Biz hiçbir zaman insanlığa haksızlık etmedik, masumları katletmedik, bilakis masumlarına daima koruyucusu olduk bugünkü gibi. Bugün güçlü gördüğümüz ülkeler mültecileri sınırından nasıl atacağını düşünürken, bizler, yaklaşık 3.5 milyon Suriyeli, Iraklı kardeşlerimize gönüllerimize açtık. Bu sadece bugünlük bir hadise değil. Türkiye yüzyıllardır, bizim coğrafyamızda yaşayan masumların savunucusu oldu.”

“Biz Azerbaycan’ın acılarını daima yüreğimizde yaşatıyoruz”
Bu anıtların açılmasının gelecek nesillere neler yaşandığını anlatacağını söyleyen Baruş konuşmasını şöyle devam ettirdi; “Azerbaycan bugün kalbimizin en önemli parçalarından biri olarak, canımızdan aziz bildiğimiz kardeş ülkemiz. Biz onların acılarını daima yüreğimizde yaşatıyoruz. Bolu’nun Türk Coğrafyasının önemli bir merkezi olması noktasında önemli bir mesafe olan bu anıtların açılması, bizim gelecek nesillerimize hangi tarihi yaşadığımızı, tarihimizde nelerle karşılaştığımızı ve bunları unutmadan, dünyaya dostluk kardeşlik götürme amacında olarak böyle bir mirasa sahip olduğumuzu daima hatırlatacak. Buradan geçen gençlerimiz çocuklarımız Karabağ’da yaşananları hatırlayacak ve dünyada bir daha böyle insanlık suçları işlenmemesi için kendini iyi yetiştirecek. Sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya, barış, dostluk, kardeşlik getirmek için şuurlu olacak. Bu anıtı gerçekleştiren, öncelikle Bolu Belediyemize, anıtı imar eden değerli mimarımıza ve Bolu’ya gelerek Azerbaycan dostluğunu daima bizlere gösteren değerli milletvekilimize ve misafirlerimize çok teşekkür ediyorum.”