Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Bize neden elekçi diyorlar! İşte o sorunun yanıtı…

Bize neden elekçi diyorlar! İşte o sorunun yanıtı…
05.12.2017
7.311
A+
A-

Bize neden elekçi diyorlar! İşte o sorunun yanıtı…

27 Nisan 2010 Salı 02:50

Araştırmacı-Yazar Ömer Türkoğlu Çankırılıya neden elekçi dendiğini kendi bakış açısından değerlendirdi.

Araştırmacı-Yazar Ömer Türkoğlu Çankırılıya neden elekçi dendiğini kendi bakış açısından değerlendirdi.

Her il veya yöre isimleri dışında kendine özgü özellikleriyle de ön plana çıkar. Örneğin, Ankara keçisiyle ünlüdür. Çorum leblebisi ile Kayseri pastırmasıyla. Ama iş Çankırı’ya gelince nedense işin rengi değişir ve elekçi tabiriyle adlandırılır. Bu tabirden özellikle gurbetteki Çankırılılar hiç hoşlanmaz. Karşılaşılan bu menfi durum çoğu Çankırılının öfke nöbetine tutulmasına, kimilerinde ise elekçi olmadığını anlatmak için büyük bir performans gayreti içerisine girmesine, kimi Çankırılılarda ise elekçi olmadığını söylemek yerine işi kökünden kestirip atmaya kadar gider. ‘Evet, elekçiyim var mı bir itirazınız?” der.

Peki, bize neden elekçi diyorlar. Bu sorunun cevabını hiç düşündünüz mü? Araştırmacı-yazar Ömer Türkoğlu bu işe merak salmış olacak ki, işte bize neden elekçi diyorların cevabını verdi.

Ömer Türkoğlu,” Öyle şehirler var ki, dilencisi bol şehir diye söyleniyor. Biz Çankırılılar da Çingen, Elekçi, Leblebici gibi farklı lakaplarla adlandırılıyoruz. Bir kere kabul edelim, ülkemizin her tarafında olduğu gibi kendilerini roman diye adlandıran Çingene vatandaşlarımız var. Fakat Çankırı’da yaşayan tüm insanların tamamı Çingenemi de, Çankırılıya Çingene diyorlar. Tarihe bakalım, 19.yüzyılda devletin yaptığı bir tespit var! Sancak sancak erkek nüfusları çıkartmışlar. Çankırı’nın içinde bulunduğu coğrafyadaki Çingene ve Kıbti vatandaşlarımızda yapılan tespite göre Bolu’da 670 tane erkek Çingene var! Kastamonu’da 453 tane var! Sinop’ta 360 tane. Çankırı’da ise sadece 254 erkek Çingene yaşıyor. Yani 19.yüzyılda Kastamonu Vilayetine bağlı tüm sancaklarda en az Çingene vatandaşımızın oldu liva Çankırı”.

Peki, o halde niçin elekçi diyorlar. Bu nereden geliyor?diyen Türkoğlu, “Cumhuriyet ilan edilip Ankara başkent olduktan sonra Ankara’da müthiş bir kentleşme imar ve yapılaşma faaliyeti başlıyor. Bir kere devletin ihtiyaç duyduğu bir çok memur Ankara’ya özellikle İstanbul’dan gelmeye başlıyor. Tabi şehirde ciddi bir mesken sıkıntısı da var. İnşaat sektöründe çalışan işçilerde yeni açılan kiremit ve büz fabrikalarına çalışmaya Ankara’ya geliyorlar. Bu meyanda da kentin etrafında yapılmaya başlanan ufak gecekondulara Çankırı’dan Çingene vatandaşlarımız da geliyorlar. Ağırlıklı olarak çerçilik mesleği ile uğraşan Çingene vatandaşlarımız, Ankara’ya nereden gitti? Çankırı’dan. Niçin Çankırı’dan gitti? Çok basit, çünkü Ankara’ya en yakın yerleşim yeri Çankırı’ydı. Ama Çingene vatandaşlarımız orada tıpkı burada olduğu gibi çerçicilik yaptılar. Yani oraya gidip devlet dairesine girmeyi, bir fabrikada çalışmayı düşünmediler. Ufak tefek ev eşyası, oyuncak, bez, pazen, incik, boncuk bunları ilk defa satanlar bu vatandaşlarımız oldu. Nerelisin diye sorulduğu zaman ezberlemişçesine göğüslerini gere gere biz Çankırılıyız dediler. Ama gelin görün ki karşı taraf, bu vatandaşlarımızın Çankırılı demesinden yola çıkarak süreç içerisinde çok komik bir şekilde adeta şehir efsanesi gibi, tüm Çankırılıları Çingene diye tanımlamaya başladı” şeklinde konuştu.

“Çingene’de Allah’ın bir kuludur” diyen Ömer Türkoğlu, “Yüzyıllar boyunca birlikte yaşadığımız bir kavimdir. Bana sorarsanız kendi kimliklerini de söylemekte bir mahsur yok. Ama Çankırılılara adete istihza ile Çingene misiniz? dedikleri zaman hem Çingene olmadığım halde Çingeneleri seven bir insan olarak bir itirazım var! Hem de yine Çingene olmadığım halde Çankırılı olmam hasebiyle böyle bir niteleme yaptıklarında dolayı itirazım var. Bu yüzden bir Çankırılı kimliği oluşturulmak zorundayız” dedi.

Çankırı Postası

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.