ÇOCUKLUĞUMUN TÜRKBEYLİSİ
Uzun bir süredir iş yoğunluğu nedeniyle Mahallem Türkbeyliyi gezemedim bir Pazar vaktı çocukluğumun en güzel günlerinin geçtiği mahallemi gezdim Mahallemizin kır cemil lakaplı cemil amcamızın oturduğu koca konak yandı o koca konağın yandığını görmek genç ihtiyar herkesin kalbinden bir şeyler alıppp götürdü,o koca konağın hemen karşısında Semra arkadaşımızın ve ablasının çocukluğunun geçtiği iki katlı evde yok koca kavak yıllara meydan okuyan o koca kavakta gitti kargaların leyleklerin yuva yaptığı çapını 5kişi el ele verse ölçemediği o koca kavak çocukluğumuzun korkusu koca kavak direndi umutla direndi ama buraya kadar bir gece sessizce usulca yavaşça kimseyi rahatsız etmeden boynu bükük kaderine razı oldu o koca kavakta gidince mahallemizin kala kala Küçük türkbeyli deresi kalmıştı hani çocukken içersinde balık tuttuğumuz deremiz susayınca tertemiz suyundan içtiğimiz deremiz ördeklerin kazların dere kenarındaki çalılara yumurtladığı deremiz,yaz günü serinlemek için yüzdüğümüz deremiz kıyısındaki bahçelerden bostanlardan mısır çalıp mısır kızartmak için kenarında ateş yaktığımız deremiz oda gitti harmanların tam arka kısmından köprüye kadar beton kafes içine alınan deremiz oda sizlere ömür artık ördekler kazlar o çalılıklar kalmadı boşuna aramayın .şimdiki gençler bizim gençliğimizdeki gibi köprünün oradan çoraplarınızı çıkarıp suya girmeyin çünkü derede su yok ayakkabı ile derenin kaynarca tarafına ıslanmadan gidebilirsiniz balıklarda göç etti onlarda o koca kavağa üzüldü kır cemil amcanın konağa üzüldü harmanlara üzüldü .deremiz derseniz koca kavak yoksa kır cemilin konak yoksa harmanların o eski hali yoksa bende yokum dedi veee deremizde gitti ya cami yanındaki dere damımız o koca koca siyah kazanlar fırsatını bulduğumuzda o koca kara kazanların altında yanan ateşte kızarttığımız mısırlar ya annelerimizin ablalarımızın o kocaman kalaslarda çamaşır tepmeleri çamaşır makineleri çıktı deredamıda gitti garibim deredamı ne yumuşatıcı gördü ne kireç sökücü gördü ne matık deterjan gördü ne açma kapama düğmesi vardı ne durulama bölmesi vardı elektrık harcamaz kurulumu için servise gerek yok deredamıda çocukluğumuzun bir anısı olarak göçtü gitti.gözlerim ençokta ne aradı bilirmisiniz dostlar melih arkadaşımızın bahçesindeki üç adet ekşi elma ağaçları dallarının yarısı yola sarkmış yarısı bahçe içerisinde kalan o elma ağaçları inanın bir tanesi ile üç kişilik bir aile rahat doyardı o kadar bereketli bir ağaç idi bu üç ağaç Gökmen ve Kırmızı dersem melih arkadaşımda hemen anlar inanın gökmen ve kırmızı bizle futbol maçı yapardı hele gökmen arka ayakları ile topa bir vururdu çayırdaki futbol topu soluğu tabaklar mahallesinde alırdı hele kırmızı inanın galatasarylı sabriden daha iyi orta yapardı onlarda yok artık çocukları varmı yokmu araştırmak lazım . bu kadarda olmaz demeyin ben ve benim yaşıtlarım ençokta türkbeyli deresine gelen seli bile özledik neydi o seller rahmetli lütfü amcamızın evini göz önüne getirin gelen sel o evin birinci katını aşardı rahmetli lütfü amcamızı oturduğu pencereden kimse kaldıramazdı o gelen selde birkaç aile kışlık yakacak odununu bile toplardı şöyle gegekli bir uzun sopa selde giden oduna gegeği tak çek kıyıya al sana bir kışlık odun oda bitti o seli getirecek yağmurda kalmadı.zaten o sel bir gelirse o daracık beton yığınına hapsedilen dere artık bendimi çiynerde kükremiş aslan gibi taşarmı yoksa coşarmı göreceğiz.en son mahallemde bir koku aradım onu herkes hatırlayacak neyin kokusumu tabiî ki rahmetli naime ablamızın yaptığı bazlama kokusu o rahmetlinin yaptığı bazlama kokusu inanın 100 metre uzaktan duyulurdu tamam derdik naime abla bazlama yaptı biz hemen gazlardık payımıza düşeni alır içinede kaz yağı peynir artık ne bulursak doldur ve otur bir kenara açlığını unutturuncaya kadar ye. Ya mahallemizin cumhur başkanı teberik ninemiz ayağında siyah şalvarı siyah mesleri ağzında sigarası o heybetli boyu ile elinde tespihi mahalle teftişine çıkması unutulurmu ya bana reis lakabını takan huriye ninemiz reis lakabının ömrümün sonuna kadar gururla taşıyacağımı bilerek bana o lakabı takmıştı REİS TÜRKBEYLİNİN REİSİ ONDAN HABERSİZ MAHALLEDE BİR ŞEY YAPILMAZZZ ÖNCE REİSE DANIŞILACAK.SAHİ AZ KALSIN UNUTUYORDUM AHMET ERDOĞAN ABİMİZİN EVİNİN ÜST TARAFINDADAKİ SAMANLIK HARMANLARDAKİ SAMANLIKLAR VE MAHİR PASTANESİNİN HEMEN ALTINDAKİ SAMANLIK HEPSİNİNDE EN ÜST KISAMLARINA ÇIKIP ORADAN ALTTAKİ SAMANLARIN ÜZERİNE KENDİMİZİ ATMAK EN GÜZEL ANIMIZDI ARADA SAMANLARIN ARASINDA KALAN ÜNGENDERE DİYREN AHH BİRDE ONLARIN ÜSTÜNE DÜŞERSEK NADULLU ÜNGENDERE YEMİŞ İNEK GİBİ KOŞUŞTURURDUK EVETTT MAHALLEMİZE GELDİM BİZİM ESKİ EVİN ORADAN ANAYOLA ÇIKTIMM SON BİR UMUT YOLDAN TÜRKBEYLİ MAHALLESİNE BAKTIM BELKİ ŞAKA YAPTILAR BELKİ HEPSİ BENDEN SAKLANDILAR DİYE KAFAMI ÇEVİRDİM BAKTIM BAKTIM BAKTIM VE GÖZLERİMDEN BİR KAÇ DAMLA GÖZ YAŞI SENİ ÇOK ÖZLEDİM EY TÜRKBEYLİM EY KOCA KAVAK EYY TÜRKBEYLİ DERESİ EYY KIR CEMİL AMCANIN KONAĞI EYY SEMRALARIN EVİ EYY DEREDAMI VE ÇOCUKLUĞUMUZUN YAŞANILASI ŞEKER BAYRAMLARI KURBAN BAYRAMLARI DERKEN UZAKLARDAN BİR SES EYY TÜRKBEYLİ GENÇLİĞİ İYİKİ SİZLER VARDINIZ SİZLERLE ÇOŞTUK SİZLERLEGURURLANDIK SİZLERLE VAKİT GEÇİRDİK BİZ SİZLERE TEŞEKKÜR EDERİZ DİYE BİR SES DUYDUM İKİ DAKİKA SONRA ODA KAYBOLDU şükürler olsunki o günleri yaşadım yaşadık değilmi Melih Mesut Sinan Muharrem Can Cengiz.Mehmet ali.Yaşar Haydar Ümit Mete.Oğuztan.Nihat.Uğur.(ahanda bir futbol takımı kadrosu gibi oldu)