Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

-Arşiv- Düşman çatlatalım…

26.12.2015
1.448
A+
A-

 

 

Gözbebeğimiz gibi gördük aşçılık mesleğini ve aşçılarımızı yıllardır. Hep gurur vesilemiz olmuşlardır. Her haneden, her aileden bir tanede olsa muhakkak bir aşçı yetişmiştir. İstiklal savaşı gazisi rahmetli dedemin cephelerde, savaştan sonra Ankara Anadolu Kulübü’nde Atatürk’e yemek pişirmesinin gururu ile büyüdük. Kemal Erten dedemizin yine ulu önderimizin daimi aşçılığını yapması ile övündük. Süleyman dedemizin İsmet İnönü’ye, Ali dedemizin Adnan Menderes’e hizmet hikayelerini dinleyerek büyüdük.

Ve sonunda kendi oğlum Cüneyt Gökdemir’ in eski Genel Kurmay Başkanımız İlker Başbuğa aşçılık yapması ile taç’landık. Aşçılık sanatında kim ne derse desin bizim Mengen’in yeri başkadır. Ben sadece bir iki örnek verdim. Ustalarımız ve görev yaptıkları nadide yerler saymakla bitmez. Nurlar içinde yatsın rahmetli Aydın Yılmaz ustamız.
Kabuğumuzdan sıyrılmamız gerektiğine ve çağa ayak uydurma zorunluluğumuza dikkat çekerek, bu mesleğin okulunun Mengen de kurulması için gece gündüz emek vermiştir. Üniversitesi için ön ayak olmuş ve ilk derneğimiz kurucularının içerisinde başrol oynayarak ilçemize ve gözbebeği aşçılık sanatımıza büyük hizmetleri olmuştur.
Sonra festivallerde çocuklar kadar şen bir vaziyette yerini alarak büyük katkı ve renk katmıştır. Japonya bize çiğ balığı, suşi’yi yedireceğim diye uğraşırken, Aydın usta onlara patlıcan’ı tanıtacağım diye uğraşıyordu. Son zamanlarda aşçılarımız arasında tatsız bir  süreç başladı. San ki bir kuşak çatışması gibi bir şey.
Ben aşçı değilim. Haddim olmayan şeylere balıklama dalmayı sevmem. Yalnız bende bir Mengenli olduğum için hiç hoş olmayan bu süreçten duyduğum üzüntü ve kaygılarımı dile getirmeyi de bir görev adlediyorum.
Aşçılar derneğimiz kurulduğu yıllarda ben ve benim gibi aşçı olmayan birçok hem şehrimiz de üye olduk. Sırf heyecan ile başlayan bu ve çok sevdiğimiz aşçılık ve aşçılarımızı ilgilendiren bir faaliyete destek olabilmek ve onların yanında olduğumuzu gösterip, onlara moral verebilmekti gayemiz.
Uzun yıllar bu heyecan devam etti. İyi şeyler yapıldı. Sonraları bu heyecan azaldı. Yeni yapılanmalar, yeni dernekler daha iyisini yaparız gayesi ile hayata geçirildi. Bir şemsiyenin altında iken, dağılmaya yüz tuttu. Daha iyisini yapmak arzusu taşımak ve bunu başarabileceğine inanmak kadar doğal bir şey elbette ki yoktur. Bunun mücadelesi, aynı derneğin içinde olmalı. Karşısına geçip rakip gibi davranmak, kendi kendini hançerlemekten başka şey değildir.
Son 30 yıla bakıldığında buralara kolay, kolay gelinmediği ortadadır… Kimlerin emeği var hepsi ortadadır. Elbette ki yanlışlar olmuştur ve olacaktır. Bunun mücadelesi kendi içerimizde verilmelidir. Kol kırılır yen içinde kalır… Al gömlek alarır, ya yenden, ya koldan çıkar.
Biz ne yapıyoruz.Tam tersini. Sadece başkalarının eline, pusuda bekleyenlere koz veriyoruz. Yedi cihana nam salmış aşçılarımızın kemiklerini sızlatmaya kimsenin hakkı yok. Aslında şu an bizim bunları değil de, ayaklar altına düşen festivalimizi, nasıl ayağa kaldırırız, onu konuşuyor olmamız gerekirdi. Hadi ben bir iki öneri ile bunu başlatayım.
Şu Festival etkinlikleri arasında yer alan genç aşçılar yarışmasının adını Fatih Kılıç genç aşçılar yarışması koyalım. Mesela bir onur ödülü olsun her sene. Kriterlerini bu işin erbapları belirlesin. Adını Aydın Yılmaz onur ödülü koyalım. Kadınlar arası yöresel yemek yarışmasının adı, bir başka duayenimizin ismi ile anılsın.
Bizim geleceğe taşıyacağımız isimler var. Onları bu vesile ile yaşatmak kadar güzel bir duygu olmasa gerek. Rahmetli Erhan Gürsoy zamanında kurulan bir aşçılar müzemiz vardı. Sonunun ne olduğu ortada. Üzerine katacağımıza, yok ettik maalesef. Gelen misafirler bir şeyler görmeli. Bir şeyler tatmalı. Kayadan toz kalkmayacağını biliriz. Onun için hepimizin kaya gibi olması gerekir.
Birbirimizin kuyruğuna teneke bağlayıp şangırtısını dinleyeceğimize. Gelin hep beraber davul çalıp oynayalım da,düşman çatlatalım.
Yüzünüzden gülücükler,yüreğinizden sevgiler eksik olmasın. Sevgiyle Kalın…

YORUMLAR

  1. Söyleyecek söz kalmamış . Her şey çok güzel anlatılmış.
    Ama konu çok önemli . Mengen aççılık mesleğine sıkı sıkı sahip çıkmalı .
    Düşünün AŞÇILIK MESLEĞİ olmasa mengen ne ile anılır ?

  2. Feyzi Dursun dedi ki:

    Aşçılık mesleğinin, geleneksel Türk yemekleri ve Türk mutfağının, yöremiz Mengen’in, Türkiye’de ve dünyada tanıtılması amacıyla 1981 yılından beri festival düzenlenmektedir. 1981 yılından bugüne aradan geçen 34 yıl azımsanacak kısa bir zaman dilimi değildir. Fiilen 30.Festivali geride bırakan İlçemiz 2016 yılında hayırlısıyla 31.Festivalimizi gerçekleştirecektir. Dışarıdan bakıldığında Mengen isminin geçtiği anda “Aşçılık” mesleğinin akla geleceği ve bu düşünce ile birlikte yılın belirli bir ayı ve günlerinin hafızalara işlendiği OTURMUŞ BİR TARİH ARALIĞI MAALESEF HAFIZALARA HALA İŞLENEBİLMİŞ DEĞİLDİR. Festivalden kastımızın ana teması, Aşçılık sanatı üzerine odaklanmamız gerektiğidir. O kadar Federasyon ve konfederasyonlarımız, doğal olarak derneklerimiz var ki, lakin istenilen ve arzu edilen düzeyde faydalanamadığımızı düşünüyorum. Her yıl düzenlenen festival görüntüleri, her yıl daha da içeriğinin zenginleşerek ilçemize, yeni katma değerler yaratarak farklılaşmasının ilçenin ekonomik, Kültürel ve sosyal gelişim zenginliğine ivme katmasını sağlayacak projelerin, düşüncelerin sergilenebilmesi beklenilen ASIL TEMEL DÜŞÜNCE/AMAÇ olmalıdır. 34 YILDAN BUGÜNE bu doğrultuda projeler hayata geçirilebilmiş olsa idi, hem ilçemiz hem içinde yaşamını sürdüren bireylerimiz bundan olumlu yönde faydalanabilirdi. Beklenilen ve hedeflenen düşüncenin öncelikli olarak Aşçılık sanatının doğduğu yer olarak Mengen’in bu sanatı ile dünyaya mal olabilmesinin, gittikçe daha da zenginleşerek her bir yıl farklı zenginliklerinin içeriğinin sergilenebilmesi için, bu sektörde duayen olmuş isimlerin öncülüğünde, bütün federasyon, konfederasyon, dernekler bir araya gelerek “Aşçılık mesleği ve Mengen’in kazanımları” etrafında enerjilerini/sinerjilerini ortaya koyarak ORTAK DÜŞÜNCENİN HAKİM OLDUĞU düşünce etrafında birleşip karar alarak, yeni projeler hayata geçirilebilirse hem Aşçılık sanatımız hem de Mengen ilçemiz kazanmış olur. Aradan geçen 34 yıldır ve bugün için AŞÇILIK FESTİVALİ DENİNCE, “hangi sanatçı gelecek” düşüncesini insanlarımızın hafızalarından silinmesine, bunun yerine insanlarımız tarafından 1.derecede önceliğin festivalin özüne ilişkin beklentilerin ortaya konulabilmesine yönelik düşüncelerin ortaya çıkabilmesine hangi sanatçı gelecek düşüncesinin 2. Derecede önceliğinin oluşmasına zemin hazırlamak ASIL AMAÇ OLMALIDIR. Ben inanıyorum, ortak düşünce Mengenin ve Aşçılık sanatının kazanımları olduğu sürece ve bunun dışındaki TÜM BEKLENTİLERİN arka plana itildiği sürece Türkiyede Aşçılk Mesleğine gönül vermiş ve bu sektörün duayenleri, temsilcileri ellerini taşın altına GÖNÜLLÜ ve İSTEKLİ olarak koymaları halinde çok ama çok enerji/sinerji yaratabileceklerini düşünüyorum. Zaten tüm meselede bunu sağlayabilmekte. BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR. Sinan bey Mengene ilişkin yapıcı eleştiri ve görüşlerini içeren yazılarına ara vermiş olsada, zaman zaman bu gibi yazıları ile bizlerin düşünmesine, konuların yeniden değerlendirilmesine kısaca özeleştiri yapılmasına sevk ettiği için ayrıca kendisine teşekkür edilmeli diye düşünüyorum. İşin özünü bir kez daha kısa ve öz şu cümle ile tamamlamak istiyorum. BİREYSEL BEKLENTİLERDEN ÖTE, ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ “AŞÇILIK SANATI ve MENGENİMİZİN KAZANIMLARI” DÜŞÜNCESİNİ KENDİMİZE HEDEF VE ÖNCÜLÜK EDİNEREK VEDE BU HEDEFLERİMİZİ YENİ DÜŞÜNCE VE PROJELERİMİZ İLE DESTEKLEMEK OLMALIDIR” Mengen ilçemiz kurulduğundan bugüne aradan geçen 67 yıl boyunca bugünkünden çok daha fazla gelişmiş, büyümüş bir ilçe görünümünde olmalı idi.

  3. valla ben yazmışım bu yazıyı. yazmak isteyipte bir türlü yazamadığım şu günlerde ilaç gibi geldi bana.üstüne diyeceğim pek bir şey yok gibi.yara yeniden kanamaya başladı.acil tampon lazım.kan kaybından hastayı kaybedeceğiz.yorumcularımızada teşekkür ediyorum.sevgiyle kalın.