Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

ERZURUM-Tahsin AKDUMAN

10.06.2013
506
A+
A-

Bir kaç günlüğüne Erzurum’daydım. Bir şehri tanımak birkaç günde mümkün olmasa gerek.


Ama insan ilk defa yabancı bir yere geldiğinde önemli ayrıntılar hemen dikkatini çekiveriyor. Bu arada Erzurum’un tarihinden de kısaca bahsetmek gerekir diye düşünüyorum.

Erzurum ve çevresi özellikle son Kalkolitik ve Eski Tunç çağından itibaren yoğun iskana ve siyasi olaylara tanık olmuş. Bunun sebebi en eski çağlardan beri önemli ticari ve askeri yolların kavşak noktasında yer alması, zengin akarsu kaynaklarını bünyesinde bulundurması ve yüksek dağlar ile çevrili olduğundan doğal savunma zeminine sahip olmasıdır. Çevredeki sert iklim şartlarına rağmen dağ silsileleri ve akarsu boylarındaki verimli ovalar tarıma ve bilhassa hayvancılığa uygun bir ortam oluşturmuştur.

Erzurum akarsu kaynakları bakımından çok zengindir. Hiçbir şehirde rastlanmayacak şekilde su kaynaklarına sahip olduğunu gördüm. Zaten tüm medeniyetler su kaynağı çevresinde meydana gelmiştir. Şehirde cadde ve sokaklarda dolaşırken çeşmelerin sularında hiç musluk olmadığını devamlı kurnalardan su aktığını görüyorsunuz. Hatta bir caminin şadırvanında altı adet kurna devamlı akıyordu. Ben de buz gibi bu taze kaynak sularından çeşme başlarında içtim.

Türkiye’nin en yüksek yerlerinden olan il toprakları, sıradağlar ve yüksek yaylalarla kaplıdır. İl merkezinin rakımı 1800 metredir. Halk Erzurum yayladır diyor. Bizim Bolu’nun yaylalarının rakımı 1000 ile 1500 rakım arasındadır. Hala yüksek tepelerde kar var. Karların erimeye başladığı Mart sonlarından Haziran sonlarına değin akarsular için kabarma dönemidir. Akarsu yataklarının derin olması nedeniyle genellikle su taşkınlığı meydana gelmediği belirtiliyor. Erzurum İli, Çoruh, Aras ve Fırat havzalarının birleşme noktasındadır. Üç havza ana akarsu kaynaklarını Erzurum dağlarından alır. Yani Basra Körfezi’ne ve Karadeniz’e giden sular buradan doğmaktadır.

Erzurum İli göller bakımından zengin olmayıp bölgenin en önemli gölü Tortum Gölüdür. Tortum çayının çevresindeki Kemerli dağdan inen bir toprak kayması sonucu kapanmasıyla oluşmuştur. Tortum Çayı toprak kaymasıyla oluşan seddin doğusunda dolaşır ve burada yaklaşık 50 m yüksekliğinde bir çağlayan oluşturmaktadır. Ben de bu çağlayanı gördüm. Turistik olarak harika bir yer.  Çevresine tesisler kurmuşlar.  Hidroelektrik enerji üretimi için de değerlendirilen bu göl, turistik yönden de Erzurum için büyük önem taşımaktadır. Tortum Gölü Uzundere olarak adlandırılan bir vadi uzantısında bulunuyor. Vadi tamamen yeşillikler içerisinde ayrıca Yedigöller ismi verilen yedi gölün ismi ile anılan bir turistik bölgelerinin olduğunu öğrendim. Göremediğim bu yerin bizim Yedigöller ile isim benzerliği var. Buralarda en geçerli ağaç türü Selvi Kavak ağaçları. Anadolu’da geleneksel ağaç türü özelliği burada da görülüyor. Buralarda dut ve kiraz ağacı da en muteber meyvelerden.  Yol üzerindeki Ayvalı Köyü muhtarımızın dut bahçesinde dut meyvesinin çeşitlerinden doyasıya yedik. Kendisine tekrar buradan ilgisinden dolayı teşekkür ediyoruz.

Erzurum’a gidişimin ertesi günü Tortum’dan başlayarak, Narman ve Oltu ilçelerini, görmek nasip oldu. Dönüşte Artvin Yusufeli ilçesine doğru gittik ve çok az kala Erzurum yönüne dönerek Uzundere ilçesinden doğru geri döndük. Böylece bazı köylerde dahil Erzurum’un yarısını dolaşmış oldum. Hatta Narman’ın Çiçekli beldesi ve bazı köylerini gezdik. Köylerin yol, içme suyu, kanalizasyon ve sulama projeleri ve ile ilgili bilgiler edindim.  Buralarda ziyaret ettiğimiz, Tortum Belediye Başkanı Sayın Hasan Çakmak’a, Narman Belediye Başkanı Yücel Ahmet İşleyen’e, Şekerli Beldesi sakinlerine ilgileri için çok teşekkür ediyorum.

Erzurum, arazi büyüklüğüne paralel bir nüfus barındırmamaktadır. Esasen 1927’ de 270.400 dolayında olan İl nüfusu, 2000 yılı itibariyle, 937.389’ a ulaşmakla 73 yıllık rakamsal büyüklükteki artış, 3.5 katı dolayında gerçekleşmiştir. Ancak, bu süre içinde Türkiye nüfusunun beş kat dolayında arttığı hatırlanırsa, İl nüfusunun yavaş artmakta olduğu anlaşılır. Bu durum İlin nüfus yoğunluklarına da yansımıştır. Örneğin, 1927’ de km² başına 10.8 kişi düşerken (Türkiye 16.7), 2000 yılında bu yoğunluk 37.6’ ya çıkmıştır (Türkiye 79.8 idi). Bu durumun başlıca sebeplerinden birisi yoğun nüfus göçüdür.

Bu arada Cuma namazımı Erzurum Ulu Cami (Atabek Camii) de kıldım. Bu arada Antalya’dan Erzurum’a atanan valimiz Sayın Ahmet Altıparmak’ da ilk olarak cumaya geldi. Erzurum Ulu cami ve çevresi Çifte Minareli Medrese ve Yakutiye Medresesi, kümbetler ve kale ile de yakın olduğundan buraları da inceleme fırsatı buldum. Şehir içinde Ulu Cami Anadolu Selçuklu eserlerinin tüm özelliklerini yansıtır. Cami dikdörtgen planlıdır. Esas itibariyle güney duvarına dikey uzanan 7 neften oluşmaktadır. Üst üste yerleştirilmiş kalaslardan oluşan bu kubbeye halk tarafından “kırlangıç” denilmektedir.

Yine bizim manevi dinamiklerimizden Tokad-i Hayrettin Türbesi benzeri bir mekânda bir ikindi vakti ziyaret ettiğim, İl merkezine 10 km mesafede bulunan Abdurrahman Gazi Türbesi ve civarı önemli manevi merkezlerdendir.

Erzurum ile ilgili hatıralarım, duygularım ve yazacaklarım buralara sığmaz. Erzurum her Anadolu kenti gibi aynı özellikleri taşımaktadır. Şehircilik ve köyleri ile beraber kırsal kesimi de düşünecek olursak ve Bolu ile kıyasladığımızda hiç de aşağı kalır yeri yoktur. Hatta bazı hususlarda Bolu ‘dan da ileri noktadadır. Hele kırsal kesimde altyapı bakımından bizim Bolu’nun bazı yörelerinden ileri olduğunu müşehade ettim.

Erzurum’un sıcakkanlı, sevecen ve saygılı insanlarına buradan selam ve saygılarımı sunuyorum.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, haftaya kadar hoşça kalınız…10.6.2013

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.