Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

HATIR, GÖNÜL BİLİR MİSİN?-Selami ÖZKAN-

18.12.2017
948
A+
A-
       HATIR, GÖNÜL BİLİR MİSİN?
“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” Sisli bir yolda ilerliyor aracımız. Yirmi metre ötesini seçemiyoruz. Sanki bir örtüyle kaplanmış her yer. Muhayyileyi harekete geçiren bu sahne şiirle izah edilmezse eksik kalır çoğu şey: “Beni sorarsan/Kış işte/Kalbin elem günleri geldi/Dünya evlere çekildi, içlere/Sarı yaseminle gül arasında/Dağların mor baharıyla/Sis arasında.” (Gülten Akın) Gittikçe yarılıyor sis yumağı ve kavuşuyoruz sabah güneşinin ilk ışıklarına. Kızlarımın mekânına yaklaştıkça heyecanlanıyorum. Her sabah aynı yerde selamlaşıyoruz onlarla. O keskin bakışlarıyla, pırıl pırıl tüyleriyle yol arkadaşım oluyorlar kızlarım dediğim atmacalar. Akşam dönüşte de ihmal etmiyorlar beni, uğurluyorlar bir güzel. Ademoğlunun tabiattan, hayvanlardan öğreneceği o kadar çok şey var ki. Sadakati, vefayı çocukluğumda onlardan öğrendim ben. Tebessüm ettiğim hiçbir kedim bana nankörlük etmedi insanların kalıplaşmış yargılarına inat. Beslediğim, büyüttüğüm civcivlerim aynı sevecenlikle yem yediler elimden. Bu güzel tabloyu kadir kıymet bilmezler bozdu kömürleşmiş kalpleriyle. Menfaatleri olmadıkça selam vermeyen bu zavallılar için alıp getirdim İmam Şafii’yi divanından: “Denedim insanını dünyanın/Sabah sabah/Cimrilikle dolu deriler yürüyordu/Başka bir şey göremedim/Sonra/Kanaat kınından bir kılıç çektim/Keskin tarafıyla onlardan/Ümitlerimi kestim.” Hatırında dünyalık olanın nasibi olmazmış insanlıktan. Yüzüme dünya değdi, üzgünüm.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.