Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

İş Dünyasında Gerçek Demokrasi zamanı – Adil GÜRKAN

İş Dünyasında Gerçek Demokrasi zamanı – Adil GÜRKAN
29.06.2022
463
A+
A-

 Bu çalışma modeli artık ömrünü doldurdu.

Sadece çalışmayı kutsayan bu model değişmelidir. Hayatın odağında sadece çalışmanın olması gerektiğini dayatan bu bakış açısı artık zararlı hale geldi.

Bu model ile günümüz ekonomik yapılanmaları, yaşam biçimleri, insan ilişkileri örtüşmüyor.

İşyerlerinde farklı kültürler arasında çatışma çıkıyor.

Vahşi Kapitalist modelde, çalışan, işyeri kapısından girdiği andan itibaren değişmek ve dışarıdaki hayatı ile hiç uyuşmayan bir kimliğe bürünmek zorunda kalıyor.

Kendi iradesi ile tercih etmediği bir değişimdir bu.

Bu modelde, çalışanlar, İşletmenin kapısından girdiği andan itibaren iradelerini hiyerarşik bir yapıya teslim etmek zorundadır. Aksi takdirde o kapıdan bir daha giremez. İşini kaybetme korkusu her daim tepede sallanan bir kılıç gibidir.

Nasıl güleceği…

Nasıl konuşacağı…

Nasıl giyineceği…

Ne yiyeceği…

Ne kadar molaya çıkacağı…

Kaçta başlayacağı…

Kaçta bırakacağı…

Bu soruların hepsine 19 yüzyılın anlayışına göre yapılanmış bir irade karar veriyor.

Çalışanlar, aklı ermeye başladıktan itibaren, dışarıdaki hayatlarında, okullarına, mesleklerine, evliliklerine, giyimlerine, yiyeceklerine, her şeye kendileri karar verebiliyor.

Ama o kapıdan girdikleri andan itibaren, her şeylerini o görünmez iradeye ipotek ediyorlar.

Böyle bir modelde, çalışanlar işletmenin sürdürülebilirliğini değil, bir an önce terfi etmenin ve güç sahibi olmanın hesaplarını yapmaya başlıyorlar.

Zira bu modelde, muktedir olmak her şeyden önce gelir.

Bu nedenle, güçlerini ve becerilerini, işletmenin ortak hedefleri için değil, önlerindeki rakipleri alt etmek için sarf ediyorlar.

Ama artık bitiyor.

Y kuşağının açtığı gediği Z kuşağı yerle bir etti.

Gelecekte işletmeler ortak irade ve ortak akıl ile yönetilecek. Çok daha iyi olacak.

Demokrasiyi içselleştirmiş işletmeler ayakta kalacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.