Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

KALP KRİZİ Mİ? PANİK ATAK MI?

KALP KRİZİ Mİ? PANİK ATAK MI?
13.05.2015
1.468
A+
A-

 

Özel Çağsu Hastanesi Psikiyatr Uzmanı Mustafa Serkan Eröz, “Atak esnasında tıpkı kalp krizi geçiriyormuş gibi kişinin kalp atışları hızlanır, aldığı nefes yetersiz geliyormuş hissiyle derin derin, sık sık nefesler almaya başlar ve kalp krizi benzeri bir klinik tablo sergiler “ dedi.

Eröz, gazetemiz muhabirine yaptığı açıklamada, toplum tarafından hemen her zor durumda kelime olarak kullanılmasına rağmen, aslında ne olduğu pek bilinmeyen “Panik Atak” hakkında bilgiler verdi.

Panik atağın, beklenmedik bir anda kendiliğinden ortaya çıkan, kişide korku ve huzursuzluk yaratan panik nöbetleriyle seyreden bir hastalık olduğuna dikkat çeken Eröz, hastanın yaşadığı yoğun kaygı ve endişe ile beraber özellikle tehlikede olduğu hissi, hastalığın klinik görünümünü oluşturduğunu anlattı.

Eröz, bazı bireylerin duygularını ifade etmekte güçlük çektiğini ya da hiç ifade edemediğini anlatarak, “Özellikle negatif duyguların, sözlü ya da fiziksel şekilde yansıtılamadığı durumlarda, söz konusu duygular bilinçaltında depolanarak, en ufak bir stres nedeniyle tetiklenip panik atağa ya da diğer psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilirler. Panik atak, çoğunlukla nedensiz bir şekilde ortaya çıkar ve en tipik özelliklerinden biri de ölüm korkusudur. Atak esnasında tıpkı kalp krizi geçiriyormuş gibi kişinin kalp atışları hızlanır, aldığı nefes yetersiz geliyormuş hissiyle derin derin, sık sık nefesler almaya başlar ve kalp krizi benzeri bir klinik tablo sergiler” ifadesini kullandı.

Açıklamasında “Panik Atak”ın belirtileri hakkında da bilgiler veren Eröz, şunları söyledi:

“Çarpıntı, kalbin sert ve fırlayacakmış gibi atması. Terleme, ateş basması, bazen de üşüme. Titreme. Nefes almada güçlük, boğulma korkusu, tıkanma. Baş dönmesi, bayılacağını düşünme. Bulantı, geğirme, karın ağrısı çekme.  Nefesin kesilmesi, aldığı havanın yetmediğini düşünerek derin nefesler alma.  Göğüs sıkışması ve göğüste ağrı. Kendini hissedememe, kendine yabancılaşma, algılama güçlüğü. Çevrenin gerçek olmadığını düşünme (derealizasyon).  Ölüm korkusu. Çıldıracağı düşüncesi ve hissi. Başkasına zarar vermekten duyulan yoğun korku. Vücutta uyuşma, karıncalanma.”

Eröz, “Panik Atak” rahatsızlığının teşhisi konulduktan sonra tedavi edilebilmesi mümkün olan bir hastalık olduğuna değinerek, pek çok panik atak hastasının, mevcut hastalık belirtilerinin psikolojik kökenli olduğunu düşünemediğinden ya da kabullenemediğinden, hastanelerin acil servislerine başvurduğunu ifade etti.

Mevcut belirtilerin kalp krizi ya da solunum güçlüğü gibi hayatı tehdit eden hastalıklarla karıştırılabildiği için bu hastalıkların teşhisine yönelik tüm testlerin yapıldığını anlatan Eröz, fakat hiçbir test sonucunda bu ciddi hastalıkları doğrulayan bir sonuç tespit edilemediğini, panik atağın bu noktada akla geldiğini ifade etti.

Neşe ALAGÖZ

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.