Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Kent Konseyi nasıl çalışır?

Kent Konseyi nasıl çalışır?
24.12.2014
480
A+
A-

Bolu Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Nadir Garipoğlu, 03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediyeler yasası ile kurulmaları zorunlu olan kent konseylerinin kuruluşundan önceki süreç hakkında, Belediyeler kanunda Kent Konseylerinin ne yapması gerektiğiyle ve Bolu da kurulan Kent Konseyinin 4 ayda ne gibi çalışmalar yaptığıyla ilgili bilgiler verdi.

Kent Konseyi nasıl çalışır?

Haber: Semih BAYKAL

İlk olarak Kent Konseylerinin kuruluşundan önce ki süreç hakkında bilgiler veren Garipoğlu; ” Belediyeler yasası ile kurulmaları zorunlu hale getirilen kent konseylerinin arka planında 1996 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen Habitat II. Konferansının ardından, Türkiye’de yerel düzeyde yaygın bir biçimde örgütlenen Yerel Gündem 21 Terin başarılı bir şekilde uygulanması gerçeği vardır. Kent Konseylerinin gücü esas itibarı ile buradan gelmektedir. Özellikle gençler, kadınlar ve engelliler alanındaki örgütlenmeleri ve aktif çalışmaları ile bilinen Yerel Gündem 21 Ter Kentsel ölçekte sivil toplumun örgütlenmesine büyük katkıda bulunmuşlardır. Yerel Gündem 21 mirası ile kent konseylerinin etkin ve çalışır duruma gelmesi kolaylaşmıştır. AB müktesebatının büyük bölümü de yerel yönetimlerle ilgilidir. Nitekim AB’ye girecek ülkelerin uygulamak durumunda olduğu AB mevzuatı ve düzenlemelerin % 60T yerel yönetimlerce gerçekleştirilmek durumundadır. Ayrıca Türkiye’nin 1988 yılında imzaladığı ve 1991 yılında 3723 sayılı yasa ile TBMM tarafından da onaylanan Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler özerklik şartında yerel yönetim reformunu yerinden yönetimi tesis edecek biçimdedir. Avrupa yerel yönetimler özerklik şartında da belirtildiği gibi; Merkezi idarenin görev ve yetkileri tek tek belirlenecek, bunun dışında kalan tüm görev ve yetkiler yerel yönetimlere bırakılacaktır. Yerel düzeyde katılımı artırmak, vatandaşların yapılan işleri sahiplenme duygusunu oluşturmak, yerel sorunların daha iyi belirlenebilmesini sağlayabilmek bakımından yerel düzeyde kent konseyleri oluşturulacak şeklinde ibarelere de yer verilmiştir” dedi.
“KENT KONSEYLERİ YASAL DAYANAĞA KAVUŞMUŞ OLDU”

 

03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile kent konseylerinin yasal dayanağa kavuşmuş olduğunu ifade eden Garipoğlu; ” 03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanununun kent yönetimleri ile ilgili getirdiği en önemli yenilikler arasında kent yönetimine yerel paydaşların katılımının sağlanması amacı ve belediyelerin desteği ile kent konseylerinin kurulmasının zorunlu hale getirilmesi olmuştur. Böylece yerel düzeyde yönetim süreçlerinin tüm karar aşamalarına paydaş katılımını sağlamak üzere bir katılım mekanizması olarak kent konseyleri yasal dayanağa kavuşmuş oldu” diye ifade etti.

“KENT KONSEYLERİNİN AMACI”

Belediyeler kanununda yer alan 76’ıncı madde ki Kent Konseylerinin amaçlarını söyleyen Garipoğlu; ” kent yaşamında kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması sürdürülebilir kalınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme , katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır” biçimindedir. Yine 76. Maddenin devamında kent konseyleri Belediye teşkilatı olan yerlerde mahalli idareler genel seçim sonuçlarını izleyen 3 ay içinde seçilir” diye söyledi.

“BELEDİYELER İLK KEZ VATANDAŞ KATILIMINI DİKKATE ALMAKLA SORUMLU KILINIYOR”

76’ıncı maddenin son kısmına dikkat çeken Garipoğlu; ” 76. Madde’nin son paragrafında ise; ” Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.” Şeklindeki ifade ile ilk kez belediyeler seçim sonrası yönetim süreçlerinde kararlara vatandaş katılımını dikkate almakla sorumlu kılınıyor. Bu hem belediye paydaş ilişkisi hem de katılımcı kent yönetiminin geliştirilmesi bakımından çok önemli bir gelişmedir. Gerçi kent konseyinde alman kararların belediye meclisince kabul edilmesi gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Esasen böyle bir zorunluluk getirilmesi de halk oyu ile seçilen belediye meclisinin sorumluluğu bakımından doğru da değildir” dedi.

“KENT KONSEYİNİN GÖREVLERİ KANUNUNDA ŞU ŞEKİLDE SIRALANMIŞTIR”

Belediye Kanunun da yer alan görevlerini açıklayan Garipoğlu; ” a) Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetim anlayışının benimsenmesini sağlamak.

b)Sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve bu konuda ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik planların hazırlanması ve uygulamasını sağlamak. c)Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir akim oluşturulmasına katkıda bulunmak. d)Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek. e)Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek. f)Kent kaynaklarının etkili , verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak. g)Sürdürülebilir kalınma anlayışına dayalı kent yaşam kalitesini geliştiren çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek.

h) Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak, i) Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini artırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak, j) Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak, k) Kent konseyinde oluşturulan görüşleri değerlendirmek üzere belediyelere gönderilmesini sağlamak” diye açıkladı.
“KENT KONSEYİ MADDE 7’DEKİ İLKELER TEMELİNDE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜR”

Konseyin Belediye Kanununun 7’inci maddesinde ki ilkere göre çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Garipoğlu; ” a)YG21 süreci kapsamında, kentine sahip çıkma, aktif katılım ve çözümde ortaklık ilkelerinin bütünlüğünde, kentlerin yaşanabilir bir geleceğe

taşınmasına katkıda bulunmak, b)Türkiye Cumhuriyeti Devletinin imzaladığı ve onayladığı Birleşmiş Milletler Zirveleri ile diğer uluslar arası sözleşmelerde kent ve kent

yaşamına yönelik temel ilkeleri hayata geçirmek, c)Kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini ön planda tutmak,

ç) Kent konseyi, uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını gözeterek, tarafsız bir yaklaşımla görüş ve önerilerini oluşturmak, d)Katılımcılığı ve ortak akla dayanan uzlaşmayı esas almak,

e)Değişimi ve yenilikleri önceden fark ederek sonuç odaklı çalışma

kültürünü benimsemektir” diye söyledi.

“4 TEMEL MANZARA İLE KARŞI KARŞIYA OLUNDUĞU TESPİT EDİLMİŞ”

Kent konseylerinin genelinde bugüne kadar yaptıkları çalışmalar ile ilgili belediye yönetimi ile kent konseyi ilişkisinde 4 temel manzara ile karşı karşıya olunduğunun tespit edildiğini söyleyen Garipoğlu; ” Kent konseylerinin genelinde bugüne kadar yaptıkları çalışmalar incelendiğinde belediye yönetimi ile kent konseyi ilişkisinde 4 temel manzara ile karşı karşıya olunduğu tespit edilmiş. Birincisi, Kent konseyi belediyenin bir departmanı gibi çalışmaktadır. Bu durumda esasen bir kent konseyi varlığından bahsedilmez. İkincisi,

Kent konseyi belediyenin boş bıraktığı yada kent konseyine bıraktığı alanlarda çalışmaktadır.

Bunlar sosyal ve kültürel etkinlikler, gezileri, yarışmalar gibi işlerdir. Bu konular hemşehrilik bilinci bakımından yararlı olabilir, ancak kent konseyi sadece bu alanda çalışırsa ortaya bir organizasyon firması görüntüsü çıkmaktadır. Üçüncüsü, Belediye yönetimi ile ilişki kurmayan aktivist bir misyonla hareket eden kent konseyleridir. Bu durum yerel bilinç bakımından önemli olmakla birlikte belediyeye görüş ve öneri sunamadığı için yararlı olamamaktadır. Dördüncüsü, Sayıca çok az olan ancak, yasada tarif edildiği şekli ile fonksiyonlarını icra etmeye çalışan kent konseyleridir. Bunlar zaman zaman kentin gündemini belediye yönetimine taşımakta, görüş ve öneriler geliştirerek kentine çok daha faydalar sağlayan kent konseyidir.Yine kent konseyleri kentin mevcut sorunlarının çözümüne katkıda bulunurken, geleceğe yönelik tasarımlara da katılmaktadırlar. Bu amaçla kent yönetiminin her türden etkinlik ve uygulamalarını izleyerek rapor oluşturup komisyona sunmakta, sorunlar bağlamında tartışma ortamları yaratarak kente ait temel stratejilerin ve eylem alanlarının ve planlarının belirlenmesinde aktif rol üstlenmektedir” dedi.
“4 AYDIR TANITIM YAPILDI”

Son olarak göreve geldikleri dönemden itibaren 4 ay boyunca yaptıkları çalışmaları anlatan Garipoğlu; ” Biz 4 ay boyunca ilk önce Kent Konseyi’nin tanıtımını yaptık. Daha sonra Bolu Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi ile birlikte Bolu da bulunan mültecilerle ilgili toplantı yaptık. Yeni mahalle olan köylerin muhtarlarıyla buluşup sorunlarını Bolu Belediye Başkanına ilettik. Otobüs güzergahları ile ilgili toplantı yapıldı. Belediyenin 6. katında bize çalışmalarımızı gerçekleştirmek için yer verildi” diye anlattı.

Bolu Olay

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.