Meslekte 40. Yıl – Bir Kış Heyacanı
2021 yılının kasım ayının ilk haftasıydı. Mengen-Bolu yazıhanesinin önünde sandalyede oturmuş, hemen yanımızdaki çay ocağından söylediğim ince belli bardaktaki çayımı yudumluyordum.
Ptt mektup dağıtım elemanı geldi. Bana bir zarf uzattı. Zarfı açtım. İçerisinde beni meslekte 40.yıl anısına hak ettiğim plaketi almak için Zonguldak Maden Mühendisliği odasında yapılacak merasime davet edildiğim yazıyordu.
Adı geçen tarih ve saatte mekanda benim gibi meslekte 40.yılını dolduran meslektaşlarımla buluştuk.
Yılların getirdiği aklanmış saçlar ya da büyümüş göbeklerle masanın çevresine oturduk.
Söz sözü laf lafı açtı. Konu anılara geldi. Söz bana geldiğinde başımdan geçen ve o ortamda anlattığım anımı şimdi sizlerle paylaşıyorum.
“Asma bölüm 5.ocakta üretim mühendisi olarak çalışıyordum. 3.ocak mühendisi arkadaşım senelik izne çıkmıştı. Aynı gün ocağında iş kazası olmuş yaralanan işçi hastaneye kaldırılmıştı. Durumu ağırdı ve ertesi gün vefat etti. Aslen Kastamonu ili Azdavay ilçesine bağlı bir dağ köyünden olduğu için ailesi o köyde defin edilmesini istemişti. (Köyün ismini hatırlayamıyorum.) Bölüm mühendisi defin işlemleri için beni görevlendirmişti.
Aylardan şubat idi. Hava ok sert ve soğuktu. Ancak yağış yoktu. Cenazeyi arabaya yerleştirdik yol uzun olduğu için ek şoför aldık. Üç kişi önce cenaze arkada bir de otobüs, yola çıktık.
Nihayet köye vardık, defin işlemi bitti. Bizim işimiz bitti havada şiddetli bir kar yağışı başladı. Tipi boran göz gözü görmüyor. Yola çıktık, yol üzerinde sağlı sollu köyler var. Bir süre sonra kardanadama dönmüş bir köylü işaret etti arkaya aldık. 10 dk’lık bir yolculuktan sonra yine tipiden kardanadama dönmüş bir köylü daha işaret etti. Onu da aldık. O da tabutun olduğu arka bölüme geçti. Geçmesiyle bir patırtı koptu, kendini araçtan attı. Yol kenarındaki kar kümesinin üzerine düştü. Ne olduğunu anlamak için durduk. Biz 2.köylüyü almak için durduğumuzda üşümemek için tabuta giren 1.köylü ne oluyor diye merakla tabutun kapağını açınca ölü canlandı diye korkup panikten araçtan atlamış…”
Mustafa Aksoy