ÖZLÜYOR BE İNSAN..
Sabah ezanıyla, ahşap zeminlerdeki gıcırtıyla uyanılırdı.Günün
koşturmacasının sesleriydi bu gıcırtılar.Hayvanlar sap arabalarına
koşulurdu.Dirgen,anadut,yaba ve diğer mühimmatlar arabaya
yüklenir, yola koyulurdu insanlar.Arabanın şöförü deneyimli olur,
gah komutlarıyla yön verirdi, arabaya.Üvendirenin ucundaki no-
dul’un acısıyla nazından vazgeçen,öküzler,mandalar can havliyle
gücünü ikiye katlayarak,ıkına,ıkına çekerdi sap arabalarını.
Olay mahaline gelince,terden korunmak için enseye mendiller
bağlanır,tırpanlar sallanmaya başlanırdı.Yemek vakti gelince sap arabasının gölgesine sığınılır,önce üzerine ot,saman düşmüş tes-
tideki su boğazdan aşağıya boca edilirdi.Sonra Allah ne verdiyse
yenilir,biraz yorgunluk atmak için uyuklandıktan,sonra yeniden
mücadeleye girişilirdi.
Çizgi,dirgen ile araç yükleme işi başlar,otu sıkıştırmak için arabanın üzerinde tepinirdik.Bizim için bu tepinmede bir nevi
oyundu.Oyun oynarken işe yaradığımızı bilmezdik.Sonra saman-
lıklara yol alınır,akşam serininde boşaltma işi başlardı.Oradada
samanlıkların içinde tepinir,otları sıkıştırırdık.
Akşam ezanıyla birlikte,yorgun argın yol alınırdı,gaz lambası ile aydınlanan ahşap evlerimize doğru.Sonra tulumbalardan,kuyulardan helkelerle su taşınarak,tamamlanırdı
günümüz.Aslında sadece bir toz zerresi kadar anlatmaya çalıştığım.
Nedendir bilmem ama,özlüyor be insan…
Yüreğinizden sevgiler,yüzünüzden gülücükler eksik olmasın.
Sevgiyle kalın.Sinan Gökdemir-Mengen
özlüyor insan özlemez mi benim çocukluğumdada vardı ama erken yaşta bu tür işlerin devri kapantı traktör aldı bu tür işleri