Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Sinan GÖKDEMİR (Kazanımıza Düşenler)

21.03.2014
1.218
A+
A-

Ekoturizm nedir?

Ekoturizm çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir seyahattir. Turizm pazarında, doğaya dayalı turizm olarak tarif edilen ekoturizm, sürdürülebilir kalkınma aracı olarak görülmektedir. Uluslararası Ekoturizm Topluluğu TIES (The International Ecotourism Society) ekoturizmi şöyle tarif etmektedir: “Ekoturizm genellikle küçük gruplar halinde yapılır. Konaklama ve yeme içme türü hizmetler çoğunlukla yerel düzeydeki küçük ve orta ölçekli firmalar tarafından verilir.” Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin tanımına göre ekoturizm, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağlayan, bozulmamış doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyarettir(Kurdoğlu, 2001, s: 4). Uluslar arası Ekoturizm Topluluğu TIES (The International Ecotourism Society);

“Ekoturizm, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı seyahattir” olarak tanımlamıştır. Ekoturizm kavramında, yeşil turizm, alternatif turizm, doğa turizm, yabanıl turizm, macera turizmi, kültürel turizm gibi terimler kullanılmaktadır. Ekoturizm, genellikle küçük gruplar halinde, ailelerin işlettiği küçük tesislerde, geleneksel mimarinin ve yerel kaynakların kullanımını hedef almaktadır.
Ekoturizm amacına uygun gerçekleştirildiği takdirde, hassas ekosistemlerin korunması ve bu bölgelerin içerisinde ve çevresinde yaşayan nüfusun sosyo-ekonomik gelişmesi için kaynak yaratabilen bir araçtır. Önemli ekoturizm potansiyeli olan dağlık ve ormanlık bölgelerdeki köylerde yaşayan halkın yoksulluğu göz önüne alındığında, ekoturizmin sosyal sınıflar arasındaki dengesizliği azaltabilecek bir etken olduğu anlaşılabilir.
Konuşuruz, konuşur dururuz. Kahvehanelerde, meyhanelerde, ağaç diplerinde, çeşme başlarında. Saydıklarım çok şeylere şahitlik yapmıştır. Hani derler ya, dili olsa da konuşsalar. İşimiz gücümüz türbelere mendil bağlamaktır. Her şeyi başkasından bekler dururuz. Mengen’e yok şu yapılmalı, yok bu yapılmalı. Mengene iş sahası lazım. İyi lazımda hangi fabrikayı kuracanda, Mengen zarar görmeden büyüyecek.
Asgari ücret verilen bir yerde kaç Mengenli istihdam eder. Örneği var. Tekstil atölyeleri açıldı kaç defa. Hangisinden hayır çıktı. Ya işçilerinin parasını vermediler, ya da esnafımızı dolandırdılar, olmadı belediyemizi dolandırdılar gittiler. Hem de kimseye haber vermeden, bir gece ansızın çekip gittiler.
Aşçılarımız meşhur bizim. Yemeğimiz değil, tezini defalarca yazdım. Hep yanlış anlaşıldım. Üzerine basa, basa yine yazıyorum. Bizim Allah aşkına hangi yemeğimiz meşhur. Bakın yemeklerimiz demiyorum. Yemeğimiz diyorum.Sadece ilçemize ait meşhur olan bir yemek adı söyleyin.Kuyu kebabımı, sırık kebabımı, köftemiz mi, salatamız mı? Hangisi meşhur ki!
Kaldırık dolması her yerde var. Höşmerim her yerde var. Bizde olup da başka yerde olmayan yemek hangisidir ki! Bence yok. Bilen varsa söylesin. Aşçımız, aşçılarımız evet onlar farklı. Hem de çok farklı. Herkesin ayrı bir yeteneği var. Kendini iyi yetiştirenleri kastediyorum. İstediğin yemeği yapsınlar sana. Gelen yemek soruyor, değişik yemek, mengene ait yemek soruyor. Bu olgu değişmeli. Yemek ile aşçı ayrılmalı. Bizim aşçılarımız meşhurdur. Onlarında yüzde yüzü dünyanın her tarafındalar. Bu bu. Aksini iddia eden varsa konuşsun. Eko turizmin ne olduğunu araştırıp yukarıda yazdım. Bizim memleketimize yapılacak, doğasına, ağacına zarar vermeden yapılacak en büyük yatırım bu olsa gerek.
Mentur kurulmuştu doksanlı yıllarda. Büyük umutlarla. Fos çıktı. Halbuki hayata geçirmek istedikleri projelerden bir tanesi için adım atsalardı, bugün Mengen çok farklı bir konumda olabilirdi. Bunun dışında, Hindiba pansiyon, Feycan pansiyon, Nesil Pansiyon, birde Dirgine tarafında vardı. Benim aklıma gelenler bunlar. Bu arkadaşları kutluyorum. Ufak ufak başladılar.Ümit ederim ki, ön ayak ve örnek teşkil etmişlerdir.
55 köyümüz var. Hepsi bir doğa harikası. Bana kalırsa bakir sayılırlar. O köylerde öyle güzel ahşap evlerimiz var ki, inanılmaz. Çürüyüp gidiyorlar. Başka yerlerde yeni binalardan daha fazla para eder, para kazanır duruma geldiler de, Mengen de bir türlü olmadı.
İşimiz gücümüz laf üretmek. İşte ben bunun için yukarıda isimlerini saydığım girişimcilerimizin taltif edilmesini arzu ederim. Tabi benim bilmediğim var ise de onlarında. Destek verilmeli onlara. İhtiyacımız var bu tür girişimlere. Ve bundan sonrada bu tür yatırım yapmak isteyenlere ihtiyacı var ilçemizin. Ve bu tür çalışmalara yön verebilecek kişilerden faydalanılmalı.
Mesela Adil Gürkan ağabeyim ile bir ara yaptığım söyleşide onun bu konularda bayağı bir araştırma yaptığını ve fikir sahibi olduğunu gördüm. O bir Mengenli olarak her zaman üzerine düşeni yapacaktır diye düşünürüm. Seçimlere bir şey kalmadı. Mengen’de her şey normal ve rutin bir şekilde ilerliyor. Daha öncede yazmıştım. Dedikoduların haricinde severim Mengen’in medeni oluşunu, uygarlığını.
Ufak tefek şeyler tuzu biberidir. Onun haricinde her zaman sağ duyuludur Mengen. Palavralara pek kanmaz. Her zaman ders verilecek birileri var ise dersini verir Mengen. Dersine iyi çalışır çünkü. İki süslü ve tehditvari konuşmalara, laflara pek aldırış etmez. Değil iki vekille gelmek, istersen meclisi getir, kafasında bir olgu vardır, yerinden kalkmaz.
Köprü açılışı yapılırken bile masasından kalkmayacak kadar şakşakcılıktan uzaktır. Severim bu huyunu. Ve Mengen halkı hangi gazetenin neyi niçin yazdığını, hangi kanalın neyi niçin yayınladığını ayırt edecek kadar kültürlüdür.
Ben Mengen’i Bunun için seviyorum. Ve diyorum ki; Bu EKOTURİZM de iş var. İyi düşünün adaylar. Yüreğinizden sevgiler, yüzünüzden gülücükler eksik olmasın. SEVGİYLE KALIN

YORUMLAR

  1. Feyzi DURSUN dedi ki:

    Sinan bey kardeşim İlçemizin gelişmesi, kalkınması haliyle halkımızın, ekonomik olarak rahatlaması ve farklılıkların yaratılması, yeni katma değerlerin oluşması adına düşünce bazında sarf ettiğin emeğe ve zamana teşekkür ederim. Önermiş olduğun Eko turizm projesinin uygulanabilirliği yönünden İlçemizin çevre köyleri ve doğamız müsaittir. Bu konuda lokomotif olarak en başta yerel yönetimimiz ve kamu kurumlarımızın desteği ile bu projeyi hayata geçirebiliriz. Yakın komşu illerimize baktığımızda bu projenin çok da güzel işlediğini gözlemleyebiliriz. Eko Turizmini yaşama geçiren yörelerimizin uygulamalarını yakinen görerek, kendimize uyarlamamız gerekmekte ve turizm acenteleri ile diyalog içerisinde olarak gecelik konaklama yapmalarına imkan sağlayacak alanları oluşturarak en azından ilçemiz sınırlarında iki veya üç gün konaklamalarını sağlamış oluruz. Ben şahsen bunu yaşamış ve görmüş biri olarak bu projenin Mengen adına ileriye yönelik daha da gelişerek yeni müteşebbislerin çıkacağını ve Turizm alanında yeni yatırımlara vesile olacağını düşünüyorum. Öncelikli olarak bu konuda komite belirlenmeli Mengende en yakın çevre köylerden başlayarak tarama yapılmalı görülmeye değer doğa harikası alanlar ve insanlarda ilgi uyandırabilecek yapılar belirlenmeli, yapıların eski özelliğini bozmadan koruyarak restorasyonu yönünden destek alınabilecek fonlar araştırılmalı bu şekilde yol haritamızı belirleyerek Eko Turizm Mengene kazandırılabilir diyorum. Çünkü Mengen İlçemizin bulunduğu konum itibariyle ulaşımda hiçbir sıkıntısı olmayıp aynı zamanda etrafımız doğa harikasıdır. Sayın Adil Gürkan bey Turizm konusunda bizlere lokomotif olabilecek donanımlı bir hemşehrimizdir. İlçemizde Gentaş A.Ş dışında istihdam yaratan bir kuruluş maalesef yoktur. Beşyüz çalışanı ile ki, bu nüfus %100 Mengen de ikamet etmekte vede çalışanların tahminen 2/3 Devrek ve Yenice nüfusuna kayıtlı bireylerdir. Gentaş A.Ş de Mengen nüfusuna kayıtlı olan insanımız azınlıkta olmakla birlikte ilçemizde işsiz yoktur anlamına gelmemelidir. Mengen de işsiz sayısı vardır lakin ya eve ev bireylerinden birinin geliri girmekte veya ücreti yeterli bulmayarak çalışmamakta veya Mengen dışında yada kahvehanelerde zaman tüketmektedir. Özellikle eğitimli olan emekli kesime dikkat ediyorum emeklilikten sonra Mengen’in kalkınmasına yönelik faaliyetlerin, yerel yönetimlerin veya sivil toplum kuruluşlarının yönetiminde göremiyorum. Asıl düşünce üretecek bu kesimin ilçe yönetiminin yapısının dışında kalması en büyük kaybımızdır. Tekstil firmaları Türkiye’de en sıkıntılı sahadır. Çünkü dış piyasa ile rekabet edemeyen bir ülkeyiz, girdilerimiz yüksek satarken de dışarı ile rekabet edemiyorsunuz haliyle kar marjınız düşük zamanında da alamıyorsunuz paranızı vadeye bağlanıyor bu durumda çalışan işçinize ödeme yapamadığınız gibi işçiyi 2 hatta 3 ay içerden kendinizden alacaklı durumda çalıştırıyorsunuz gariban işçi mecburen çalışmak zorunda kalıyor ve bir gün haliyle makinelerinizi başka bir yere taşıyarak terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Türkiyede bu sahada iş yapan büyük çoğunluk fason üretim yapar. Eğerki yerel yönetim olarak bizler fason üretim yapmadan direk ihracata dayalı Tekstil sahası oluşturacak firmalar bulalım yer teşviki yapalım inan en az 400-500 işçi istihdam etmiş oluruz. Bunun örnekleri var. Mengende Orman ürünlerine hitap edecek sanayi fabrikaları oluşturmak en doğru seçim olur. İstersek bu olur. Yeterki isteyelim. Okumayı ve çalışmayı sevmeyen toplumuz. Etrafımızda oluşan ve gelişen olayları değerlendirirken, okuyarak öğrendiğimiz bilgimiz ışığında değerlendirerek özğürce karar vermektense birilerinin işaretine uyararak o doğrultuda hareket etmeyi daha çok benimsiyoruz. Aşçılar Festivalimizi artık aşçılarımıza teslim ederek onların önderliğinde ve düşüncelerinde oluşumu gerçekleştirmeliyiz bizler yerel yönetim olarak işin alt yapısı ile uğraşmamız gerekmektedir. Nesil pansiyon gibi yatırımcılara kolaylık sağlamalıyız ki dahada gelişerek büyümesine katkı sunmalıyız. Bu gibi yatırımcılara engel olmamalıyız. Nedense üretmeyi ve üreteni sevmeyiz, engel olmayı çelme takmayı daha çok severiz. Ufku geniş, vizyon sahibi, paylaşımcı, müteşebbis ruhlu insanlara ve yöneticilere ihtiyacımız var. Ne zaman özgürce fikirlerimizi paylaşabildiğimiz ortamlar bizlere yaratılır, ne zamanki bu söylemlerimizden dolayı eleştiri almayacağımız duygusu bizde oluşur, ne zamanki çıkar ve menfaatleri gözeterek birileri için susmayı tercih etmeyiz, şakşakçılıktan ve dalkavukluktan uzak durur doğruları konuşur dürüst insanları savunuruz, ne zamanki hırsızlığı ve arsızlığı kişiliğinde dışa karşı gizlemeyi yaşam felsefesi edinmiş olan kişiliklere dur deyip yüzüne tükürdüğümüzde, işte o zaman gelişme ve kalkınma adına dahada güzel şeyler oluşmaya yeni yeni farkındalıklar yaratılmaya başlanmış olur. Mengen her şeyin en güzeline layıktır.

    1. sinan gökdemir dedi ki:

      yüreğine sağlık Fevzi abi.Hah şöyle ya.Konuşulmalı.Uygulanmalı.Bir şeyler yapılmalı.Şu emeğin bile çok şey.tebrik ederim.