Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

KİM NE DEMİŞ

10.08.2020
853
A+
A-

KİM NE DEMİŞ

Öncelikle kendimden başlayarak; sıramı savmaya niyetliyim.

Mesela;

İkibin on birin, on ikinci ayının, on ikisinde şöyle bir şey demiş, köşe yazımda bahsetmiş, büyük laf etmişim.

“Hayat, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarına son derece duyarlıdır..

Hepimiz hayata duyarlıyız. Hepimizin bir yaşam biçimi ve idealleri var.

Benimse Mengen ilçemden, Bolu şehrimden başka bir; öteses’im, ultrasonum.. yok.”

Tabii bir de Boluspor’umuz var.

Boluspor’a dair yazımı assolist misali sona saklıyorum.

İl Genel Meclisi üyesi olduğum yıllar içinde çok yazılar yazdım.

Bolu’muza, Mengen’ime dair..

Mevzulara burnumu, taşın altına elimi soktum, belki de biraz fazla oldum.

Şimdi daha iyi anlayabiliyorum.

Güzel şeyler mırıldanmış, mühim mevzuları fısıldamışım aslında.

2011 yılının, aralık ayının 12’siymiş..

Ne demişim;

“Önümüzdeki yıl, Gentaş A.Ş ve Sayın Ahmet Kahraman tarafından yaptırılan lise binası ile dört yıllık gastronomi bölümünün açılması söz konusu.

Bu iki vakıa Mengen için bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor.

Mengen Aşçılar TOML nin ek binaları ve programda yer alan, merakla beklediğimiz, uygulama otelinin inşası ise şahane olur.

Yalnız benim çok ve pek çok önemsediğim bir vakıa var ki;

Bu bölünmüş yol üzerine kurulacak, açılacak tesislerin nasıl ve ne şekilde hayata geçeceği.

Neden bizim bu bölünmüş yolumuz da..

Bir Kaynaşlı, bir Tekirdağ örneği yaşanmaz, yaşatılamaz.

Girişimcilerimiz, esnafımız, yaşayanımız, bizler neden hala fark edemeyiz.!!

Kim ne demiş? diye araştırıyordum.

İstanbul’a kadar varmışım.

Bir baktım!!

Cem Sancar; bu haftaki köşe yazısına “İstanbul Rendesi” diye bi başlık atmış.

“Öyle bir şehirdir ki bu 7 tepesinde 70 ermiş tarafından korunur.

Eyüp Sultan’dır inancı ve kendini fedayı hatırlatır. Merkez Efendi’dir, ‘olmaktadır olmakta olan’ hikmetinin merkezidir. Telli Baba genç kızların rüyasına girer. Şeyh Vefa, bağımsız âlim ne demek bize öğretir. Sümbül Efendi’nin Ebussuud’a verdiği nükteli ders her dilde dillenir. Ve Aziz Mahmud Hüdayi’dir, paslı kilitlere çilingir”

Ve eklemiş;

“Öyle bereketli bir denizdir ki bu İstanbul denizi! Palamut kepçeyle toplanmış, kalkan balığını tavada garipler pişirmiştir. Devlet balıklar korunsun diye fermanlar çıkarmıştır.”

Sonra!!

Mehmet Barlas, topa direk girmiş.

Başyazar olunca; sarı falan yemeden yazısını bitirmiş.

O’da,

Corona’yı mevzu yaparak, 65 yaş ve üzerine şemsiye açmış, ilginç cümleler kurmuş.

Bir başka komşu ile izin alarak gidebilen 65 yaş ve üzerine bir can simidi yazı bırakmış.

Şöyle demiş o’da..

“Bugün ise 65 ya da daha yukarı yaştaysanız, bir çeşit esir konumundasınız bu ülkede.

Nazım Hikmet’in şiirindeki gibi “Kendi memleketimde esirim be kardeşim” diyebilirsiniz…

Bulunduğunuz kentten bir başkasına gidebilmeniz bile kaymakamlıktan alacağınız izne bağlıdır.

Akşam 8’den sonra da sokağa çıkmanız risklidir.”

Diye bir hatırlatma yapmış.

Bir de ebedi gerçeği fısıldayan, bir şiirle noktayı koymuş, muhataplarını on ikiden vurmuş..

“Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.”

“Kim Ne Demiş” yazımın finalini..

Boluspor Başkanı Abdullah Abat’ın basın açıklamasındaki, son final cümlesi ile noktalayacağım.

Abat, basın açıklamasında;

Her ne kadar!

Alırız defterimizi kalemimizi, çantamızı gideriz.

Buyursunlar yapsınlar

Bu kadar!!

Demiş olsa da!

Yünlü, abalı, kaftanlı ve de afili cümlesinden çıkan mana şu..

Bu yönetim iyi değil; çok çok iyi işler yapacak.

Ve Fakat..

Satır aralarında dikkatimi çeken!

“Şu an ki durumundan daha iyi yerlere getireceğimize inanıyorum.” geçiş cümlesine ise ileriki günlerde değiniriz.

Yönetim kademesi, gençlerden ve spor camiasının tecrübeli isimlerinden meydana gelmiş.

Bu itibarla;

Yeni yönetimin en büyük farkındalığı, alt yapıya verecekleri önemle yaratacaklarını ümit ediyorum.

Boluspor Başkanı Sayın Abat, umarım Boluspor’u abat eder.

Ve Fakat..

Yönetiminde yakından tanıdığım, güven duyduğum güzel isimler, tecrübeli, beyefendi insanlar var.

Önceki Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı ve yönetimine emek ve mesailerinden dolayı teşekkür ediyor,

Yeni Boluspor yönetimine en kalbi duygularım ve eli kalem tutan yazar kimliğimle başarılar diliyorum.

Boluspor yönetimi çok yönlü/taraflı/tarafsız bir desteği hem ardına hem de yönetimine almış gözüküyor.

Bunu seçilmişlerin açıklamalarından, atanmışların bakışlarından anlamak mümkün.

Ayrıca yönetimde spor tarafı da, siyasi tarafı da yüklü şahsiyetler var.

Ak Parti, CHP, MHP ve İyi Partinin yanı sıra;  Milletvekillerimizin, Belediye Başkanımızın ve Bakan Yardımcımızın aynı anda yönetime destek vermesi belki de en iyi bir ilk.

Bolu şehri inşallah bu manada kabuğunu yırtmış görünüyor.

Bu tablo böyle devam ederse; sportif başarı fazla aralamaz.

Tabii yönetimin de işi sıkı tutması şartıyla.

O halde;

Hayırlı olsun..

Kolay gelsin kolay olsun.

Mustafa Nuri GÜRSOY

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.