Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

MANAVGAT AŞÇILAR DERNEĞİ MANAVGAT OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİNDE ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

13.01.2013
1.203
A+
A-

10.01.2013 Perşembe günü Manavgat Aşçılar deneği  Başkanı İsmail KARATAŞ Baş.Yar. Mustafa EROL, Mehmet Ali KIZILCIK, Kudret DIRBALI, Hikmet TOKGÖZ İle Manavgat Otelcilik Ve Turizm Meslek Lisesi Yiyecek Ve İçecek hizmetleri bölümü Öğrencileri ile sohbet toplantısı gerçekleştirdiler.

Deneyimlerini paylaşarak yaklaşık iki saat süren toplantı içerisinde yönetim kurulu üyeleri mesleğin sırlarını ve öğrencilere nasıl bir hedef seçebilmeleri, hedeflerini şimdiden koymaları gerektiğini tavsiyelerde bulundular.

Dernek Başkanı İsmail KARATAŞ Öğrencilere Sohbetinde

Zekânın, doğuştan gelen bir yetenek olduğunu artık herkes biliyor. Peki, ya yaratıcılık? O da zekâyla bağlantılı bir yetenek mi acaba? Zeki insanlar daha çok mu yaratıcı oluyor?
Kesinlikle hayır! Yapılan araştırmalar, zekâ düzeyinin yüksek olmasının yaratıcılıkla çok fazla ilgisi olmadığını ortaya koyuyor.

Çünkü yaratıcılığın, tembellik ve çalışkanlıkla da bir ilgisi olmadığını hepimiz biliyoruz.

Elbette zekâ ve yaratıcılık, doğuştan gelen yetenekler. Gereksinim duyduğumuz şey ise, sahip olduğumuz bu yetenekleri ortaya çıkarmak.

Bunun için uygun sosyal şartlar ve eğitim gerekiyor. Yani yeteneklerimizin farkına varmak için, önce kendimizi keşfetmemiz sonra da eğitimle bu yeteneklerimizi geliştirmemiz şart!

Yaratıcılığımızı geliştirmek için çok mu geç kaldık dersiniz? Aslında hayır! Yaratıcılığımızı keşfetmek ve geliştirmek hala elimizde.

Sadece işimiz biraz daha zor, o kadar. Çünkü artık yaratıcılığımızı etkileyen bir sürü faktör var. Bir çocuk gibi umursamaz davranamadığımız ve diğerlerinin fikirlerini daha çok önemsediğimiz için yaratıcılığımız körükleniyor.

‘           ‘Ya başaramazsam, ya alay ederlerse” gibi düşünceler bizi korkutuyor ve harekete geçmemizi engelliyor. Peki, o zaman ne yapmalı? İşte önerilerimiz.

Yaratıcılığın önüne geçen en önemli sorun, güven yetersizliği. Bunu yenmek için yapmamız gereken ilk şey, bu sorunun üstesinden gelmek ve kendimize güvenmeyi öğrenmek.

Ailenin, çevrenin ve okulunun, yaratıcılığını körüklediğini mi düşünüyorsun Bu düşünceyi aklından çıkart. Örneğin okulun yaratıcılığını geliştirecek imkânlar sunmuyorsa, sen özel projeler üreterek bunları öğretmenlerine aktar.

Okulda düzenlenecek ödüllü bir yarışma da, hem öğrencilerin motivasyonunu yükseltir hem de kaynaşmayı sağlar.

Düşüncelerin veya yarattığın şeylerle ilgili eleştiri yapılması, hatta dalga geçilmesi seni yıldırmasın. Ailen ve çevrenin eleştirilerinin seni etkilemesine izin verme. Doğru olduğuna inandığını yap. Ve başarılarının devamı gelecektir dedi.

Söz alan Mustafa EROL

Bizim mesleğimiz gerçekten çok zor,   hayatı tersten yaşarız. Herkes hafta sonları tatil yapar, bizimse en yoğun olduğumuz günlerdir. Herkes saat 18.00’de paydos ederken bizim işimiz daha yeni başlar ve gece olunca da ertesi güne hazırlık yaparız.

Biz asosyal yaratıklarız ama mesleğimiz içinde çok sosyaliz. Herkes arkadaşlarıyla akşam buluşup bir yerlere giderken siz buralara meslektaşlarınızı ziyarete gidersiniz.

Okula ya da işe gidip gelirken tanıştığınız bankacı kızla fırsat bulup evlenebilirseniz çok şanslısınız çünkü boşanma riskiniz çok düşük. Bizim meslekte boşanma olmaz çünkü eşinizi boşanacak kadar bile çok göremezsiniz. Siz izin yaparken o çalışır, o tatildeyken de siz. Dolayısıyla kavga olmaz, mutlu mesut yaşlanırsınız!

Bu durum kızlar için daha zor çünkü bu şartları kabullenecek bir eş bulmak zor. Her şeye rağmen bir aday bulursanız kısa yoldan nikah masasına oturtmaya çalışın.

Yaptığınız işten çok zevk aldığınız için zaman çabuk geçer, zaman çabuk geçince de çabuk yaşlanırsınız. Ama iyi kazandığınız için rahat bir yaşlılık dönemi geçirirsiniz.

Son olarak artık Türkiye’de yükselen bir değerdir aşçılık ve okul mezunu gençler daha kolay iş bulur. Ve genç öğrencilere tavsiyelerde bulunup toplu halde hatıra fotoğrafı çektiler.


YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.