Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

Maral – Tahsin ZAMAN

20.06.2022
918
A+
A-

Sevgili okurlarım, değerli sayfa takipçileri,

Okullarımızın son günlerini bu yılda yaşadık. Pandemiden sonraki ilk yılda çocuklarımız gerçekten çok zorlandılar.

Özellikle 1.dönem; arkadaşlıktan, çevreden, arkadaşlarımın arasında nasıl davranmalıyım vb. gibi konularda evde kalmanın uyumsuzluğunu yaşadılar.

Ara dönemler eğitim-öğretim yılında bu bağlamda iyi oldu ve çocuklarımızın gel-git yaşamakta biraz da olsa kendilerini buldular.

2.dönem nispeten daha iyiydi ve yukarıda sıraladığımız konularla ilgili daha ılımlı davranmaya başladılar.

Tabii ki öğretmen – öğrenci ilişkilerinde de kopukluklar vb. yaşandı ve bu kopukluklar öğretmenlerin daha çok psikolojik yaklaşım yönlerini ortaya çıkardı. Zaten özveriyle çalışılan öğretmenlerin pandemi dönemi örgün eğitim başlayınca daha da özveri kazandıkları da ortaya çıkmış oldu derken dönemin sonuna gelindi.

Çocuklarımız karnelerini sevinçle aldılar (her ne kadar artık okullarda e-okuldan karne alınıyorsa da), belki de yazın tadını çıkartmak için aileleriyle planlarda yapıldı.

Belki bazıları çalışacak, bazıları kurslara gidecek bazıları da yaz okullarına…

Yaz okulları derken, Milli Eğitim Bakanlığımız 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. sınıflar için yaz okulu uygulaması başlattı.

Bu uygulama çocuklarımız için iyi olur, eksiklerini kapatmaya çalışırken, çalışan ailelerimiz içinde iyi bir uygulama olarak görülebilir. Özellikle büyük şehirlerde bu başlı başına bir sorun.

Belkide çocuklar; zaten yorulduk diye gitmek istemeyecekler, fakat Milli Eğitim Bakanlığımızın bu uygulaması oldukça akılcı.

“Ağaç yaş iken eğilir” atasözüyle bağdaştırıp çocuklarımızın zamanlarını programlamalıyız.

Spor zamanı, kültürel zamanı, ders zamanı, gezmek zamanı vb. diye. Günlerini yani 24 saati bölerek bir düzene girseler başarısız olma şansları yok.

Düşünebiliyor musunuz; bir öğrenci günde 1,5 saatini ayırıp 50 soru çözse ayda 1500 soru yapar, yılda 18.000 soru yapar. Çocuk buna 10. sınıfta veya ortaokullar için 6 .sınıfta başlasa 3 yılda yaklaşık 50 bin soru çözer ve LGS veya Üniversite sınavında çıkacak 165 sorunun çoğunu çözer ve hedefine ulaşır.

Burada önemli olan 24 saati bilinçli bölmek . O zaman hedef kaçınılmaz. Hep bir yerden başlamak gerekiyor.

İşte yaz okulları bunun için başlangıç olabilir.

Yeni sistemlerde ve görüşlerde; çocuklara fazla yüklenmeyin, ödev vermeyin, tatil uzun yapsınlar vb. uygulamaların çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Çocuğun sorumluluğu çalışmasıdır. Onu kavradı mı başarı kaçınılmazdır.

Burada bir şeyden bahsetmeden geçemeyeceğim. Yeğenimin kayınvalidesi Ukraynalı ve ilkokul Öğretmeni. Savaş çıktığında beraber sığınağa iniyorlar ve diyor ki; gözlerime inanamadım dersleri hiç aksatmadan sığınakta devam ettiriyor kayınvalidem ve “bu bize düşen görev, programımıza devam etmeliyiz.” diyor.

Eğitim böyle bir şey işte.

Geleceğimizin çocuklarımızda olduğu düşünüldüğünde onu boş bırakmamalıyız.

Sevgili okurlarım, yazımın sonunda tavsiyem şudur ki; eğer bir takviyeye ihtiyaç duyarsa çocuğunuz başarılı olduğu derslerde takviye aldırın ki sınava yönelik çalışmalarda daha da başarılı olsun.

Eğitim-öğretim yılının sonunda çocuklarımıza güzel gelecek diler hepinize sevgiler,saygılar sunuyorum.

——– ——– ———

Sevgili okurlarım, gençliğimden itibaren bazen naçizane şiirler kaleme alırım. Rahmetli Annemin, Rahmetli Babamla evlilik aşamasını anlattığı hikaye vardır. Onu (SEVDALUK) kaleme almıştım. Böyle yaşanmış olayları kendime göre kaleme almaya çalışırım ve kendi yaşanmışlıkları da bağdaştırınca “MARAL” ŞİİR ALBÜMÜ ortaya çıktı.

Dijital kanallarda, saner Yapım kanalında ve Youtube’a “Tahsin ZAMAN MARAL” yazınca da şiirlerimi dinleyebilirsiniz. Saner yapım ve sahibi ve albümün müziklerini sözlerle birleştiren Taner DEMİRALP kardeşime teşekkür ederim.

Kalın sağlıcakla

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.