SEÇİM- Tahsin AKDUMAN
Ülkemiz için çok önemli bir seçimin arifesindeyiz. Gerçi Türkiye’de genel veya yerel her seçim veyahut ta referandum her zaman çok önemli olmuştur. Seçimler ülke genelinde ve yerelinde pek çok önemli olayları etkilemiş ve değişikliğe uğratmıştır.
Seçim ortamını ve gelecekteki etkilerini genel ve yerel etkiler olarak ele almak gerekmektedir.
Seçimin genel sonuçlarına baktığımızda;
1-Önümüzdeki seçimler her ne kadar yerel seçim de olsa öyle bir hale sokulmuştur ki; bırakın yereldeki yönetimi belirlemeyi, Türkiye genel siyasetini etkileyecek duruma gelmiştir. Hatta Türkiye’ dış siyasetinde, dünya dengelerini, yakın ve uzak ilişkide olunan uluslararası siyaseti ve özellikle Türk-İslam coğrafyasını da yakından etkileyebilecektir. Son yıllarda dış politikada Türkiye’yi dışarıda söz sahibi yapan karakterli politikalar geriye gitme tehlikesi yaşayabilir. Bu konuda karşı dış devletlerin Türkiye’yi zayıf hale getirmek için ellerinden geleni yapması, içeriden ve dışarıdan ortak odaklarla hareket etmesi onları kullanması kadar tabi bir şey olamaz. Onlar zaten Türkiye’yi tökezletmek istiyorlar. Bu şer odaklarına bilerek veya bilmeyerek alet olmak ileride telafisi güç sonuçlar oluşturabilir.
Türkiye tarihinde geriye baktığımızda 1960 dan başlayarak, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbelerine ve son 2000 li yıllardaki pek çok darbe girişimine baktığımızda darbecilerin asker, üniversite, yargı, cemaatler, bazı partiler veya diğer toplumun bazı kesimlerini yanlarına alarak hareket ettiklerini ve sonunda başta bazı darbecilerin kendileri de dahil ayrıca darbelere destekçilerinin de bugün aklıselimle nedametlerine şahit olmuşuzdur.
Son yaşadığımız günlere geldiğimizde seçimlere aylar kalmış iken, son on yıldır Türkiye ‘de Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde insan hakları, inanç özgürlüğü, demokrasi, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, bayındırlık , belediyecilik ve ülkenin imarında çığır açmış bir hükümete 17 ve 25 aralıkta, eski darbelerde olduğu gibi Emniyet ve yargı birimlerinde devlet içinde örgütlenmiş bir yapının darbe teşebbüsü Milletimizde hayal kırıklığına sebep olmuştur. Bunun devamında Basın ikiye ayrılmış hükümeti yıkma tarafı amansız bir yanıltma haber bombardımanına girişmiştir. Ataklar öyle bir hale gelmiştir ki hükümeti savunan bu ülkenin başbakanının verdiği mücadeleye karşı harakiri derecesinde çirkin saldırılara ulaşmıştır.
Her mücadelede iki taraf vardır. Her mücadelenin ülkenin ve geleceğimiz açısından sonuçları biri doğru istikamete, diğeri yanlışa götürür. Son olaylara baktığımızda muhalefet partileri bu seçimin sonuçları ile hükümeti götürmek istemektedir. Doğru hükümetler seçimle gelip gitmelidir. Şekli nasıl olursa olsun yapılan darbelerle değil. Ama bu seçimde muhalefetle hareket ederek ve devlet içinde yukarıda belirttiğim karanlık odaklarla basında karalama kampanyaları yapan aynı camide omuz omuza olduğumuz, inanç ve kader birliği yaşadığımız kardeşlerimizin olması bizleri üzmektedir. Yıllardır bize, inançlarımıza zulmetmişlerle beraber olmak ileride izah edilemez. Bugünün darbecileri seçim öncesi hükümeti yıpratma kampanyası başlatmıştır. Tüm dünya Müslümanları başbakan ile beraberdir ve ona dua etmektedirler. Darbecilerin safında ise bazı AB ve ABD baronları ve maalesef İsrail, Mısır darbecileri vs. aynı saflarda gözükmektedir. Herkes her şeyi biliyor. Herkesin aklı fikri var. Bunu kullanmakta da serbesttir. Ahirette de herkes kendi yaptığından mesul olacaktır. Kimsenin hocası, abisi kimseyi kurtaramayacaktır.
Yukarıda her mücadelede taraf var dedik. Hikâyede anlatıldığı gibi Nemrut Hz. İbrahim AS. Ateşe attığında herkes çok üzülmüş. Bir bakmışlar bir serçe gagası ile ateşi söndürmeye su götürüyor. Serçeye, sen bu ateşi sen söndüremezsin, hatta yaklaşınca sen de yanarsın. Dediklerinde. Ben bu ateşi söndüremeyebilirim, belki de yanarım. Ama benim safım belli olsun diye yapıyorum, diye cevaplamış serçe.!
Yıllardır beraber oturup kalktığımız, kederde tasada, sevinçte beraber olduğumuz kardeşlerime sesleniyorum; Bu var oluş mücadelesinde yarın çok geç olabilir. Safınızı belirleyin. Yarın pişman olma ihtimaliniz kesindir. Bu vebalin altından kalkamazsınız.
2-Bolu yerelinde de Belediye olarak AK Partinin seçimlerin kazanılması önem arz etmektedir. Birincisi on yıllık bir icraat döneminde yapılan hizmetlere bakarak Boluluları en azından bir vefa örneği olarak oy vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bugüne kadar, çöp, içme suyu ve arıtması, kullanma suyu, pis su arıtma, asfalt şantiyesi, açılmış bölünmüş yollar, kongre merkezleri, bugüne kadar hayal bile edilememiş parklar, otoparklar, tüneller vs birkaç yüz milyon tesisleri kimse yapmadı ve yapamazdı. Yapılan hizmetlere vefa örneği olarak oylarımızı AK Partiye, Başkan Alaaddin Yılmaz’a ve kadrosuna vermeliyiz. İkinci olarak ta yeni dönemde Bolu’nun hayati projelerinin gerçekleşmesi için yine AK Partiye oy vermeliyiz. Çünkü iktidar partisinin gücü olmadan herhangi bir yatırım yapmak imkânsızdır.
Yarın çok geç olabilir. Saflarınızı belirleyin. Sürüden ayrılanı kurt kapar. Sonra tüm sürüyü götürürler. Yarın pişman olacağınız şeyi yapmayın. Oylarınızı AK Partiye bekliyoruz.
Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız.