Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

BOLU’NUN SU PROBLEMİ (II)Tahsin AKDUMAN il Özel İdaresi Genel Sekreteri

12.03.2013
566
A+
A-

           Geçen yazımızda bahsettiğimiz gibi kırsalda, dağda bayırda artık kaynak suyu kalmadı.


Son yıllarda çıkan Doğal mineralli sular kanununa göre de Bolu’nun önemli su kaynağı bölgelerinin tümü ruhsatlandı.  Burada Sağlık Bakanlığının hangi suların, Doğal Mineralli Su sayılacağı hakkında yönetmeliğinin çıkmaması şu anda tüm doğal kaynak sularının,  Doğal Mineralli Su sayılması kabulünü getirdiğinden, ruhsatlanan tüm suların, ruhsat sahiplerinin insafına bırakılmasına sebep olmaktadır.

Bilindiği gibi kırsal nüfusa su tahsislerini teknik rapordan sonra bizim geliştirdiğimiz bir usule göre İl Genel Meclisi yapmaktadır. Ancak bu tahsisler bazen suyu yakın köylerden kıskanma,  yerel baskı ve siyasal sebeplerden dolayı ihtiyaçtan fazla da olabilmektedir.

Her sene her ilçede muhtarlarla yapılan toplantılarda alınan kararlarda içme suyu fiyatları ve kullanma kuralları belirlenmektedir. Bu kararlar bırakın % 80-90, ancak % 10 civarında uygulanabilmektedir. Kırsalda maliyetler ve birtakım sebeplerden elektrik veya telefon işletim sistemi gibi bir işletme sistemi kurulamamıştır. Her sene alınan kararlarda “Tüm abonelere su saati taktırılacaktır”  kuralı hiç işletilememektedir. Para zaten toplanamamaktadır. Köylerde su şebekesi yapılıp Muhtara teslim edilir. Ve su işletmesi Muhtar tarafından yönetilir. Ancak Muhtarlar çeşitli sebeplerden saat taktıramamakta ve para toplayamamaktadır. Bunun sonucunda da içme suyu sistemi sağlıklı çalışmamaktadır. Su parası alınmayan yerde ihtiyacın onlarca katı su kullanılmakta, tamamen açık bahçe sulanmakta, rakımı düşük mahalleler suyu kullanırken yükseklerdeki evler susuz kalmakta ve çeşitli problemlerin kaynağı olmaktadır. Bu şekilde zora düşen Muhtarlar da dağ bayırdaki ilave suları köye getirilmesini talep etmektedir. Hatta elektrik pompası ile su sağlayan Muhtarlıklar elektrik parasını toplayamadığından 35 km den su getirilmesini talep etmekte ve bunu da devlete getirttirmektedir.

İlginçtir, bir ilçemizin beş köyü elektrik pompaları ile içme suyunu rahat rahat sağlarlarken güya yaylalara yapılacak olası Turistik Tesislere suyu kaptırmamak için 40 km yaylalarındaki dere suyunu köylere getirmek için İl genel Meclisinden tahsis talep etmişlerdir.

Anlatılacak ve yanlış yaptığımız engelleyemediğimiz çok şeyler olmaktadır. Ama öncelikle mevcut kaynaklarımızı, insanca paylaşarak, verimli, adaletli ve akıllı bir şekilde kullanmalıyız. İçme suyunu ve sulama sularını en verimli şekilde kullanmalıyız. Su saatlerini her köye muhakkak taktırıp para toplanmasını ve sistemin tam çalıştırılmasını sağlamalıyız. Sulama sistemlerinde damla sulamaya geçmeli suyu tasarruflu kullanmalıyız. Vahşi sulama denilen usulle hem verimi kontrol edemiyoruz hem de suyu israf ediyoruz.

Bolu topoğrafik olarak engebeli bir yüzeye sahiptir. Fakat gölet yapımına elverişli alan sayısı yine de azdır. Gölet yapılabilecek alanların bazılarının da toprağı suyu geçirgen olduğundan gölet yapımına elverişsizdir. 2003 yılında gölet envanterimiz 32 adettir. Bugün Taşlıyayla Göleti ile birlikte gölet sayımız 150 civarına çıkmıştır. Bu sayını 500 adetleri bulması lazımdır. Köylümüz göletlerin önemini kavramıştır. Şu anda elimizde proje haline getirilip yapımı talep edilen 100 e yakın gölet talebi mevcuttur. Uçakla Avrupa taraflarına giderken Bulgaristan ve Macaristan üzerinden aşağıya baktığımda her köyde 3-4 tane göletçiğin olduğunu müşahede etmiştim.

Bazıları beni gölet sevdamdan, ısrarla gölet yapma fikrimden dolayı tenkit etmektedirler. “Niye gölet yapılıyor, niye buraya yaptı, gölet altındaki canlılar ve bitkiler yok oldu, göletler iklimi bozdu, bu sene kar çok yağdı, az yağdı, Kartalkayanın karları göletten dolayı erken eridi.” Diye bazen ipe sapa gelmez iddialar ile bile tenkide uğruyorum. Değerli arkadaşlar; şimdi ve gelecekte su en önemli kaynaktır. İnsanın dahi %90 ı sudur. Susuz hiçbir canlı yaşayamaz. Karlar eriyip yağmur ile hızlıca 1-2 ayda denize kayıp gidiyor. Biz de sıkıntı çekiyoruz. Suyu depolayabilecek yerler de göletleridir. İçme suyu, hayvan içme suyu ve sulama suyu gerektiğinde ve de sanayi için ihtiyacımızı karşılayacağımız yegâne kaynak yapacağımız göletlerdir. Üniversitedeki bazı bilim adamlarımızın göletlere karşı çıkarken su ihtiyacını nereden karşılayacağımızın önerisini de her zaman bekliyorum. Her yere gölet yapılamaz, gölet çanak şeklinde toprağı su geçirmeyen karı yağışı bol yerlere ancak yapılıyor. Bir bölgede insan ve hayvanlar susuzluk çekiyorsa gölet altında kalan bitkiler herhalde düşünülmez. Göletler hiçbir zaman iklimi bozacak seviyede değillerdir. İklim Dünya çapında çok büyük olayların sonucunda çok uzun senelerde değişikliğe uğrayabilir. Bu saçma iddialar bazen şehir efsaneleri halini de alıyor.

Her sene belli bir bütçe ayırıp büyüklü küçüklü göletler yapmalıyız. Göletler yeraltı kaynaklarını beslediği gibi, yangın, yaban hayvanlarının su ihtiyacı, sulama suyu, hayvancılık, turizm ve sportif faaliyetler gibi birçok konudaki ihtiyaçları da karşılamaktadır.

Bazı uygun bölgelere büyük gölet yapımı için DSİ den talep yapmalıyız. Ben HES’ lere karşı değilim Fakat DSİ inşallah havzaların yukarılarına yapılacak hayati göletlerin yapımını HES’ ler dolayısı ile inşallah engellemez diyorum.

Topoğrafik ve jeolojik olarak müsait her yere göletler yapmalıyız. Bu sayede kırsaldaki insanımız içme suyu, kullanma suyu, hayvanlarının ihtiyacı ve tarlasının sulama suyu ihtiyacını giderecektir. Köylerde kavga gürültü olmayacaktır. Köyde hayat norma koşulda devam edince şehirlere göçler de duracaktır. Önümüzdeki onlu seneler içinde yeraltı sularında yaşanacak krizler de şimdiden önlenecektir.

Yazımız uzadığı için burada noktalayalım diyorum.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.