Büyük Usta Aydın Yılmaz (20.01.2010)

 Aşçılık okulu Müdür Yard.Harun KUTAN’ın Büyük Usta Aydın Yılmaz ile ilgili (20.01.2010) makalesi

Aydın Yılmaz mesleğine aşık, sadece aşçılık yapmamış bu uğurda bir ömür geçirmiş, bu mesleğin gelişimi için de o yıllarda kimsenin yapamadığı kadar çaba harcamıştır.

1981 yılında Mengen Aşçılık Derneğini kurması, ardından gelen Mengen Aşçılık Festivallerinin yapılması, Mengen Aşçılık Meslek Lisesinin kurulması, Mutfak Dostları Derneğinin kurulması, Aşçılar Birliği Derneğinin kurulması, Mengen Aşçılık Meslek Yüksek Okulunun kurulmasına ön ayak olmuştur.

Düzenlediği 8 panel ve otuzun üzerinde konferans aşçılık mesleğinin dernekleşmesi ve kurumsal kimlik kazanması açısından önemli kilometre taşları olmuştur. Aydın Yılmaz ise tüm bu süreçte lokomotif rolü oynamıştır.

 Bunlar sıradan bir aşçının, kişisel meslek gelişiminin çok ötesinde olan çalışmalardı. Çağdaşı olan meslektaşlarının çok ötesinde, kendini de aşarak kimselerin görmediği rüyaları görüyor, kurmadığı hayalleri kuruyordu. Ve o bütün bu çabalarıyla aşçılık mesleğinin sektörde bir kariyer ve kimlik kazanmasında da ön ayak oluyordu.

Onu farklı kılan mesleğini icra ederken şahsi menfaatlerinden çok aşçılık mesleğinin yücelmesi ve hak ettiği konuma gelmesi için çalışması olmuştur.
Uzun yılar yurt dışında kalan Aydın YILMAZ, Almanca, İngilizce, Arapça ve İtalyanca öğrenme fırsatı buldu. 16 ülkede Türk haftaları düzenleyerek 14 madalya, 351 plaket, 38 diploma ve sertifika kazandı. Neredeyse bir ömür süren bu azimli koşturmacasıyla aşçılık mesleği için duayen oldu.

Aşçılık mesleğini yanlarında çalıştırdıkları elemanlara öğretmek istemeyen aşçılara, bilgiyi saklayanlara, çok kızardı. Aydın Usta, yanında çalışanlara kesin talimat verirdi. “Kimse kimseden sanat saklamayacak. Eğer saklayan varsa beni karşısında bulur”. Çünkü kendisi bunun acısını çok çektiğini söylerdi.

Aşçıların eğitimli olması onun için çok önemliydi. Bu mesleğin bir okulunun olması onun için olmazsa olmaz bir şarttı. 1979 yılında emekli olduktan sonra “bir aşçılık okulu açmalıyım” düşüncesi hiç aklından çıkmaz. ve nihayet uzun yıllar peşinde koştuğu rüyası gerçekleşir. 1985 yılında Mengen Aşçılık Meslek Lisesi kurulur. Uzun yıllar mesleki okullarda ve üniversitelerde hocalık yapan YILMAZ, aşçılık mesleğini öğretebilecek öğretmenlerin yetiştirilmesi için çalışmalar yapmıştır.

Okulumuzun kuruluşunda büyük emekleri olan Aydın Yılmaz 2004 yılında vefat etmiştir. Kendisini tanıma şansına sahip olanlar onun meslek aşkına ve ulvi kişilik özelliklerine şahit olmuşlardır. Ancak yeni yetişen genç nesillerin ve bu mesleği yapacak olan aşçı adaylarının onu tanıması onlar için büyük katkılar sağlayacaktır.

Büyük Usta’nın oğlu, Çırağan Sarayı Şefi Ümit YILMAZ ile görüşmelerimiz sonunda kendisini, Aydın Ustanın mirasını bize devretmeye ikna ettik. Haklı olarak böylesi bir mirası verme konusunda çekinceler yaşayan ustamıza da aldığımız mirasın bilincinde olduğumuz ve gereği gibi koruyacağımız sözlerini verdik. Aydın Usta’nın mutfak kütüphanesi kitaplarını ve el yazmasına varıncaya kadar şahsi notları ve dökümanlarını okulumuza devraldık. Bu miras, sekreteryalığını yaptığım “Türkiye’nin en büyük mutfak kütüphanesi” projemiz için ciddi anlamda katkı sağlamıştır. Bununla birlikte, onun okulumuzla özdeşleşen isminin yaşaması amacıyla, restore ettiğimiz mutfak müzesine onun adını vermeyi uygun gördük. Bu müze ile aşçılığın tarihinde köy evlerimizde kullanılan mutfak malzemelerinin de unutulup gitmesinin bir nebze de olsa önüne geçmeye çalıştık.

Gelen misafirlerimiz, bu müze sayesinde hem yok olmaya yüz tutmuş geleneksel mutfak kültürümüzün araçlarını görmüş olacak hem de Aydın YILMAZ gibi bir ustanın ismi bu okul var oldukça yaşamış olacaktır.

Bu noktada, onun hayallerini devam ettirmek adına ne yaptık diye düşünüyorum Aydın Usta’ya ve onun düşüncelerine sahip çıkmak adına bazı soruları kendimize sormak zorunda olduğumuzu fark ediyorum. Onun temeline terini akıttığı ve yükün bize kaldığı bu okul için ne yaptık deyince durup düşünüyorum.

Bayrağı devraldığımız 3 yıldan bu yana gece gündüz çalışıyoruz desem abartmış olmam umarım. Okulun içi ve bahçesi şantiye alanına döndü. Okul binası, Pansiyonu ve uygulama otel-restorantıyla yenilenmeyen, çağdaş bir görünüme bürünmeyen hiçbir köşesi kalmadı. Olmayan mutfaklarımız yapıldı, öğrencilerimiz uygulama dersleri görüyorlar. Diğer otelcilik okulları stajyer verecek otel ararken öğrencilerimiz bugün Türkiye’nin 1.sınıf otellerinde staj görüyorlar. Okula giriş puanları Türkiye çapında derece yapıyor. Kendi kategorimiz olan Ticaret Turizm Genel Müdürlüğüne bağlı tüm okullar arasında 2 yıldır en yüksek puanla öğrenci alan ve kontenjanını 1.yerleştirmede dolduran tek okul olmanın gururunu yaşıyoruz. Öğrencilerimizi bu sene 3 gurup halinde Avrupa’da staj yapmaya götürüyoruz. Her yıl, öğrencilerimizin eğitimine katkıda bulunmak amacıyla ülke çapındaki tüm fuar ve yemek yarışmalarına götürmeye çalışıyoruz. 3 yıldır aşçılık mesleğinin kariyer yapmış isimlerini çeşitli vesilelerle okulumuza davet ediyor ve onlara seminerler konferanslar verdiriyoruz. Bunları okul web sitemiz www.ascilikokulu.com da sürekli paylaşıyoruz. Okul web sitemiz, kuruluşundan bu yana çok yol kat etti. Büyük bir ihtiyaç olduğunu ve geç kaldığımız anladığımız sitemiz, günlük 300 ve aylık 10.000 ziyaretçisi olan bir seviyeye geldi. Site forumu sayesinde tüm eski mezunlara ulaştık, mezunlar derneğini kurulması için çalıştık. Mezuniyet törenimizle okulumuzun ünü tüm ülkede duyuldu aynı anda 30 dan fazla yazılı ve görsel basında haber olduk. Dergi, gazete ve internet sitesi haberlerinin dışında, sadece 2009 yılında okulumuzda tam 5 kez televizyon çekimi gerçekleşti. Okulumuza ilgi sebebiyle sürekli yurt dışından gezip görmek için misafirlerimiz geliyor. Bunların bazılarına cevap veremediğimiz zamanlar oluyor.
Bütün bunlara rağmen “ne yapabiliriz?” sorusunu sormayı bırakmıyoruz. Aydın Ustayı bilen ve mirasını yaşatmak isteyen herkesi de sormaya davet ediyoruz.

Aydın Usta’nın bir ömür yaptıkları gözümüzün önünde dururken bayrağı devralan bizler bugün mesleğin gelişimi için neler yapıyoruz? Şahsımız için çok şeyler yapmış olabiliriz, kariyerimiz de olabilir. Ancak bizlerin ve Aydın Ustaya gönül bağı olduğunu söyleyenlerin, mesleğime ne kattım, ne yaptım hangi projenin içinde yer aldım diye sorması lazım. Bugün tartışmasız marka haline gelmiş olan, aşçılık ismiyle özdeşleşmiş olan Mengen için ne yapıyoruz? Festivalimiz ne haldedir? Durup düşünüyor muyuz? Mesleğin menfaatleri ve gelişimini şahsi menfaatlerimizin önüne geçirebildik mi? Bugün sayıları 30 u geçmiş olan aşçılık dernekleri bu mesleğe ne katıyor, sayıları 300 tane olsa ne katacaktır? veya hazır olanların üzerine 2 tane daha aşçılık federasyonu kurulmasının bize fark edilir faydası olacak mıdır? Eskilerin meşhur deyimini hatırlıyorum: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Aydın Yılmaz Ustaya layık olacaksak eğer; sanal, görsel değil, gerçekçi olan, Usta’nın yaptığı gibi fark edilir, somut projeler için kolları sıvamak gerekir.
Değilse, bal bal demekle ağız tatlanmaz…
Ruhun şad, mekanın cennet olsun ustam…