Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

JAPONLAR ÜZERİNE-Tahsin AKDUMAN

29.05.2013
433
A+
A-

Japonya’nın ekonomik olarak dünyanın ilk beşi arasında olduğu söylenir.


128 milyonu aşkın nüfusu Türkiye’nin yarı toprak büyüklüğündeki bu adalar ülkesinin nasıl olup ta bu hale gelebildiği bazılarımız tarafından anlaşılması zor görülür.

Çünkü ikinci dünya savaşının mağlupları olarak Amerika’ya tam teslim olduğunda o zamanlar bu durum bazı Japonlar tarafından aşağılanma olarak görülüp harakiri yapıp intihar etseler de o zamandan bu zamana derelerin altından çok sular akmıştır. Hiroşima’ya atılan atom bombası ile yerle bir olan gururlarına dokunan bugün bir şey kalmamıştır.

Japonlar savaştan sonra Amerika’nın kontrolünde hiç kımıldayamadan, yıkılan gururlarını da zaman içinde törpüleyerek, tanrısal özellikler taşıyan İmparatorlarını bile kale almadan o hırsla gece gündüz çalışmaya koyuldular. Amerika’nın dediğini yaparak dünya siyasetine onlarsız karar verme gibi bir gayret içine de girmediler. Öyle çalıştılar ki, gece gündüz mesai yaparak, tatil yapmadan çalıştılar, çalıştılar. Şişman ve obez Japon yok denecek kadar az. Hepsi zayıf, atik ve tığ gibiler. Kapıcı, odacı bile işine, kıyafetine ve davranışlarına çok önem veriyor. Hepsi son derece sıcak, güleç yüzlü, yardımsever ve iyiler.

Bize göre kuzey yarım kürenin Antalya’dan daha ekvatora yakın ve Şam İle Kahire arasında bir konumları var. Ama ülke güneyden kuzeye doğru genişliyor. Kuzeyde çok kar alan bölgeler varken güney hiç kar yüzü görmüyor. Ama deniz ortasında ada olmak büyük avantajlar sağlıyor. Savaştan beş on sene sonra, hiçbir yeraltızenginliği olmayan, petrolü olmayan, ülkelerinin % 65 i kayalık ve ormanlık olan ve ormanını hiç kesmeyen, ormandan geliri olmayan, pirinçten başka tarım yapmayı bilmeyen, sadece pirinç ve balık yiyen Japon toplumunu bugün dünyanın en büyük ekonomisi yapan sadece çalışma hırsıydı. Bugün Amerika’da en iyi satan arabaların Japon arabaları olması bir intikam mıdır bilinmez.

Bizdeki gibi kapalıekonominin de etkisi ile ve uzun yıllar bütçemizin dörtte üçünü alan askeri harcamaların olmaması Japonları başka sahalarda uçurmuştur. Demiryolu kullanımıyaygınlaşmış. Dakikalara göre ayarlanmış çok dakik bir hızlı tren sistemi kurmuşlar. Dört katlı yollar köprüler otobanlar mükemmel. Bizdeki gibi toz yok. Çünkü etraf deniz. Bize sahradan bir toz kalkıyor ertesi gün her taraf toz. Arabalar yollar tertemiz. Japonlar temizliğe çok önem veriyorlar. Bizim dinimiz gibi. Trende eller silinsin diye bedava ıslak mendil dağıtılıyor. Lokantada sıcak ıslak havlu veya mendille el ve yüzlerini silerek yemeğe başlıyorlar. Bu arada içme suyu kaynakları çevrede bulunan yüksek dağların ve her yandaki nehir ve dereler sayesinde sınırsız. Elektrik sistemi berbat. Ülkenin yarısında 100 voltluk, yarısında 120 voltluk şebeke var. Bir zorunluluk olarak gerilim düşümünü önlemek için her evin önündeki direkte küçük bir trafo var. Şehrin her sokağında yüksek gerilim hattı var. Sokaklar kablolardan görünmez halde.Fakat elektrik kesintisini duyan yok.

Japonlar gelenek ve dini inançları zaman içinde tüm dünyada olduğu gibi Amerikan kültür emperyalizminin etkisi ile bozuldu. Gelenek, görenek ve imparatorlarına tapan Japon halkı bugün sadece eski bazı ritüellerinden başkasını bilemez hale gelmiştir. Şintoizim inancı ile doğan Japon, Hıristiyan gibi papazın karşısında evlenmekte dinsiz ve inançsız olarak yaşamakta ve budizme göre gömülmektedir. İslami bayramlara da katılarak komşularına eşlik etmekte bir beis de görmüyorlar.

Eski Shogın’ların yaşadığıbir malikaneyi gezerken eski gelenek, görenek, inanç ve ihtişamıgörebiliyorsunuz. Orada rehberin anlattığı Japonların tarihten gelen bazıözelliklerini bugün de kullanarak bu hale geldiğini anlamak hiç de zor olmamaktadır. Malikânede bulunan pirinç tarlaları tam dokuza bölünmüştür. Bu dokuz tarlanın sekizinin her birinin sahibi vardır. Ancak dokuzuncusu devletindir. Orada tüm sekiz tarla sahibi de ortaklaşa çalışarak pirinç ekip devlete vergi olarak vereceklerdir. Buradan tarihten gelen ortak üretim yapma ve şirketleşme alışkanlığının geldiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Yer sıkıntısı çoktur. Japonya’da gayri menkul sahibi olmak pahalılıktan dolayı mümkün değildir. Bugün apartmanlar şirketlerindir. Binlerce küçük 20-30-40 m2 daireli evler çalışanlara kiraya verilmektedir. Evler mütevazidir. Mobilya eşya vs ye ihtiyaç yoktur.Meyve sebze fiatları astronomiktir. Bugün dünyaya egemen Japonşirketlerini saymaya kalksak adedinde bayağı zorlanırız. Bugün yine dünya çapında hepimizin ezberlediği ve hiç bırakamadığımız Japon markalarını herhalde saysak yüzleri bulacaktır.

Ama Japonya’yı gözümüzde bu kadar büyütmeye de gerek yok. Yaş ortalaması 80 lere dayanmış. Bu güzel bir gösterge ama, nüfus yaşlı ve yaşlanmaya devam ediyor. Japonya ölüyor. Gençliği ölüyor. Toplumu ölüyor. İşin zirvesinde duraklamaya geçtiklerini fark edebiliyorsunuz. Japonya’nın ve toplumun çok fazla bürokrasiye ve itimatsızlığa bağımlı olduğunu da tesbit edebiliyorsunuz. Her yerde döviz bozduramazsınız. Bozdursanız belli miktarı geçemiyorsunuz. Bazıdurumların bende bizdeki Özal öncesi durumu hatırlattığını belirtmeliyim. Alışveriş için illaki YEN diye tutturuyorlar. Bizim ülkemize baktığımızda kendi içinde sorunları çözmüş, dinamik ve inançlı kardeşliğin zirvesini tadacak inanç özelliklerine sahip toplumumuzun geleceğin dünyasında zirveye tırmandığınıhissedebiliyorsunuz.

Diğer teknik ayrıntıları da inşallah daha sonra anlatırız.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız. ……27.5.2013

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.