Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

ABANT YAYLALARI- Tahsin AKDUMAN

11.01.2015
683
A+
A-

Bu kış gününde yaylalar da nereden çıktı diyeceksiniz. Geçen gün yanıma en az yirmi yıldır görüştüğüm Mudurnu Örencik köyünden ve Abant’ta Örencik yaylasında evi olan Mehmet Coşkun ağabeyim geldi. Ara sıra bana uğrar. Konuşur sohbet ederiz. Bana yine; “Ne olacak bizim yayla evlerinin durumu?” diye sordu.

1988 yılında koruma altına alınan Abant Tabiat Parkı sınırları içinde bulunan Pelitözü, Samat, Sarıyer, Örencik yaylalarında bulunan 94 adet yayla evi 1996 yılında kaçak yapı diye Devlet tarafından mühürlenmiştir. Allah başımızdan eksik etmesin, bizim devlet işi durdurur ama geçen 18 seneye rağmen evler hala mühürlüdür ve maaşlarını bu milletin ödediği, görev yapması gereken hiç kimse kılını kıpırdatmaz. Ya hu!. 18 yıl önce köyde doğan çocuklardan, nerede ise kızlar gelin oldu, gençler askere gidecek. O zaman işe giren memurlar kimi Müdür oldu kimi emekli olacak. Hangi devirdeyiz. Bu evleri köylümüz kullanamıyor. 18 senedir yıkacağım diye mühürlemişsin. Fakat yıkmamışsın. Yapmamışsın. Bu arada bazı evler yanmış, bazıları metruk halde yıkılmış. Yangının enkazını bile kaldırtmamışsınız. Gelen turistlere, ele güne rezil oluyoruz.

Abant Tabiat Parkı sınırları içinde olan bu dört köyün yaylasının bulunduğu alanlar yasal statü olarak şu anda orman arazisidir. Orman arazisi olması dolayısı ile Orman idaresi tarafından sınırlar çizilmiş ve orman dışı açık alan olarak yayla sınırları tespit edilmiştir. Şimdiye kadar bu alanların resmi olarak hazineye devredilmesi ve varsa mera alanlarının da hazinece teslim alınması gerekirdi. Ama şu ana kadar bunların hiçbirisi yapılmamıştır. Herkes, her şey neyi bekliyorsa beklemektedir. Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Valilik, Hazine, Özel İdare vs devletin tüm kurumları neyi beklerler anlamış değilim. Bu arada Milli Parklar Genel Müdürlüğünün bir kaç ay önce köylülere söylediği; “Yaylaları Tabiat Parkı sınırları dışına çıkaracağız. Böylece yayla evleri sorunu çözülecek” ifadesini tam bir işten kaçma, topu taca, başka kurumlara atma, baştan savma olarak değerlendiriyorum. Ne değişecek. O zaman iş orman idaresinin diğer kurumuna geçecek. Hiçbir şey çözülmeyecek. Tabi bu arada uyanık Milli parklar Genel Müdürlüğü kendi sorununu çözmüş olacak. İşi başından atacak. Bu ne uyanıklık beyler… Oysa 80 li yıllarda Abant Tabiat Parkı olarak düşünüldüğünde; Abant Gölü, sınırlar içinde bulunan ağaç ve bitki florası ve sınırlar içinde bulunan dört köyün yaylaları ile dinamik bir bütün olarak korunması düşünülmüştü. Yaylaların, Abant Uzun Devreli Gelişme Planında da parktaki etkinliği planın her yerinde en yoğun şekilde belirtilmiştir.

2006-2008 yılları arasında Bolu Mimarlar Odamız ve o zamanki Başkan Hüseyin Özsoy beyler arkadaşları ile birlikte Abat yaylaları halihazır durumları ve imar planları hazırlanmış ve Bolu Milli Parklar Şubesine teslim edilmişti. Bu planlar daha sonra Özel İdaremize gelmiş ve imar planları İl Genel Meclisince onaylanmıştır. Bu planda yayla evleri, mimari özellikleri, yaylanın yerleşim planı, yolları vs hepsi tespit edilmiştir. Yaylaların zemin etütleri yapılmıştır.

2011 yılında ben Özel İdare Genel Sekreteri iken yukarıda bahsettiğim Mehmet ağabeyim yine geldi. “Bizim yayla evini nasıl çözeceğiz. Ben ne gerekiyorsa masrafını yapmaya razıyım.” Dedi Ben de bir şekilde örnek bir çalışma yapıp bu olayı çözelim diye işe başladık. Kendisine dışarıda bir mimara yayla evinin ahşap tip projesini yaptırdık. Özel İdareden bir ön yazı ile Bolu Milli Parklar Şubesine gönderdim. Oradan da Sezgin beyi sıkıştırarak Ankara’ya Mehmet abinin eline evrakı vererek Milli Parklar Genel Müdürlüğüne tasdik için gönderdik. Orada arkadaşları aradık. Konuyu izah ettik. Araya bir sürü ricacı sokmamıza rağmen bizim yayla evi projesini tasdiklettirip getiremedik. Oradan resmi yazı ile onaylanıp gelse idi ne olacaktı. Ben buraya Milli Parklar genel Müdürlüğü adına Özel İdare olarak yapıya yapı kullanma ruhsatı verecektim. Milli Parklar da burayı kullanıcısına kiraya verecekti.  Ama maalesef hala planları kaybolmadılarsa bekliyoruz.

Şu anda Abant yayla evleri problemini çözmek için yasal mevzuat yönünden bir sıkıntı yoktur. Ama vatandaşın önüne düşüp bu problemi çözecek istekli bir bürokrasi gözükmüyor. Bizim bürokrasi benim de iş başında yıllarca mücadele ettiğim şekilde hep olmazlar ve oldurmazlar üzerine çalışıyor. Bu işi çözeceğim, istekli olan vatandaşın tıkandığı yerde önünü açacağım. Bu işin yasal olarak riski olmadığı gibi her şey kanunlara uygun. Çözüm üreteceğim diyen yok. Alt kademeden bu işi çözeceğim diyen memurlara da üst amirlerinin destek olması işi takip etmesi lazım. Üst yönetim işi bilir kararlı olursa hiç olmazsa bu işe istekli, masrafına katlanan kişilere bir tane örnek proje yaparak çözüm üretmek lazım diye düşünüyorum.

Çözüm Şudur; 1-İmar planları olan bu yaylalara yerin sahibi Milli Parklar İdaresi, Özel İdareden İmar durumu isteyecek, 2-Özel İdare yayla evinin imar durumunu verecek, 3- İmar durumunu alan idare bu işin yayla evi projelerini çizdirecek ( Bu işi ve evin yapımını vatandaş yapmaya razı), 4- Projesi çizdirilen yayla evi vatandaş tarafından veya Milli Parklar tarafından yaptırılacak, 5- İnşaat bitince yapı kullanma ruhsatı alınacak, 6- Milli parklar yayla evini sahsa veya yaylayı komple Köy Tüzel kişiliğine kiraya verecek,  7- Köy tüzel kişisi de  Vilayetin onayı ile, evi asli sahibi olan o köylü vatandaşın kullanımına verecek. 8-Böylece bu kanunsuzluktan ve çevre kirliliğinden kurtulup yayla evleri ve yaylalar eski güzel günlerine kavuşacaklar. Yayla evlerini vatandaş veya pansiyon olarak kiracısı vs kullanabilecektir. Abant böylece yıllarca kangren olmuş bir problemden kurtulacak.

 Bu işlerin yine Sayın Valimiz Ahmet Zahteroğlu’nun önderliğinde, onun bilgi ve talimatları ile çözüleceğine de inanıyorum.5.1.2015

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.