Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mengen °C

(<)img src="https://placehold.it/120x600">
deneme kod arasında img'den önce ve en son (<)kapama işareti arasında boşluk olmayacak < img src="https://www.5banners.com/store/img/cms/00102.gif" >

HÜR OLMAK-Tahsin AKDUMAN

14.06.2014
516
A+
A-

Her işe “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” başlıyoruz.


Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.), onun bütün al ve ashabına salat ve selam olsun.

Günde beş vakit namazda tekrar ettiğimiz “Fatiha Suresi’nde” geçen  “Allah’ım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım diliyoruz.”

Allah’tan başka hiç kimseye kul olmayız. Büyüklerimiz, üstatlarımız, ağabeylerimiz, hocalarımız vs olabilir. Sözleri hakka uygunsa dinlenebilir, uyulabilir. Ancak ona kul köle olunamaz.

Herkesin meşrebi, mektebi, cemaati, tarikatı, ekolü, tarzı olabilir. Fakat bu mensuplar sadece benim gittiğim yol haktır, diğerleri yanlış diyorlarsa biz onlarla yokuz. Yol sahibi, İhlâs Risalesinde dendiği gibi; “Mesleğim haktır” yahut “daha güzeldir” diyebilir. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini ima eden “Hak yalnız benim mesleğimdir” veyahut “Güzel benim meşrebimdir” diyemez. Birinci düsturunuz; “Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O (Allah cc) razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. “

İnsan hizmet yolunda ilerlerken hizmetin şevkine kapılıp hocasına, abisine, şeyhine insanüstü vasıflar ve manalar yükleyebilmektedir. Onların bazı hal ve sözlerini dünya üstü veya alemler üstü algılayabilmektedir. Ehlisünnet inancımıza göre, Kuran ve sünnete göre olan inanç öncelik prensiplerine,  hocasının sözü ve fikri öne geçebilmektedir. Maalesef bugün olan bunlardır. Bu gibi halde olanlara söyleseniz bu durumlarını kabul etmezler. Bu da, meslek yolları ve cemaatler arasında rekabet ortamında halkta ayrılık ve düşmanlıklara sebep olmaktadır.

Bu gibi yanlışlıkların önüne geçmek aklın, fikrin hür olmasından geçmektedir. İmam Şibli ‘nin dediği gibi; ”Hürriyet, kalbin hür olmasından başka bir şey değildir.”

İslam’da cemaatle beraber olunması emredilmektedir. Ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağı birisinin kurtuluşta olduğu beyan edilmektedir. Cemaatle beraber olacağız. Beraber yaşayacağız. Liderlerimiz olacak. Onları destekleyeceğiz. Ama onların hareketlerini İslam’a göre değerlendirerek kontrol edeceğiz. Yanlış yolda gittiklerinde onlarla beraber olamayız. Asla fikri köle olmayacağız. Çünkü Allah (cc) herkese akıl ve fikir verdiğini herkesin kendi yaptıklarından sorumlu olduğunu beyan etmektedir.

Hocası, abisi, büyüğü dünyevi veya siyasi görüşlerinde yanılabilir. İnsan zaten fikir ve düşüncelerinde her zaman yanılabilen kusurlu bir varlıktır. Ancak insanın fikirleri zaman ile taşlaşıp yıkılamaz hale gelmektedir. Yolunun büyüklerine ulu bir makam veya manevi bir mevki düşünerek yanılmaz addetmek ona fikren köle olmaktır.

Niyazi-i Mısri; “ Yıkıldı kala-i fikrim. Yapıldı dini imanım.” Ne güzel söylemiş.

Hürriyet dünyadaki en önemli şeydir. İnsan, ancak Allah’a kul olur. Kimse kimseye hürriyetini vermesin.

Hele aklını hiç vermesin.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, haftaya kadar hoşça kalınız. ……9.6.2014

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.